Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Oktay Erol

Börülce de fasulye…

 

Şaşkınlık içerisinde izliyoruz…

Şaşkınlığımız elimizde ona sevinelim!

Şaşkınlığı, ya da beynin sinir uçları devre dışı kalmış olayı isteyen var mı bilmem!

Sanki yeni yılla birlikte heybelerinde bulunan armağanlar dağıtmışlar da, çocuksu sevinçlerle sokakları dolduran emekçiler coşacaktı…

Elbette sevinmediler, elbette yetmez diye bağıracaklar, elbette çer-çöp kemirerek karşı duyacaklar…

Bir mini öykü anlatayım:

Adamın son günlerde masasına konan yemeklerin hepsinde “fasulye” yer almış…

Evde kuru fasulye, lokantada yeşil fasulye, işyerinde barbunya, konuk olarak gittiği yerde ayşe kadın…

O gün Ege-Marmara illerini kapsayan bir iş gezisini çıkmışlardı. Lokantanın birine uğrayıp yol arkadaşıyla birlikte karınlarını doyuracaklardı…

Siparişi almaya gelen garson, önlerinde liste olmasına karşın “size börülce önerebilirim, her şeyiyle olağanüstü… yanında da…” dediğinde, hiç düşünmeden “tamam” dediler…

Masalarına ekmekleri, ardından suları, ardından salataları geldi…

Sonra da ana yemekleri “börülce” ile birlikte…

Adam, kaşığın ucuyla yemeği karıştırırken “işe bak sen, günlerdir fasulye yiyorum, börülce de fasulye çıktı” dedi yanındakine…

Yanındaki “abi, börülcenin bir fasulye türü olduğunu bilmen gerek” dediğinde de…

Gülerek “demek ki bize fasulyeden kurtuluş yok” dedi…

***

Halka kazık atmak istiyorlarsa, yaşamı burnundan fitil fitil getirmek istiyorlarsa, kandırmak istiyorlarsa; inanın bir yolunu bulup, ekmeğin arasına katık yapıp yediriyorlar!

Adında oynuyorlar, üzerine bir nokta koyuyorlar ama yine de yediriyorlar!

Emekçi için bir araya gelerek günlerce “sözde” çalışarak karar verdikleri “asgari ücret” mi dersiniz, yoksa memur ile emeklilere “azap” denecek yeni yılda verilecek maaş mı dersiniz…

Bu ülkenin emekçileri, bu ülkenin emeklileri “aptal” sanki…

“İktidarın” yaşananla ilgisi olmayan “düşük enflasyon” yalanını allayarak, kıyı boylarına süsler yaparak, söz-şörlüğü yapanlarda utanma da kalmadı belli ki…

“Faizle enflasyon düşüyor görmüyor musunuz, onun için de çalışanla emekliye verilen bu zam yeterli” diyecek denli gözleri körelmiş!

***

Bu güne değin “fasulye” olarak, bundan sonra da “börülce” olarak masamıza gelecek bu yalanlar, belli!

Enflasyonu ya da faizi düşük göstererek ayarlanan “zamlardan” sonra, emekli-emekçi eline geçen aylığın insanların gereksinmelerine yetip-yetmeyeceği konusunda bu denli “acımasız” olmak

Hoşlarına gidiyor olmalı!

Bakan, bir aylık yalnız “ekmek bedeli” olan patrona kıyak rakamı için “jest” diyebildi! Bundan dolayı, emekçilerin sevinmesini bekledi sanki!

Bunu zaman soruyorum, inanın yanıtını bulamadığından dolayı da yoruluyorum…

TÜİK’in “açlık sınırı” altında belirlediği bir rakamı, maaş belirleme komisyonunun dayatıp onaylaması “iktidarın” değil yalnızca, herkesin karşı duracağı bir davranış olmalı!

İkibin bilmem ne kadar aylık… Alın parçalara bölün… İçerisinden alacaklarını daha cebine almadan “kopardıklarını” göreceksin!

***

Birkaç gün önce, yıllardır sabahın ilk saatinden gecenin yarılarına değin çalışan, iki çocuklu, anadan-babadan kalma salaş bir evde oturan, yaz dinlencesi bilmeyen, bayramlarda çocuklarına “bayramlık” aldığında zorlanan bir tanıdığımla birlikteydim…

“Buna da şükür, daha çok olsaydı bizim işlerimize son vereceklerdi” dedi.

Bu tanıdığım gibi binlerce emekçi var bu ülkede. Bunların yaşama geliş nedeni yalnız “çalışmak” olarak belirlenmiş sanki… Eşiyle, çocuklarıyla, yakınlarıyla, dostlarıyla biraraya gelerek “yarenlik” edecek zaman dilimleri daha baştan ortadan kaldırılmış, yok edilmiş, çalınmış!

Patronun işten çıkarmaması için “komisyonun” verdiği zamma boyun eğmek zorunluluğu…

Bu da baka ayıp değil mi?

***

Bu ülkenin başında onsekiz yıldır bulunan, “iktidar” ergilerinden yararlanacakları tüm kilit noktaları ellerine alanların “biz daha çoğunu vermek isterdik, ancak” sözlerinin gerçeği yansıtmadığı, yurttaşın içerisinde bulunduğu sıkıntıları da bildiklerini, bilerek yurttaşa acı yaşattıklarını söylemek yalan değil!

Bugün “verdik” dediklerini fazlasıyla aldıklarını,

İstediklerini yaptıklarını,

“Düşük enflasyon, faiz” yalanını,

Alım gücünü daralttıklarını bilmeyen var mı?

Ya “börülcenin” de fasulyegillerden olduğunu…

110120

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç