Keklik öyküsünün, gerekse anlatılan buna benzer birçok öykünün günlük yaşamımızdaki yeri, bağlamı ‘nedir’ diye düşünmeden; öyküye anlam katmak olanaksız olduğunca anlamsızdır da…
Olaylar, deneyimler insanın ‘bir başka’ benzeri olay karşısında daha ‘güçlü’ olmasını sağlar
Sağlamıyorsa, yararsızsa; adı ‘neden’ deneyim olsun?
Üzerinde, daha önceden yaşanmışlığın izleri varken bir de…
Evet, adamın ‘avlak’ olarak kullanılan kekliği ‘cinsine hayınlık yapıyor’ diyerek ölümle cezalandırması; yine insanın, bir başka cinse uyguladığı ‘ceza’ olarak bakmak dışında bir anlam taşımıyor olması da anlamsızdır!
* * *
Şunu soralım:
İnsanın, kendi cinsi olan insana ‘hayınlık’ yapmasının nedeni açıklanabilir mi?
Neden gerekçeler…
Silahlanmalar…
Bombalamalar…
Savunmalar…
Neden?
* * *
İnsan olmayı bir yere koymak zorundayız…
İnsanı diğer canlılardan ayıran ‘özelliği’ tanımak zorundayız!
İnsanı ‘diğer’ canlılardan ayıran özellik, kendi cinsine ‘hayınlığı’ mıdır?
Başka bir şey mi?
Ne?
* * *
Feodal bağlar, kan bağları, düz mantık, biat kültürü, metafizik, egoizm o denli içimize oturmuş, o denli başkalaşmamıza neden olmuş ki…
Başkasının yaptığı her doğru; yanlış!
Başkan Özgan’ın her yaptığı önemsiz…
Yedi yıldaki değişim sanal, gereksiz!
Bu köşenin yazıları da;
İllaki yalan!
İllaki yanlış!
Kendi cinsimizi anlamak bu denli zor mu oysa?
Bu saplantılardan kurtulamaz mıyız?
Neden?
YORUMLAR