Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Oktay Erol

Çocukları ‘istismar’ edilen ülkelerin geleceğinden söz edilemez…

Çocukları ‘istismar’ edilen ülkelerin geleceğinden söz edilemez…

 

Çocuk ‘istismarı’, kadına şiddet, düşünceye baskı, haksız kazanç, adil olmayan yargı, işsizlik, daralan yaşam alanları, zararlı besin, yaşam pahalılığı, doyumsuzluk, insanca yaşayamamak, iktidarın boğma gücü, muhalefetin iç kavgaları…

Her sabah katlığımızda ‘içinde’ bunların olmadığı bir haber duymamız olanaksız! Ya çocuk, ya kadın, ya düşünce, ya adalet…

Sokak ortasında, kalabalığın arasında sağa-sola çekerek götürdüğü eşini ya da kız arkadaşını tekme-tokat döverken; karşı koyulamaz gücünü, ağız dolusu küfrünü, yaklaşan olursa yaşamına susamışlığını uluorta söyleyebiliyor…

Daha ağızları süt kokan yaşlarda anne-babalarından, aile ortamlarından koparılarak yurtlarda kalan çocukların karşılaştıkları ‘istismar’ın sayısı bile unutulmakla kalmayıp, sorumlu bakanın ‘bir kez olmakla’ denilerek korunmaya çalışıldığı da daha akıllarda…

Düşünce, adalet, işsizlik ne ‘istismardan’ ne de kadına ‘şiddetten’ farklı; içini bozuyor insanın…

***

Gazete haberlerinden:

’11 yaşındaki çocuğa istismarda bulunan 51 yaşındaki D.A. alınacağını anlayınca intihara kalkıştı.’

‘1 yılda sekizbin çocuk istismara uğruyor…’

‘7 yaşındaki B.T.’ye tacizde bulunduğu iddiasıyla mahalleli tarafından dövülen…’

‘Kadın cinayetleri artış gösterdi; 2017’de 409 kadın öldürüldü…’

’14 yaşındaki çocuğa çıplak fotoğrafla şantaj yaptı…’

‘Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, çocuklara karşı işlenen suçlar her hangi bir şeyle açıklanamaz, dedi.’

‘CHP, çocuk istismarını önlemek için araştırma istedi…’

Dünkü Meclis Grup toplantısında Devlet Bahçeli’nin gündeminde de ‘çocuk istismarı’ vardı. Şöyle diyordu: ‘Çeşitli illerimizde vuku bulan çocuk istismarları herkesi infiale sürüklemiştir. Bunu nasıl izah edeceğiz? Çocukları istismar edilmiş bir ülkenin geleceğinden nasıl bahsedelim. Bu çocuklarımızla ilgili endişe ile şüphelerimizi dile getirmeyi zaruret görüyorum…’

***

Acı tablo uzayıp gidiyor. Politikacılar birbiri ardına ‘şiddetin, istismarın’ ne denli yüzkarası bir sorun olduğunu yineliyor. Kimileri yargılanıyor, kimileri ‘oniki yaşındaki çocuk onsekiz yaşında görünüyor diye cinsel istismardan beraat ediyor’.

Basında özellikle ‘istismar’ konusunu içeren haberlerin mide bulandıran, iğrendiren görüntüleriyle; geçmiş yıllarda yaşananlar, eğitim amaçlı evlerinden uzakta çocukların içinde bulundukları durum, daha o günlerde ‘görmezden’ gelme tutumlarla unutturulmaya çalışılırken sessiz kalanlardan gelen ses düşündürüyor beni!

Kimden, nereden gelmiş olursa olsun, ‘şiddetin’, ‘istismarın’ karşısında durulması gerektiğinin ‘bugün’ altının kalın çizgilerle belirginleştirilmesi yetmiyor!

Geçen yıllarda kırkbeş erkek öğrencinin cinsel ‘istismarını’, o ‘istismarın’ yapıldığı yeri, o ‘istismarı’ yapanları, o istismardan’ dolayı psikolojik sorunlar yaşayan öğrencileri görmezden gelenler, tepki göstermeyenler, dillendirmeyenler; o gün onları korumadılar da ne yaptılar?

Bugün yaşananlar açık…

Artık öyle ailelerinden uzakta olan çocuklar değil; hemen evlerinin yanında bir komşunun, okulun yan duvarından atlayan bir sapığın, parkta oynarken yaklaşan bir kirlenmiş elin, ‘tehdidi’ altında çocuklar! Mahalle bakkalına, komşusuna, arkadaşına, yakınına bile gönderirken ‘paranoya’ içerisinde olan anne-babaları düşünmek gerek…

Aynı ev içerisinde bile buna benzer olayların yaşandığına, aile içinde ‘kapatıldığını’ söyleyen-anlatan haberlerle de karşılaşıyoruz.

Hadi anne-babayı da bir yana bırakalım…

Bu toplumun nerelere gidebileceği ‘daha o zaman’ düşünülmeliydi. Toplumun yapısında ‘güven’ duygusunun ‘bir kez’ zedelenmesiyle ‘nerelere’ varacağı bilinmeliydi!

İktidar ‘bu düşünmeyi, bu bilmeyi beceremiyor’ diyebilen ‘kaç kişi’ var desem, kanımca parmaklar kalkmamış olsa bile ‘milyonlarca’ yüreğim hoplayacağını biliyorum.

***

Devlet Bahçeli’nin ‘çocukları istismar edilmiş bir ülkenin geleceğinden nasıl bahsedelim’ tümcesini enine-boyuna düşünmek, değerlendirmek, irdelemek gerek.

‘Çocuk istismarının’ her geçen gün artmasının, artışla birlikte akıl almaz biçimde ‘korunmasının’ karşısında salt politikacılar değil, salt sanatçılar değil, salt sporcular değil, salt yurttaş değil; tüm ulus tek yürek olmalı.

Çünkü…

Çocukları ‘istismar’ edilen ülkelerin geleceğinden söz edilemez…

200218

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç