Kent yararına olmayan çalışmalar mı?

Yerel seçim sonuçlarının, ‘iktidarın’ beklentisinin altında kalması; başta İstanbul seçiminin yenilenmesi, ardından ‘belediye meclis üyeleri sayımızla kafanıza göre hareket edemeyeceksiniz’ anlayışı, bir de metro gelirlerine el konulması ile karşı karşıya büyük anakent belediyeleri, ilçeleri, diğer ‘iktidarın’ yitirdiği belediyeler…

Onyedi yıldan bu yana ‘kazanmaya’ odaklanmış,

‘Kazanmak’ için ‘mezardakilerin’ bile oyunu beklemiş,

Oy pusulalarının sayımı sırasında trafolara kedilerin girmesiyle elektrikler kesilmiş,

Oy için yaz aylarında kömür dağıtılmış,

Orantısız ‘iktidarın’ gücü ile propaganda yapılmış,

Her seçim öncesi kutuplaşmalardan kaçınılmamış,

Hep ‘karşı’ yan ‘hayın’ sayılmış,

Bugün ‘hayın’ dedikleriyle bir zamanlar kolkola gelinmiş,

Bir zaman ‘hayın’ dediği en büyük ‘karanlık’ destekçisi olmuş…

Ülkenin son yıllarda yaşadığı çıkmazlara karşın, yine de ‘büyük’ olmaya başarmasına karşın, ‘muhalefetin’ kendini benimsetme zorlamalarından dolayı yitirdiği bir-kaç bölgeyi bile içine yedirememesi bugün yaşanan…

***

Çocukluğumuzun mahalle yaşamında, ‘sen bizim oradan nasıl olsa geçersin’ diye başlayan kavgacıl uyarıları vardı!

Bir başka mahallede kıskaca alınan, kendi mahallesinde de başkalarını kıskaca alabileceklerini belirtirdi!

Bu ‘iktidarın’, belediye meclis üyelerinin yaptığı da ona benzer bir şey!

“Benzer” diyorum çünkü; izlediğimce yeni yerel yönetimlerde, eskisi gibi rahat olamayacaklarından dolayı, başkanı her türlü sıkıştıracaklarını açıkça söylemekten kaçınmıyorlar!

Partinin ‘üst akıllarından’ gelen “öyle kolay değil” türünden demeçler de olunca…

Belediyelerin ‘daha ilk’ toplantılarında ‘ayrı blok’ oluşları gözlendi!

Başkan ne diyordu, öneri halkın yararına mıydı?

Onu dinleyen, ya da anlamak isteyen yok! Başkan söylüyor-istiyorsa, ‘iktidar’ yanlılarına göre yanlıştı!

***

Neyi anımsadım…

Gaziantep’te yıllarca görev yapan, yaptığı görev sürecinde de herkesin gönlünde yer edinen Celal Doğan’la yapılan bir söyleşiyi okumuştum o dönemde.

Doğan, her dönem ‘iktidarından’ yararlandığını, Antep için ‘bir şeyler’ yaptırdığını anlatıyordu…

Doğan CHP’li olmasına karşın, Gaziantep’te Belediye Başkanlığı yaptığı dönemin ‘iktidarları’ ile çalıştığından söz ediyordu. Diyordu ki:

“Kentimizin sorunun belirlediğimizde, sorunu çözecek kurumlarla görüşmek için yola çıkarız. Yanımızda her partinin üyeleri vardır. Her üye Antep için bir şeyler yapmak için yola çıkmıştır. Vardığımız yer hangi partiye bağlı olursa-olsun, hangi iktidara yakın durursa-dursun, yardımcı olmuşlarsa da, olmamışlarsa da Antepli yurttaşlarımızla yaşananları paylaşıyoruz. Doğrusu, senin-benim partim yok burada, Antep var… Başarımızda bunun payı büyüktür.”

***

Geçtiğimiz günlerde Adana Anakentte yapılan ilk meclis toplantısında, görev dağılımı için yapılan oylamada bile ‘yanlar’ belirgin biçimde kendini gösteriyordu.

Başkan Zeydan Karalar’ın ağzından çıkan ‘şeyin’ içeriğinden daha çok, ‘kimin’ söylediği, kimin önerdiği önem kazanıyordu!

Parmaklar ona göre kalkıyor, ona göre de iniyordu!

Benzerini İstanbul anakent Belediyesi de yaşadı…

Öğrencileri için ‘toplu taşıma’ ücretlerinde indirim yapılması, ‘uyuşturucu ile mücadele komisyonu’, ayrıca ‘toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonu’ kurulması AKP-MHP üyelerince ret edilmişti.

Belediyenin ‘oturumu’ canlı yayınlaması, olanların sosyal medya tarafından da izlenmesi sonucunda ‘tepkiler’ oluşmuştu!

Bir gün sonra meclis üyelerinin ‘dönüş’ yapmalarına tanık olmuştu herkes…

***

Yerel konular ‘halka anlatılarak, halkla birlikte yapmak’ istenilmesi durumunda, kim ne yapmak isterse-istesin olacağı değiştiremiyor demek ki…

Dersim’de Maçoğlu, ülkede egemen olan tüm uygulamaları bir yana bırakarak başlattığı ‘saydamcılık’ anlayışı karşısındaki fosilleşmiş düşünceler bile ‘özüne’ dönebiliyor!

Başkanlık kapısının,

Bahçe duvarının,

Aylık gelir-gider tablosunun şova dönüşmeden-dönüştürülmeden sunulabilmesi durumunda toplum yaşamında ‘neler’ olmaz ki?

Her ne denli ‘belediye meclis üyeleri sayımızla kafanıza göre hareket edemeyeceksiniz’ dense de, kent yararına olan çalışmalar her zaman önemini gösterecek, kent yaşayanları ‘tek ses’ olabilecektir.