Kermaeti kendinden menkul Menzil’deki son gelişmeleri kamuoyu yakından takip ediyor.
Abdulbaki Erol’ın ölümünden sonra oğulları Saki, Fettah ve Mübarek Erol arasındaki taht, daha doğru ifadeyle miras kavgası uzun süredir sürüyordu..
Sonunda çatışmaya dönüştü, jandarma müdahale etmek zorunda kaldı..
Miras ve para büyük olunca bu tür kavgalar kaçınılmaz..
Koç Holding’in onlarca sanayi ve ticari şirketle kazanamadığı parayı, müritleri ve Bakanlıkların yardımlarıyla kazanan Menzil Cemaatında kavgada büyük oluyor.
İlk bakışta cemaatin başına geçmek gibi görünse de kavganın asıl nedeni milyarla liralık servete kimin konacağı, kimin yöneteceği konusundan çıkmakta..
Gazeteci İsmail Arı, jandarmanın müdahale ettiği kavganın fotoğraflarını paylaşarak önemli bir haberciliğe imza attı.
İsmail Arı görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşırken “Menzil Cemaati’nde kardeşler arasındaki taht, daha doğrusu milyarlarca liralık miras kavgası sürüyor. Kardeşler arasındaki gerilim yine tırmanmış ve jandarma araya girmek zorunda kalmış” diye yazdı.
İsmail Arı’nın paylaştığı fotoğraflara bakınca, jandarmanın müdahale ettiği kavgaya karışanların sarıklı ve cübbeli kişilerden oluştuğu görülüyor..
Yani jandarmanın araya girdiği taht ve para kavgasındaki tarafları giyim kuşamları kılık kıyafet yasalarına aykırı..
Doğrusu, olaya müdahale eden jandarmanın, kılık kıyafet yasasını çiğneyenler hakkında ne gibi bir işlem yaptığını merak ettim..
Ömer Fethi Gürer doğru söylüyor ama…
CHP’nin çalışkan Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in bültenleri ya da açıklamaları bilgi dolu oluyor..
Sadece kendi görüşlerini anlatmıyor, soru önergelerine bakanların verdiği yanıtları da bizlerle ve kamuoyuyla paylaşıyor..
Gürer’in her açıklaması, toplumun bir sorununa dokunuyor..
Öncaki günkü açıklaması da böyle bir açıklamaydı..
Fahiş fiyatları, iktidar destekçilerinin yarattığını ifade ediyordu..
Doğru bir saptamayıdı..
Devletin “Kooperatif marketlerinin” genel müdürünün piyasada fiyatların düşmemesi için fiyatları yüksek tuttuğunu açıklaması hala belleklerde..
Yine, iktidar destekçisi cemaatlere ait üç harfli zincir marketlerde, etiketlerin sürekli değiştiğini, personelin elinde yeni fiyat etiketleriyle dolaştıklarını, siz alış veriş yaparken etiketleri değiştirdiğine çok kişi tanık olmuştu..
Üç harfli zincir marketlerin ve iktidara yakın iş insanlarının piyasa fiyatlarını belirledikleri, fahiş fiyatların düşmesinin engellemek için çalıştıkları dikkate alındığında, Ömer Fethi Gürer’in doğru bir saptama, yerinde bir analiz yaptığı daha iyi anlaşılıyor..
Ama işin aması var..
Ömer Fethi Gürer söyledikleriyle kalıyor..
Ana muhalefet partisi olarak CHP’nin Meclis’te topyekun bu olayın üstüne gitmesi gerekiyor ama, CHP yönetimi başka şeylerle uğraşmaktan, Gürer’in dile getirdiği Türkiye’nin gerçek sorunlarını tüm ülkenin gündemine getirmekten kaçınıyor..
Yerel seçimden bu yana dokuz kayyım
AK Parti, kayyım atamalarını çok sevmiş olacak ki, 2016 yılında başlattığı kayyım atamalarını 31 Mart seçimlerinden sonra da sürdürüyor.
Siyasal iktidar, 31 Mart’tan bu yana tam dokuz belediyeye kayyım atadı.
Kayyım atanan belediyelerin yedisi DEM Partili, ikisi CHP’li.
İlk kayyum Hakkari’ye atandı. İkinci olarak Esenyurt’a kayyum atandı. Ardından 4 Kasım’da Urfa Halfeti, Mardin ve Batman belediye başkanları görevden uzaklaştırıldı.
Daha sonra da sırasıyla Van Bahçesaray, Dersim, Ovacık ve son olarak Mersin Akdeniz ilçelerine kayyum atandı.
Şu ana kadar kayyum atanan il ve ilçelerle buradaki seçim bölgelerinde alınan sonuçlar şu şekilde:
Hakkari (DEM Parti, yüzde 49)
Esenyurt (CHP, yüzde 49)
Urfa Halfeti (DEM Parti, yüzde 39,5)
Mardin (DEM Parti, yüzde 57,5)
Batman (DEM Parti yüzde 64,5)
Van Bahçesaray (DEM Parti, yüzde 21,3)
Dersim (DEM Parti, yüzde 40,2)
Ovacık (CHP, yüzde 33,6)
Mersin Akdeniz (DEM Parti, yüzde 37)