Asgari ücretle konut nasıl alınır?

Asgari ücretle konut nasıl alınır?

ABONE OL
16 Ağustos 2023 18:01
Asgari ücretle konut nasıl alınır?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Gurbetçi olan bir yakınımdan duymuştum; herhangi bir şenlik ya da toplumsal bir sıkıntı sürecinde herkes üzerine düşen ödevi yerine getirmeye çalışırmış! Bir ailenin evi yandı, el birliğiyle onu evsizlikten kurtarırlarmış! Olağanüstü bir süreç mi yaşanıyor/ bazı temel ürünlerde yetersizlik mi var, market raflarından teker teker almayı yeğlerlermiş; bir sonra gelecek olanlara da yetsin diye…

Onlar da “çiğ süt” emmiş olmalılar! Neden her oruç ayı ya da yeni yıl yaklaşırken “ürün ederleri” zamlanır, salgın sürecinde neden temel ürünlerin fiyatları ikiye katlanırı, yüzyılın yıkımı şubat depreminde yurttaşlar yakınlarını/ evlerini yitirmenin acısını yaşarken neden arsa/ ev fiyatları akıl almaz biçimde yükseltilir, bölgelerde yaşanan “barınma” sorunu nedeniyle, komşu kentlere yerleşmek zorunda kalanların önüne neden kabarık “kira bedelleri” çıkarılır? Bunları kim yapıyordu, yurttaşı “evsizliğe” iten, yarım yıl sonra/ bugün bile süren etmenlerin baş sorumluları kimlerdi?

***

Bir ülkeyi “yönetiyoruz” diyenler; yurttaşların “emeklerinin karşılığı” olarak “uygun” buldukları bedelle hem yaşamlarını sürdürebilmek, hem “temel gereksinmelerini” karşılayabilmek, hem bir köşede/ gelecekte ev-araba alabilmek için birikim yapmasını sağlaması gerekmez mi? Öyle çok uzaklara gitmeye gerek yok; yaşı ellilerde olanlar bile, çalışanın o denli olanakları olduğu dönemi anımsar!

Bugün, yurdun büyük bir katmanına uygun bulunan asgari ücretle değil ev/ araba almak, normal bir ailenin geçimini bile sağlayacak durum değil! “Açlık sınırı” altında bırakılan “asgari ücretin”, daha başta en az yarısı kiraya gidecek, mutfak masrafı, varsa çocukların gereksinimi, kış yaklaşıyorsa “kışlık”/ yaz yaklaşıyorsa “yazlık” gereksinmeler karşısına çıkacak…

***

İnsanlar, “ay boyunca” çalışmamaları karşılığı aldıkları aylıkla ev/ araba alma olanağı olmadan, nüfusun yarısından çoğunun “açlık sınırı” altında bedelle çalışırken, dar gelirlinin “mülksüz” kalmasına izleyici kalmayı sürdürürken; siz istediğinizce çırpının/ dellenin/ başınızı duvara vurun ne ürettiklerinizi tüketebilirsiniz, ne yaptığınız betondan yapıları satabilirsiniz!

Salgın, ardından yüzyılın yıkımını fırsata dönüştüren “doymazların” piyasada oynadıkları oyunlarla, beton yapılardan temel tüketim ürünlerine dek her şeyin ederleri katlanırken, emekçinin aldığı ücretlerin enflasyon altında kaldığını gözleri görmeyen/ kulakları duymayan/ üç maymunu oynayanlar bile biliyor olmalı! Bu arada umursamazlığı alışkanlık yaptıklarını da yadsımıyorum!

***

Medyada sıkça karşılaşıyorum… İnşaat sektörü, zor durumda olduğunu yineliyor sürekli! Konut kredi faizlerinin yüksekliği nedeniyle sektörde konut satışlarının ciddi oranda düştüğünü ileri söylüyorlar! Kredili satışlar, toplam satışlarımızın yüzde 90’ını oluşturuyormuş, ayrıca faizlerin yüksek olması satışları da yeni konut üretimini de olumsuz etkiliyormuş!

Şu söyleniyor: salgın sürecinde olduğu gibi kamu bankaları ucuz kredi versin, inşaat sektörü elindeki konutları durduğu yerde düşürülmüş kredi kadar artırsın, sektörün stoğundaki yapılar satılsın, kredi alan da ne yaparsa/ yapsın! Bunları yaşadığını anımsamayan, kredi musluklarının açılacağı haberlerinin yayılmaya başladığı anda bedellerin artırılmayacağını öngöremeyen var mı? İnşaat sektörüne şunu sormam gerek: Asgari ücretle konut nasıl alınır?

150823

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP