Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Oktay Erol

Zemberek

Sorunları konuşmaktan kaçınan bir topluluk için ne söylenebilir?

Susuyorum…

Bir düşünür ‘susmak en büyük hazinedir’ demiş ya; sanki susuldukça bir yere varmanın önündeki engeller yok olacakmış gibi algılayan bir katmandan söz ediyorum.

‘Yerinde’ yapılan eylem olarak algılanabilmeli, sözü edilen ‘hazine’…

‘Yerinde’ yapılmayan eylemlerin ilerleyen süreçte nasıl ‘hizip’ anlayışıyla örtüştüğünü bilmek, günümüz yaşamının en büyük ödevi.

Bardağı taşıracak damlanın barınak bulmasına yardımcı olmaya çalışmak; salt ‘taktiksel’ oyalama, avutma, göz boyama, sistemin kazanım oyunlarıdır…

Bundan ötesi ‘teferruat’…

 

* * *

Bir aydır neyi tartışıyor, neyi konuşuyoruz?

Şans benden yana olacak ki, 12 Haziran’ın ardından yanıma sığınan Linda ile köşemi doldurdum. Linda’nın beni yeğlediği gibi, bir başkasını da yeğleme özgürlüğü olduğunu düşündüğümde, benden ayrılmasını hoş bulduğumda ‘yine’ gündemin ortasındaydım…

Neler mi oldu?

Serbest bırakılmayan milletvekilleri…

CHP’nin yemin boykotu…

Deniz Feneri olayı…

Futbolda şike…

Bir aydır bunların, yurttaşın değirmen taşında öğütülmeye çalışılması sırasında nelerimizi gözden kaçırdık…

Ya da, nelerin gözümüzün önünden kaçırılmasına engel olamadık?

 

* * *

Dışarıda yaşananları bir yana bırakalım…

Örneğin, Öcalan’ın hükümetle yapılan görüşmede ‘mutabakata’ vardık dediği konu neydi?

Ulusal gelirin onbin doları bulması övünülürken; Adana’da, Adana’nın işsizlikte dorukta durması karşısında sivil toplum örgütleri ne yaptı?

Yirmi gündür ‘boykot’ için direnen CHP, neler oldu da yemine koştu, nelerde AKP ile anlaştı, bu güne değin süren ‘dik durma’ söylemi ne oldu da eğrilme gereği duyuldu?

 

* * *

Çocukluğumuzun ‘zemberekli’ saatlerini anımsadım…

Her gün aynı saatte ‘kurulmayan’ saat çalışmazdı!

Çalışması istenen saatin kurulması gerekiyordu!

Sorunlarını konuşmaktan ‘öte’ durmaya koşullanmış, iğdiş konuların içerisinde prangalanmış, yaşadıklarından her gün biraz daha ötelenmeye ‘razı’ duruma getirilmişiz…

Metin’le olayın diyalektiğini içine alarak irdelemeye çalışırken, yanımızda dinelenin ‘bunlarla kafanızı karıştırmayın, işi onlara bırakmak en iyisi’ demesi titrememize engel olamadı!

Kafa yormamak…

Sürekli zembereği kuracak birini beklemek…

Ne zamana dek?

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç