Namı değer Ekrem dede. Tarih kadar eski ve tecrübeli bir isimdi. Allah rahmet eylesin. İl genel Meclis üyeliği yaptığı dönemde tanıdım. Alaattin Başkan’ın görevden alındığında, Baykal’ın sadık dostu olarak il başkanlığına atandı. O günü hiç unutmuyorum, biz küçücük odamızda sıkışık otururken, olup biteni izliyorduk. Aziz bey İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı iken yapılacak iş miydi? Livaneli’yi desteklemek. Tam iki yol arkadaşı birlikte güçlenecekken Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu bir anda il başkanlığı değişen verdi. Çoban ateşleri yakıldı. Ancak yol yürümekle bitmedi tabi ki…
İl binasına o gün Karşıyaka ekibi baskın yapmıştı. Cevat Durak, Adnan Alabay, Hüseyin Çalışkan çıkartma yaptı. Hepsi Karşıyaka’dan tanıdığım büyüklerimdi. Ancak ekip arkadaşlarım değildi. Ben Ali Engin ve Vezir Akdemir ekibindeydim. O kadar gergindik ki, arkadaşlar ile ne yapacağımızı bilmiyorduk. Sonuçta düşman değildik. Ekrem Bulgun ile aynı bina içinde birbirimizle çok karşılaşmadan iki ayrı yönetim gibi çalışıyorduk. Aslında çalışmaya çalışıyorduk. Telefon hattımız önce kesildi sonra tasarruf tedbirleri altında bazı uygulamalar başlatıldı ve artık çalışma alanımız zorlaşmıştı. Ekrem Bulgun her ne kadar istifa etmeyin, birlikte çalışabiliriz dese de biz kararımızı vermiştik. Baykal’a rağmen İzmir’de Aziz Kocaoğlu dönemi uzunca süre devam etti. Aziz Kocaoğlu’nun dürüst kimliği, kamu yararına ve toplum yararına yaptığı işler kendinden sonrakiler için ganimet paylaşımı gibi tüketildi.
Bu seneler içinde Ekrem Bulgun ile Menteşe’ de bir bükte tatil yaparken aynı yerde misafir olduğumuz gün çok uzun bir sohbetimiz oldu. Bende o dönemler, fotoğraf makinesi ve ses kayıt cihazı ile gezen biri olunca hemen başladım röportaja. Hala kayıtları durur. Bir tarih sakladım.
Rahmetli eşinin ara ara söze girmesi, konunun daldan dala atlaması vesaire. Kimlerle kimlerle röportaj yapmadık ki o dönemler.
O zamanlar fark ettim ki ben mülakat yapmayı ve röportaj yazmayı seviyorum.
Siyaset bana yorum yapma gücünü ve olaylara bakış açımı geliştirmemi sağladı, dolayısıyla gazeteciliğe rehber oldu.
Evet önce Ekrem Bulgun sevgili eşini kaybetti. Sonrada kendisi peşinden gitti. Biz onu katıksız Baykalcı olarak tanıdık. İzmir de Baykal’ın askeri olarak nam salmıştı. Ancak o gerçek bir CHP’li vatansever ve Atatürkçü bir adamdı. İlerleyen yaşına rağmen verilen tüm görevler onun için yaşam enerjisiydi. Allah rahmet eylesin. Toprağı bol olsun. Hiç aynı saflarda yer almasakta daima nezaket ve saygımızı kaybetmedik. Siyaset bozuldu, vefasızlık ve arsızlık çoğaldı. Terbiye, adap ve ahlak yol oldu. Yoldaşlık ilişkisi yerini kārdaşlık aldı. Siyaset tamamen para ve güç için yapılan, sokakta fakir edebiyatı, arkada ise banka dekontlarının hesap yeri oldu.
Güzel insanlar keşke hiç ölmese.