Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Oktay Erol

Adana’da umut var…  

 

Üç ay geçmiş aradan…

Öncesinde allı-ballı söylemlerin buluştuğu alanlar, suskuya bürünmüş!

“Nedeni” hiçbir zaman “haklı gerekçelerle” anlatılamayacak olan, yurttaşın “bir türlü” boğulmayla karşı-karşıya bırakıldığı İstanbul seçimini de sonuçlanmış…

Düne değin, yasanının satırları içerisinde bulunan sözcükler didiklenerek çıkarılan “gerekçeler” arasından beklenti peşine düşenlere bakın bir…

“Anlatamadık” diye, “anlamsızlıklarını” gizlemeye çalışıyorlar!

“Anlatılacak” bir şey olmadığını unutarak,

“Her türlü” ülkenin kıskaca alındığını bir yana atarak,

Onyedi yıllık “iktidarın” yanlışlarından biri olduğu savsaklanarak…

***

Hak arayanların “suçlamalarla” karşılaştığı bir süreç yaşananlar…

“İktidarı” övmekte sıra vermeyen yandaşlardan Mehmet Barlas bile yorumlarken “beni en fazla düşündüreni ‘FETÖ ya da birileri belli ki oy çalmış, kaydırmış, uydurmuş ama AK Parti müşahitleri de ayakta uyumuş’ şeklinde olanıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir günde sekiz miting yaptığı İstanbul’un AK Partili görevlilerin sandık başlarında uyumuş olmalarını kabul etmekte zorlanıyorum” diyebilecekti…

Dedi de, “dinleyen” bulamadı! Nasıl olduğu bilinmeyen, ancak bir şeyler olma olasılığının yüksek olduğu kanısıyla yurttaş yeniden sandık başına çağrıldı!

Ne çok seçim severmişiz biz böyle!

Ne çok “iktidarı” ayakta tutmak için bedel ödemeye gönüllüymüşüz biz böyle!

Ekonomik krizin dinamiklerinin sarsılma pahasına…

Sonuç ortada…

İstanbul seçmeni, yurdun dört-bir yanından koşan “gönüllüleriyle” yanıtını verdi…

***

Üç ay geçmiş ya aradan…

Adana gibi, birçok “sosyal belediyecilik” anlayışını sırtlayan başkanlar, kendilerini “İstanbul seçiminin” sonrasına odakladı.

Antakya’dan duydum, Mersin’den duydum, Ankara’dan duydum, Antalya’dan duydum…

Elbette, yaşadığım kent, güneyin verimli toprakları üzerine kurulu kenti Adana’da öyle…

“İstanbul seçimi” bir başlangıç olacaktı…

Olmalıydı da…

***

“İstanbul seçimi”, diğer kentler için de çok anlamlı olmalı…

“Her şey çok güzel olacak” tümcesinin içi, her kentte açılacak…

Adanalısı, İstanbullusu, Ankaralısı, Antalyalısı, Antakyalısı, İzmirlisi, daha niceleri “her şey çok güzel olacak” tümcesinin içini dolduracak çalışmalar görmek için bekleyecek, haklı olarak.

Örneğin haksızlık olmayacak,

Örneğin hırsızlık olmayacak,

Örneğin savurganlık olmayacak,

Örneğin “hizmette” bölge ayırma olmayacak,

Örneğin kucaklaşmanın önünde engel olmayacak,

Örneğin yurttaştan kaçmak olmayacak,

Örneğin “iş yapana” ulaşım kolay olacak…

***

Üç ay aradan sonra…

Herkesin “işine-gücüne bakacağı günler” artık…

Söylenmeye, yakınmaya, bir yerlerde suçlu aramaya gerek yok!

Varsa yanlış, varsa uygun olmayan harcama, varsa haksızlık zaman yitirmeden açıklanmalı artık!

En saydam biçimde,

Kentlinin “en” anlayacağı ayrıntılarla,

Seçim öncesinde “kol-kanat” olanlar unutulmadan,

Emek vermeden ‘maaş almayı” ortadan kaldırarak,

Verilen vaatlerle birlikte, “İmamoğlu’nun ajandası” dikkate alınarak,

Kentliyi kucaklama zamanı…

***

Yaşadığım kentte, Adana’da bir umut var; tüm kentlerde de olmalı…

Bugüne değin geçen üç ayı bir yana bırakalım…

Başta Anakentte Zeydan Karalar’la,

Çukurova’da Soner Çetin’le,

Seyhan’da Akif Kemal Akay’la “her şey çok güzel olacak” demek zor değil…

Bunu gerçekleştirmek hem Adana’ya, hem de Adanlıya kazandıracaktır.

250619

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER