0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ATO Meclis Başkanı İsmail Acı; dünyada son yıllarda yaşanan doğal afetlerin oluşum sıklığın giderek

artmasının, telafisi zor maddi ve manevi sonuçlar doğurduğu değerlendirmesinde bulurken,

ortaya çıkan tablonun Türkiye’nin büyük çaplı afet senaryolarına hazır olmadığının göstergesi

olduğunu belirtti.

Afet öncesi, afet anı ve sonrasına ilişkin kurumsal, yönetsel, yasal ve uygulama eksiklikleri bulunduğunu kaydeden Başkan İsmail Acı, etkinliği kaybolmuş kent planlama uygulamalarının, birinci sınıf tarım arazilerinin farklı iş alanlarına tahsis edilmesinin, izinsiz ve denetimsiz yapılaşmanın, afetlere karşı güvensiz ve dayanıksız bir ortam hazırladığını belirtti.

Dünyada afet yönetimine karşı geliştirilen yeni yaklaşımların Türkiye’de yeterince özümsenmediğine dikkati çeken İsmail Acı, şunları söyledi:

“Ülke olarak afet başımıza geldikten sonra değil, afet gelmeden tedbirimizin alınması gerekmektedir. Ege ve Akdeniz bölgemizde çok ciddi oranda ormanımız yok oldu. Belki de yetişmek için asırlarca bekleyen o ormanlar 15-20 gün içinde yandı. Burada vatandaşlar olarak bizlerin de sorumluluğu var elbette. Ormanda ateş yakmamak, pet veya cam şişeleri gelişi güzel şekilde ormana atmamak gibi bir çok sorumluluğumuz var. Buna kaç kişi uymaktadır diye sorsak bir elin parmaklarını geçmez.
Dere yatağına verilen yapılaşma izni gelecek felaketin en büyük habercisi niteliğindedir. Biz insanlar, başımıza gelen felaketleri sorgulamalıyız. Biz doğaya ne zarar verdikte doğa bize bu zararı geri ödetiyor diye düşünmeliyiz. Kaybettiğimiz canlarımızın, yarım kalan hayatların bizleri derinden üzmesine izin vermeyelim. Maddi hasar elbette atlatılır ama giden canlar geri gelmiyor. Bu bilinçle doğa ile kucaklaşalım.
Bir kriz yaşıyoruz. Gerçek ve hepimizin hayatını kökünden etkileyen bir kriz. Geleceğimiz yok oluyor. Yıllardır herkesin konuştuğu ama engellemek için gereken önlemlerin bir türlü alınamadığı iklim değişliğine artık iklim krizi diyoruz. Dünya iklim değişikliği nedeniyle geri dönülmesi mümkün olmayan bir noktaya doğru hızla gidiyor. İklim krizinin temel nedeni küresel ısıtma. Bunu durdurabilmek için çok bir zamanımız kalmadı.
Biz Türkiye olarak, halk olarak nerede bir vatandaşımızın, yurttaşımızın zorda olduğunu görsek, canla başla koşarız. Kenetleniriz, bir oluruz. Son yaşanan felaketlerden sonra da öyle olduk. Valiliğimiz ve TOBB öncülüğünde Adana’daki STK’larımız ve iş insanlarımız olarak bir araya gelerek hızlıca organize olduk ve Kastamonulu yurttaşlarımıza yardım için tırlar dolusu malzemeyi yola çıkardık. Maddi, manevi tüm gücümüzle felaketlerde zarar gören vatandaşlarımızın yanındayız.
İş dünyası temsilcileri olarak bizler, bu kez kapanmanın olmadığı farklı önlemler alınması gerektiğini savunuyoruz ve aşı yaptırmanın bir sosyal sorumluluk olarak görülmesini istiyoruz. Şu anda virüsten korunmanın en geçerli şartı aşı olmaktan geçiyor. Bu konuda tüm iş dünyasının aşı konusunda daha duyarlı olması gerekmektedir. Aşı virüsün yayılmasını engellediği için iş dünyasının yeni bir kapanmaya gitmemesi için personelini bu konuda teşvik edici olması gerekmektedir.
Çok önemli mesafeler kat ettik. Üyelerimize daha iyi hizmet sunabilmek adına şehrimize kazandırdığımız bu binamızın oluşumunda elbette Melis Üyelerimizin bizlere verdiği güç yadsınamaz. Gelişmeler oldukça tüm üyelerimizin gurur duyacağı kendilerine ait olan hizmet binamız hakkında sizlerle paylaşacağım.”