Bu yıl Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film seçilen “Mukadderat”, başrol oyuncusu Nur Sürer’e de En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü getirdi. Usta oyuncu, gösterime giren film vesiylesiyle Milliyet Sanat’ın Aralık 2024 sayısında Asu Maro’yla bir araya geldi. Usta oyuncu hem film, hem bilinçli seçimlerle ördüğü başarılı sinema hayatı hem de ödülünü ithaf ettiği Yılmaz Güney’le ilgili içtenlikle konuşuyor. Yılmaz Güney için “Beni sinemacı kişiliği ilgilendiriyor, Yılmaz Güney çok önemli bir sinemacı,” diyen Sürer kendisini eleştirenler içinse “Ben sokaklardayım, hanginiz vardınız? Sadece sinemacı olmanın şımarıklığıyla sokaklarda değilim. Kadın meselesinin peşinde olduğum için sokaklardayım. Yıllardır kadınlarla yürürüm, kadına şiddet olaylarında yürürüm, kadın cinayeti platformundayım. Hiçbirini görmedim mesela,” diyor ve ekliyor: “Bunu yazanların bir tane Yılmaz Güney filmini izlediklerini zannetmiyorum. Yılmaz Güney sevgimi hiç kimse alamaz benden.”
Nadim Güç’ün yönettiği, senaryosunu Erdi Işık’ın yazdığı, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film seçilen “Mukadderat” bu ay vizyona girdi. Usta oyuncu Nur Sürer, festivalde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü Binnur Kaya ile paylaşarak bir Altın Portakal’ın daha sahibi oldu.
“Hep anneanne, babaanne, böyle şeyleri oynamak zorunda mıyız biz?”
“Mukadderat”ta, bir kadının, kasaba gibi bir yerde kendi yaşamına karar vermesinin kendisini çok etkilediğini anlatan Nur Sürer, filmin çok güzel tepkiler aldığını söylüyor. Sürer, filmdeki karakteriyle ilgili ise bir anekdot aktarıyor: “Erdi’yle konuşurken bizim yaşımızda kadınlar için hikâye yazılmamasına dair dertlendim ‘Hep anneanne, babaanne, hala, teyze, böyle şeyleri oynamak zorunda mıyız biz? Niye bizim üzerimize bir hikâye yazılmıyor Fransız, İtalyan sinemasında olduğu gibi?’ O da ‘Nur abla bir şey yazarsam oynayacak mısın?’ dedi, ‘Tabii oynayacağım,” dedim, öyle başladı bizim maceramız.”
“Yönetmen bu işin tanrısı”
Çok iyi yönetmenlerle çalıştığı için çok şanslı olduğunu ve tüm projelerinde yönetmene çok dikkat ettiğini söyleyen usta oyuncu “Yönetmen bu işin tanrısı. Berbat bir hikâyeden seyredilebilir bir şey yaratabiliyorlar,” diyor ve ekliyor: “Dizilerde de ilk sorduğum soru, kim yönetiyor?”
“Pavyon şarkıcısını oynamak iyi geldi”
Aynı zamanda Pelin Esmer’in yönettiği “O da Bir Şey mi?” filmiyle seyirci karşısına çıkmaya hazırlanan Nur Sürer buradaki rolü içinse “Bütün bu oynadığım gergin kadınların üzerine çok iyi geldi bana, eski bir pavyon şarkıcısı oynadım, Gülistan,” yorumunu yapıyor.