Daha geçtiğimiz günlerde, “kentlerde sağlığa zararlı çalışmalar” başlığıyla yayınlanan yazıların son paragrafında “öncelikle rant hırsını öne alarak, tarımsal alanlardan imar geçirerek, çalışan/ verimli toprakları parselleyerek yapılan eylemin kazanç olmadığının, geleceğe verilen en büyük zarar olduğunun altını çizmek gerek” tümcesine yer verdiğimde “sağlık konusu olunca ne rantı” diye soran tanıdıklarım olmuştu!
Doğrusu da o olmalıydı…
Konu “sağlık” olunca, konu “tüm yurdun, tüm canlının” sağlığı olunca “ne rantından” söz edilebilirdi ki?
Son corana virüsü nedeniyle yaşananları gördüğümüzde “öyle olmadığını”, “canlı sağlığından rant” sağlamanın kapitalizmin gereği olduğunu, sisteme egemen olanların “yine” kazandıklarını, aralarındaki üç-beş kişinin “göstermelik” tepkisinin “oyalama” amaçlı olduğunu düşünüyorum!
Tersini söyletecek başka bir bulgu/ veri de yok ki!
***
Toplumun tek “sağlık” sorununun corona virüsü olmadığını, ancak salgının/ yaygınlaşması durumunda birçok kişiyi etkileyebileceği için gerekli/ gereksiz “bilgi kirliliği” ile birlikte, bu yaşananları “ranta” dönüştürmek için çaba harcayanların bolca olduğu görülüyor!
Daha düne değin raflarda “ilgisizlikten” tozlanan birçok ürün, sosyal-basılı-görsel medya aracılığıyla hem “gerekli” gösteriliyor, hem de piyasada aranır duruma getiriyor!
Bunu yapmakla da yetinmeyip; nasıl olsa “bunda açık var” denerek, nasıl olsa “bu aranıyor” denerek…
Fiyatlar katlanıyor, aransa bulunmuyor, bulunca fiyatına ulaşılamıyor!
Sağlık Bakanlığı’nın çalışmalarını/ bilgilendirmelerini ne denli yerli/ yerinde bulsam da; yurttaşı kullanmakta zorlayıp, hem de zorlanılan ürünün fiyat çıkışını denetleyemeyen kurum ya da kurumların yaptırımsızlığına tepki göstermenin gereğine inanıyorum…
***
Piyasadaki “zorunlu” sayılan ürünlerin fiyat artışına tepki gösteren kentlerdeki odaların başkanları/ yönetimleri “fırsatçılara karşı sessiz kalınmayacak, hak ettikleri cezalar verilecek” diyor ya…
Açıkça söylemek gerekirse ne yapacaklarını merak ediyorum…
Nasıl sessiz kalmayacaklar, nasıl bir ceza uygulayacaklar, nasıl bir yaptırımla karşı-karşıya bırakacaklar…
Şu ana dek böyle bir örnek ya da bir yüz yok!
Örneği maske ile kolonya üzerinden verelim isterseniz. Buna marketlerdeki bazı “besin” ürününü de ekleyelim…
Bu ürünleri dışalım yoluyla getirenler, üretenler, pazarlayanlar belli…
Bir günde “üç kez fiyat değişti” diyen eczane de belli…
Bunun e’si, sessiz kalınma’sı, ceza verilme’si, hak etme’si ne olur ki?
Sanıyorum üç-beş kişinin salt “tepki” gösteriliyor denilmesi için “oyalama” biçimi…
“Rantın” biçim değiştirmiş durumu…
***
Konu “sağlık” olmasına karşın, yaşanan olguyu “ranta” dönüştürmenin şekli/ biçimi gözlemleniyor!
Bir yandan “sağlıklı beslenme”, bir yandan “bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi”, bir yandan “temiz” olunması, bir yandan “kalabalıktan” kaçınılması, bir yandan “kimseyle” tokalaşılmaması-öpüşülmemesi, bir yandan okulların “tatil” olması, bir yandan “homofis” çalışılması, maçların “izleyicisiz” oynanması…
Üstelik bunlara birkaç gün içerisinde/ hızla karar verilmesi…
Bunlar yapılmadan önce, “özellikle” çalışarak yaşamını sürdürmek zorunda olanların “yaşamlarını/ çalışmadan” nasıl sürdürebileceklerinin, nasıl besleneceklerinin, nasıl virüse karşı korunacaklarının, nasıl bağışıklıklarını artıracaklarının, çocuklarının eğitimini nasıl sürdürebileceklerinin çalışması yapıldı mı acaba?
Hep söylendi, hep “bu böyle olmuyor” denildi; dinleyen olmadı!
***
Corona virüs salgınında yaşananlar biraz da; ülkemizde “iktidarı” olduğunca, dünyada kapitalizmin taşlarının oynamasına neden olduğu izlenimi verilmeye çalışılıyor.
Çin’de başlayan, komşularımızda yayılan, Avrupa’yı etkisi altına alan, ABD’ye dek ulaşan salgın “dünyaya” bir şeyi göstermiş olmalı…
“Sağlık” herkes için zorunluluk…
Kent için, insanlar, için, doğa için, hayvanlar için, çevre için…
Bunların içinden birini “kirletmek/ bozmak” nelere neden oluyor görülüyor!
Bunun için de konu insan sağlığı olunca “ne rantından” demek gerekiyor kanımca; “rant ne ki” demek geriyor…
160320
YORUMLAR