Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Özgür Özel’den Erdoğan’a ‘mezhep’ yanıtı

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan dün katıldığı AKP’nin Denizli İl Kongresi’nde Suriye’deki gelişmeleri değerlendirdi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan dün

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan dün katıldığı AKP’nin Denizli İl Kongresi’nde Suriye’deki gelişmeleri değerlendirdi.

Özel’in konuşmasının öne çıkanları şöyle:

Ben hesabı daha doğrusu siyaseti yirmi yıldır burada yapıyorum sizin gözünüzün önünde. Eskiden uzun ve karmaşık cümleler kuruyordum. Hiç bir fayda görmüyordum. zaten yüzde altı oy alıyorduk. Cümleler kısaldıkça oy artıyor. Karşılığını buluyor. Ne kadar anlaşılır konuşursanız o kadar çok oy alıyorsunuz. yüzde 60 oy aldığımız gibi. Basit anlaşılır ve yalın. Altın hesabı da böyle bir anlayışın ürünü olarak ben Türkiye’nin dört bir yanında bir noktada, Ardahan’da da Anamur’da da Mersin’de, Antalya’da da Konya’nın Ereğlisi’nde, Erzurum’da da Babaeski’de de kuyumcu gördün mü giriyorum.

Hesap şöyle çıkıyor: Emekliye 8 çeyrek altın veriyormuş. Bundan önceki hükümet. AKP’nin beğenmediği hükümet. Bu hükümetin verdiği 12.5 lira 2.5 çeyrek altın. Her emeklinin ayda 5.5 çeyrek altın kaybı var. Bu iktidarda. Zaten bir buçuk asgari ücret alıyorlardı. 

Geçen sene Ocak ayına göre bile asgari ücretliden yarım çeyrek altın daha çalmış durumdalar. Yani on yedi bin lira asgari ücret, on bin liranın altına gerilemişti alım gücü açısından. Beş bin verince iki bin lira zaten cepten çektiler. Yarım çeyrek altın iki bin beş yüz lira. Yani geçen Ocak ayına göre bugün emeklinin cebinden bir çeyrek altın daha çalınmış oldu.

Hesap şu: Sonra bana teşekkür etmiş. Onu da söyleyeceğim. Diyor ki Özgür Özel’e teşekkür ediyorum diyor. Dün bir hesap yapmış diyor. Hesabı kuvvetli diyor. 15 ton belediyelerin altın borcu var diyor. Bir kere 15 değil, 30 ton var. Onu güzelce anlatayım. Belediyelerin SGK’ya toplam altın borcu 15 ton değil 30 ton Tayip Bey onu belirteyim tekrar. Bu 30 tonun, 10 tonu sizin belediyelere ait. 20 tonu sizin dışınızdaki partililerin belediyelerine ait. Bu 20 tonun yaklaşık 10 tonu AKP’li belediyelerden devir aldığımız borçlar. Bütün muhalefet belediyeleri olarak kendi borcumuz 10 ton altın. 

Son bir yıl biz Suriyeli sığınmacıların gitmesi için Esat’la görüşülmesini söylediğimizde ‘ben görüşeceğim Esad’la’ dedi. Esad’a döndürmüştü. Sayın Esad falan diyordu. Eski dosttan düşman olmaz diyordu. Şimdi Esat yıkıldı. Yine Esad’e dönmüş. Diyor ki ardından CHP yas tutuyor. Külliyen yalan. Ne yas tutacağız.

Şimdi burada yapılan iş çok tehlikeli bir iş. Kemal Bey’in inancı üzerinden Esed’in inancı üzerinden işte Esad Nusayridir, Arap Alevisi’dir. Kemal Bey Alevidir. O söyleyip de söylemediği bu. Burayı kaşıyıp Özgür Bey sen Sünnisin bu Arap Alevilerinin tarafında niye duruyorsun diyor.

Birincisi hiçbir acıya hiçbir milli meseleye, hiçbir dış politik meseleye mezhep siyaseti üzerinden bakmadım, bakmam, bakanı da doğru bulmam, bu ülkeye en büyük kötülüğü yapar. Siyasetçileri, mezheplerine göre, inançlarına göre kategori etmek yerine kalplerine göre kategorize etmek lazım o inanç içinde olan bir şey ya, kötü kalpliler ve iyi kalpliler. Böyle tasnifler yapanlar kötü kalpliler. Tayyip Bey o tarafta, kötü kalplilerin tarafında. Çünkü Alevi, Sünni, Kürt’tür, kardeştir derken iyi. Ama Esed’i malum ben destekliyordu deyip burada mezhepçilik yapıyor. B

Biz Suriye meselesinde Arapların da, Türkmenlerin de, Kürtlerin de, Dürzilerin de temsil dildiği büyük ve bütünleşik bir Suriye’yi Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz. En kısa zamanda da demokrasi seçimlerinin yapılmasını savunuyoruz.

Bunun dışında benim bu meseleyi mezhep üzerinden okumaya çalışan ve Türkiye’ye böyle bir mesaj veren Erdoğan’ın dilini kınadığımı bilsin yeter. Çünkü bu toplumu, toplumları ortadan bölen siyaset bu ülkeye çok şey kaybettirdi. Aksine biz Alevi’nin de, Sünne’nin de, Kürt’ün de, Laz’ında, Çerkez’inde yoksuluyla, işsizliğiyle, onların aldığı emekli maaşıyla, sosyal güvenceleriyle, adalete eşit erişim haklarınla meşgulüz. Onun sebebi belliydi deyip Kemal Bey’in mezhebine gönderme yapmak. Tayyip Bey’e yakışır ama Türkiye’ye yakışmaz. Manisa’ya da yakışmaz.

Bizim Alevi ve Sünni milletvekillerimiz var. Bu salonda da yan yana oturuyor. Mecliste de yan yana oturuyor. Türkiye içinde hep birlikte yan yana duruyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi bu kardeşliği ve birlikteliğin güvencesi olan partidir. Tayyip Erdoğan bu birlikteliği bombalamaya, bu birlikteliği ortadan kaldırmaya yönelik tehlikeli bir işe girişmiştir. Kendisini kınıyorum ve tekrar etmemeye davet ediyorum. Sukutunu özründen sayacağız. Bunu tekrar etmesin. Tekrar etmezse sukutunu özür kabul edip unutacağız yaptığını. Tekrar ederse çok daha sert cevap vereceğim. Bunu da açık bir şekilde ifade etmek isterim.”