Yaşamdan izdüşümler
Yaşadığımız yangın felaketi yetmezmiş gibi, bir de mülteci sorunu...
Ne iştir kardeşim?
Sınır ötesine geçeceğiz, PKK'nın işini bitireceğiz diye mabadlarını yırttırırken dün onlar...
Bugün sınırlarımızdan içeriye sorgusuz, sualsiz geçiyor milyonlar,
Suriyeliler yetmezmiş gibi şimdi de Afgan tazıları...
Bununla birlikte 3 Ağustos 2021 günü baz alındığında
İzmir’de 200 bin yabancı...
Ama Bursa ve İstanbul’da milyonlar sokaklarda geziyor
Kentliyi, kentsel refahından/gönencinden ediyor
Ola ki bu olanları eleştirirsen; tez günde TCK 299 eziyor!
Ormanlar yakılırken acımasızca; bir de Doğu'da sel felaketi yaşanıyor.
Yöre halkı da acılı, endişeli; görmüyorsunuz bizi diye yakınıyor.
Oysa...
Uyuşturucu baronu Kürtler sel felaketi yaşayan insanlarına neden yardım etmezler?
Eğer yardım etseler birazcık, üstelik günahları da hafifler...
Ülkede yaşanan felaketlerin gölgesinde ve Covid salgını eşliğinde bilindiği gibi Japonya'da 2020 Olimpiyat Oyunları gerçekleştiriliyor. Voleybolcu kızlarımız her ne kadar çeyrek finalde elenseler de, onların başarılarını içtenlikle alkışladık. Ama Okçuluk dalında şampiyonluk madalyasını ülkemize getiren Mete kardeşimizle de çok gururlandık.
Bu arada birileri fırsatı ganimet bilip, yan yana resimlerini yayınlattılar şampiyon okçumuzla...
Kurnazlar; Olimpiyat şampiyonu okçumuz Mete Gazoz'un başarısına ortak olmaya kalkışınca da...
Bursa’nın gazozu yayına sürdü tanıtım filmini "2017'den beri yanındayız Mete Gazoz" diyerek...
Ucuz kahramanlıklara geçit vermedi doğduğum kentin EFSANE GAZOZU... Şampiyonumuzla birlikte, içtenlikle kutluyorum onu...
Biz Balkan kökenli bir aileyiz. Osmanlı'dan öncesinde İslam dinini bilmeyiz. Bizimkiler İslam dinini seçince; Kuran'da ne yazıyorsa, uymaya özen göstermişler ama sokak aralarındaki din yobazlarına hiç kulak vermemişler.
Her ne ise... Balkan halkının bekriliği ünlüdür bilindiği gibi, bizimkilerin de öyle... Amma ve lakin Kuran'da "yasak" olduğu yazıyor diyerek babam asla şarap içmezdi, rakı/uzo/mastika içmeden de günü geçmezdi.
Baba neden alkol alıyorsun diye sorduğumuzda da "Kuran'da şarap içmek yasaktır yazıyor. Rakı, bira, votka ya da viski yazmıyor ki" derdi. Biz de ona güler geçerdik.
Şimdi neden babamdan çıktım yola?
Son yıllarda Osmanlıcılık oynamaya meraklı bir taife var ya... İşte onlardan ötürü...
Hani Fatih Sultan Mehmet Han "Ormanlarımdan bir dal kesenin, başın keserim" demiş ya işte Osmanlıcılık oynayanlar da asla Fatih'in ormanlarından bir dal kesmiyorlar, onun Kanunnamesi'ne birebir uyuyorlar. Onun yerine ne yapıyorlar? Ormanları yakıyorlar. Çünkü Kanunmame'de "dal kesmek yasak" yazıyor, ama "orman yakmak yasaktır" yazmıyor.
Ve onlar da ormanları acımasızca yakıyor.
Ama ben onlara, babama gülüp geçtiğim gibi gülüp geçemiyorum, yalnızca yedi cetlerine selam gönderiyorum.
Bilmem anlatabildim mi?
Ve sonsöz olarak...
Bundan böyle başkalarına küfür etmek yerine, çay poşetlerini atalım üzerlerine...
Bolulu Başkann Tanju çayları firlatınca üzerlerine AKP'li Belediye Meclis Üyeleri öfkeyle ayaklandığına göre demek ki halkın üzerine çay fırlatmak hoş görülecek bir eylem değilmiş, AKP'li üyeler bu kadar olumsuz tepki verdiğine göre...
Yoksa bu eylem biçimi; birine hakaret etmek isteyen Arapların kişilerin üzerine ayakkabı, terlik atmaları gibi bir şey midir?
Arap ayakkabı atar...
AKP'li de hor gördüğünün üzerine çay mı atar?
Yok, öyle değilse Tanju Başkan üzerlerine çay poşetlerini attı diye, AKP'li meclis üyeleri neden öfkeyle ayağa kalkar?
Ne nedir, ne doğru, ne yanlıştır; ay ben de bilemedim.
Aydın, 4 Ağustos 2021