23 Kasım 2024 Cumartesi
Olaynet– CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı üreticileri geliştirmek için çalışmalar yürüten TİGEM’de hayvan hastalıklarının önemli zarara neden olduğunun Sayıştay raporlarına yansıdığını belirtti.
Gürer, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“TİGEM’in Sayıştay raporlarında yer alan verilere göre hayvansal üretimi ve kaliteyi artırıp sonrasında da hayvanları yetiştiricilere intikal ettirme görevi olan kuruluşta önlenemeyen hayvan hastalıklarının önemli sorun oluşturduğu görülmektedir.
2021 yılında TİGEM’in üretim faaliyetleri için 12 bin 330 adet buzağı hedefi 11.690 adette kalmış ve hedefe erişilememiştir. Beslenme ve hayvan hastalıklarının hedefin gerçekleşmesini engellediği Sayıştay raporunda ifade edilmektedir. Bu sürecin bakanlığa bağlı bir kuruluşta yaşanması ayrıca düşündürücüdür. Kurumda hayvan hastalıklarının varlığı sorgulanması gereken bir durumdur. Veterineri olan, sürekli göz önünde bulunan hayvanlarda oluşan hastalık kaygı vericidir. Görünen o ki ciddi ihmaller kurumda sürmektedir.
TİGEM’in raporlarına yansıyan verilere göre toplam satış maliyetinin net satışların ciddi şeklide üstünde olduğu görülmektedir. Bu durum karşısında TİGEM 2021 yılında hayvancılık ürünlerinin satışından toplam 150,6 milyon TL zarar etmiştir. Büyükbaş satış maliyeti 467 milyon 473 bin TL iken net satış sonucu elde edilen tutar 337 milyon 577 bin TL olarak gerçekleşmiş olup görüldüğü üzere sadece büyükbaş hayvan satışından 128 milyon 986 bin TL zarar edilmiştir.
Uzmanlar hayvan hastalıklarını tedavi edilen ve tedavi edilemeyen hastalıklar olarak iki gruba ayırmaktadır. Bakteriyel, genital, viral, solunum yolu ve sindirim sistemi gibi hastalıklar her sürü kompozisyonunda olağan şekilde görülmektedir. Hastalıkla mücadele kısmında erken teşhis ve devamında tedavi sürecinin iyi yürütülmesiyle iyileşme imkanı bulunmaktadır. Bunun dışında yaşanacak bir sürecin, ölüm, zorunlu kesim ve reforme edilerek sürü dışına çıkarılması gibi olumsuz sonuçları olmaktadır. Nitekim bulaşıcı nitelikte olan hastalıkların tüm sürüye yayılarak sürü varlığını tehdit eder duruma gelmesi de mümkündür. Bu konuda da önleyici tedaviler uygulanması son derece önemli olup hayvanların aşılanması bu hastalıklara karşı ekonomik ve tarımsal anlamda olumsuz etkilerini önlemede en etkili yöntemdir.
2021 yılında TİGEM’e bağlı işletmelerde 28 bin 478 büyükbaş hayvandan 17.127 baş hayvan hastalanmıştır. Bu hastalık sayılarına bakıldığında %60 gibi ciddi bir orana tekabül ettiği görülmektedir. Tedavilerde başarı sağlansa dahi bu rakam çok yüksek. Nitekim son 3 yılda hastalığa bağlı sebeplerle, sürüden 18.337 büyükbaş hayvan ölüm, kesim ya da reforme edilme yoluyla ayıklanmıştır. Sürüden ayıklanan hayvanların %68,2’sinin tedavi edilemeyen hastalıklardan kaynaklandığı görülmektedir. Yine aynı dönemlerde bakteriyal ve viral komplikasyonlara bağlı olarak tedavisi olmayan hastalıklar dolayısıyla sürüden ayıklanan hayvan sayısı toplamda 3.349 olmuştur.
Brucella nedeniyle yaşanan hayvan kayıpları neticesinde Karacabey işletmesinde hayvancılık faaliyetleri sonlandırılmak zorunda kalınmıştı. Son 10 yılda ülkemizde brucella hastalığına yakalanan 30 bin baştan fazla hayvan için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 170 milyon TL’nin üzerinde tazminat ödenmiştir. Bu sebeple, kuruluşa bağlı işletmelerde zaman zaman ortaya çıkan Brucella, BEF (üç gün hastalığı) ve Tüberküloz gibi aşılama ile engellenebilecek hastalıklarla mücadelede başarı sağlamanın yolu sadece işletmelerde değil tüm ülke düzeyinde etkin ve uygun tekniklerle yapılacak yaygın aşılamalar ile mümkün olacaktır.
Hayvan hastalıkları ekonomik kayıpların yanında ülkemizdeki hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini de tehdit etmektedir. Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ülke genelinde hastalık seyrindeki artışların da göz önünde bulundurularak kararlı bir şekilde hayvan hastalıkları ile mücadele etmesi gerekir.
Hasta hayvanın telef olmasının yanında şartlı kesime gitmesi ile hayvandan sağlanan fayda da düşmektedir. Bazı hayvanlar doğum yapmadan ya da bir doğum sonrası hasta olup telef olması ya da şartlı kesime gitmesi süreç içinde oluşacak yavrunun doğamamasına neden olacak ve böylece hayvancılıkta hesaplanan hayvan varlığı artışı oluşmadığı için hayvan ve et açığı oluşmuş, ithalat yolu da açılmış olacaktır. İthal hayvanların hastalıklara dayanıklılıklarının da sınırlı olması hastalığın etkisini artırmaktadır. Ayrıca yıllık 11 milyon aşı ithal edilmesine karşın hastalıkların sürmesi de ayrıca düşündürücüdür.”