Yerel yönetimlerin, yerel çalışmaların, yerel bungunlukların, yerel sorunların ‘her zaman’ içindeyiz!
Sökülüp yapılan kaldırımdaki taşları,
Kanalizasyon çalışmaları için açılan çukurları,
Yol genişletmek için kesilen ağaçları,
Park yapımında kullanılan malzemenin daralttığı yolları,
Kapatılması savsaklanan çukurların aldığı canları…
Kentte yaşamanın ‘kaçınılmazı’ gibi yaşıyoruz!
***
Birkaç gün önce Kozan’daydım…
Kozan Devlet Hastanesi’nin de yer aldığı; Tufanpaşa, Karacaoğlan, Türkeli mahallelerinin birleştiği dörtbin metre karelik alana ‘sekiz kollu akıllı kavşak’ yapımı düşünülüyor.
Böyle bir kavşağın Kozan’ın trafiğine soluk aldıracağı düşüncesiyle, Eskişehir Orhangazi Üniversitesinde alanında uzman akademisyenler proje hazırlıyor.
Hazırlanan proje Büyükşehir Belediyesi’ne sunulup onay alıyor…
Çalışmalar bir yıl önce başlıyor…
Kozan’da yaylacıların yaylarına göçme günlerinde!
Kazım Özgen döneminde, Kültür Bakanı’nın da katılımıyla açılışı yapılan ‘Karacaoğlan Heykeli’ yerinden sökülerek Kozan Belediyesi’ne teslim ediliyor!
O günlerde ünlü halk ozanı Karacaoğlan’ın heykelinin Kozan’da yer almasından dolayı, Feke ile sorunlar bile yaşanmıştı!
Kurak giden yaz aylarında başlayan ‘sekiz kollu akıllı kavşak’ çalışmaları, Kozan’dan yaylalara gitmek isteyen herkesi toza-toprağa boğuyor!
Bir yandan toz-toprak, bir yandan da dağ yollarını aratmayan taşlı-çukurlu…
Koca geçen yaz günlerinde bir sürü zorluklar yaşanıyor…
Kentte yaşamanın kaçınılmazı…
İşi durdurmaya giden yaptırımlar…
Koca çam ağaçları kesilerek yapılan hastane ‘ek’ binasının ‘giriş-çıkış’ yolları nedeniyle, hazırlanan-yapımı süren ‘akıllı kavşak’ projesi durduruluyor!
Kış ayları…
Yıllardır dimdik ayakta duran, Kozan Devlet Hastanesi’ne ayrı bir ‘hava’ katan ‘ek bina’ yapımı için kesilen ağaçlar bir başka konu!
Yağmurlar, yaz boyunca bozulan yolu çamurlu alana dönüştürüyor! Ne Kozan’dan hastane yönüne gidiş, ne de hastaneden Kozan’a dönüş iç açıcı değil; çile dolu…
***
Birkaç gün önce gördüm…
Güzel olacak gibi, ‘sekiz kollu akıllı kavşak’…
Bunca olanlar, bunca çekilenler ‘olmasa’ daha iyi olmaz mıydı?
Kozanlı yazın toz-toprakta, kışın çamurda bu denli uzun süre kalmasına engel olunamaz mıydı?
Kentte yaşamanın ‘kaçınılmazı’ denip gelip-geçmeli mi yoksa?
ALİ AYDOĞAN’IN ARDINDAN…
Bir süredir hastaydı…
Tedavi görüyordu…
Kendine özgü duruşunu hiç unutmayacağım.
Hukukçuydu…
Doğrularından ödün vermek yerine ‘vaz geçecekleri’ vardı.
Eksiği varsa, biliyorsa, kanıtlıysa önünde ‘dağsa’ da görmezdi.
‘Kral çıplak’ deme yürekliliğini, tüm dünya ergilerine karşı savunurdu.
Onun için de ‘sistemciler’,
Onun için de ‘hesapçılar’ onu pek anlamazlardı!
Işıklarda uyu…
BU ABD…
ABD, İngiltere, Fransa, Suriye’de sivillere yönelik kimyasal silah kullanıldığı gerekçesiyle Şam, Hama, Humus, Dera, Süveyda kentlerindeki askeri bölgeleri bombaladı…
Özellikle ABD…
Güneyimizde konuşlanan YPG ile birlikte güç olşturan gruplara yüzlerce tır, yüzlerce uçak dolusu silah veren, verdiklerini de açık açık söylemekten ‘öte’ durmayan ‘süper’ güç değil miydi?
Verdikleri yüzlerce silahın son durumunu, kime karşı kullanılacağını ‘şu an’ için bilen yok!
Aynı ABD’nin de içinde bulunduğu ‘üçlü’ Suriye’yi bombalayınca ‘geç kaldı’, ‘az bile attı’, ‘bu kadarla kalmamalı’ benzeri demeçler verenleri anlamam zor!
Bu ABD, bu egemen, bu süper güç, bu yapacağını danışmaz…
Düne değin ABD’ye ‘güvenilmeyeceğini’ söyleyenlerin, ‘bu’ sevinçlerini de anlamam zor!
Yineliyorum:
Bu ABD, sınırlarımızı bozmak isteyenleri destekleyen bir güç değil miydi?
O gücün silahları da ABD tarafından verilmemiş miydi?
Eee…
160418
YORUMLAR