Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Oktay Erol

BM’nin ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’…

 

Birleşmiş Milletler 20 kasın 1989 yılında karar vermiş, ‘Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni ortaya koymuş.

Bugün ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ olarak benimsenmiş.

Gerek dünyada, gerekse ülkemizde çocuk haklarına yönelik saldırıları önlemek amaçlanmış.

Çocuğun karşı karşıya kaldığı, zarar gördüğü, edilgenleştirildiği, yaşamdan koparıldığı tüm olaylar; nerede doğduğuna, dinine, etnik kökenine, kim olduğuna, cinsiyetine, yaşına bakılmaksızın sözleşmede yer verilmişti.

Çocuğun yaşama hakkı ilk başta sayılmak üzere; sömürülmeme hakkı, gelişme hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı, istismar edilmeme hakkı, sosyal yaşama katılma hakkı sıralanıyor.

Sözleşmede yer alan maddeler ‘ayrım gözetilmeden çocuğun yararına olacak yaşama-gelişme hakkı’ biçiminde kendini gösteriyor…

BM’nin karırıyla oluşan Dünya Çocuk Hakları Günü’ nedeniyle, ortaya çıkarılan ‘Çocuk Hakları Sözleşmesi’ iyi ki var diyebilecek miyiz?

BM iyi ki var mı, yoksa ‘oyalama’ mı?

***

Çocuk nedir?

Çocuk ‘gelecek’ diyenler de var, ‘ailenin yapıştırıcısı’ diyen de…

İşin neresinden bakılırsa-bakılsın ‘çocuk’ hem aile için, hem yaşam için, hem toplum için ‘sürekliliktir’.

Çocuğun ‘sağlıklı’ ortamda gelişmesi, ailenin, yaşamın, toplumun da ‘sağlığı’ ile ilgilidir.

Çocuk, çağının gerekliliklerine ulaşabildiği, yararlanabildiği, ona katma değer katabildiği oranda varlığını kanıtlayabildikçe hem kendi, hem ailesi, hem de toplum ‘mutlu’ olacaktır.

‘Çağının gereklilikleri’ içerisinde sağlığı, eğitimi, sosyal yaşamı, çevreyi, teknolojiyi, gereksinmelere ulaşabilmeyi sayabiliriz.

Bunlar kimine göre ütopya, kimine göre olanaksızlık, kimine göre acılıyı oyalama çabası, kimine göre ‘konuşuyorlar ya’ biçimi…

Dünyada da, ülkemizde de buna sayısız örnekler vermek olası.

***

2018 yılını Çalışma-Sosyal Güvenlik Bakanlığı ‘Çocuk işçileriyle mücadele yılı’ olarak duyurmuştu.

Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle işçi Sağlığı-İş Güvenliği Meclisi bir rapor hazırladı. Raporda ‘ ne denli program hazırlansa, istatistikler söylense, referanslar verilse de Türkiye’de çocuklar çalışırken ölüyor, öyle ki ölenler arasında sekiz yaşında ölen çocuklar var’ denildi.

Raporda yer alan bilgilerden bazıları şöyle:

  • Geçmiş yıllara baktığımızda 2013 yılında 59 çocuk, 2014 yılında 54 çocuk, 2015 yılında 63 çocuk, 2016 yılında 56 çocuk, 2017 yılında 60 çocuk çalışırken yaşamını yitirmişti…
  • Çocuk iş cinayetlerinin en fazla yaşandığı üç il sırasıyla Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin’dir. Bu şehirlerde tarım işçiliği ve kırsalda yoksulluk had safhadadır.
  • Çocuk iş cinayetlerinde ölen kız çocuklarının oranı ise yüzde 11 ile genel iş cinayeti verilerindeki kadın işçi oranının neredeyse iki katıdır. Bu durum kız çocuklarının özellikle tarım sektöründeki yoğun sömürüsünden kaynaklanmaktadır.
  • Çocuk işçiler en çok ücretsiz aile işçiliğinin ve küçük yaşta çalışmanın yaygın olduğu tarım sektöründe ölmüştür.
  • Ölüm nedenlerine baktığımızda zehirlenme/boğulma, trafik/servis kazası ve yıldırım düşmesi ilk üç sıradadır. Çocukların sağanak yağmur altında tarlalarda çalıştırılması sonucu yıldırım düşerek ölmeleri bile çalışma koşullarını gösteren önemli bir göstergedir.
  • İş cinayetinde yaşamını yitiren 62 çocuğun 22’si 14 yaş ve altındadır. 14 ve altı yasal olarak çalışması tamamen yasak olan bir yaştır. Çalışması “yasal” olan 15 yaşın üstündeki çocuklar ise kimya, metal gibi ağır ve tehlikeli olup çalışması kanunen yasak işlerde de çalıştırılmaktadır.

***

20 Kasım ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ kutlu olsun da kime?

Çocukları sokaktan, kirden, yasadışı yollarda çalışmaktan, istismardan uzak tutulması için oluşturulmuş, bunun için de fonlar ayrıldığı  ‘o çocukların gözlerine’ sokularak anlatılmış, bu uğurda salon toplantıları düzenlenmiş, BM’nin istediği biçimde konuşmalar yapılmış…

20 Kasım ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ çocukları mı mutlu etmeye odaklı, yoksa BM’nin yetkililendirdiği konuşmacıları mı?

İşçi Sağlığı-İş Güvenliği Meclisi’nin ortaya koyduğu rapor ortada… En önemlisi de 2018 yılını, Çalışma-Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ‘Çocuk işçileriyle mücadele yılı’ belirlemesi…

Ülkemizin işçi çocukları, okuldan uzak çocukları, kağıt toplayan çocukları, tarımda çalışan çocukları, sanayi de çalışan çocukları haberiniz var mı  ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’nden?

Haberin var mı eli nasırlı, alnı yaralı, gün ışımadan yola çıkan ‘emekçi’ çocuk?

Haberin var mı ‘çocukluğu’ yaşatılmamış çocuk?

201118

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç