Dün Beşiktaş-Galatasaray “derbi” maçı vardı…
Bilgisayarımdan izledim…
İlk yarısı 0-0 bitti, bende bir yazımın alt sütunlarında “güzel maç” oluyor, diye yazmıştım.
Maç 2-0 Beşiktaş’ ın galibiyetiyle bitti…
Hak etti etmedi, geçin bunları…
Şimdilik, sadece bugün ki sonuç için Beşiktaş taraftarlarını yürekten kutluyorum…
Bana göre büyük başarı…
Sergen Yalçın çok beğendiğim bir futbolcuydu, teknik adam olarak da işini iyi yapıyor…
Ama kimselere yaranamıyor nedense…
***
Türkiye’nin iki büyük kulübünün maçıydı bu, evet derbi maçlar çok zor geçer, ama zor geçtiği gibi, zevkli de geçer…
Tabi iki kulüp kendisine yakışan oyunu oynarsa…
Oynadılar mı?
Hayır…
Bilgisayarımdan bu maçı izlerken televizyonda uydudan verilen Almanya’da oynan bir maç vardı…
Bir taraftan da onu izledim…
Bir bizimkilerin maçına bir onların maçına bakarken ağzımdan “bunlar futbol oynuyorsa bizimkiler ne oynuyor” cümlesi döküldü…
Ne aşırı derece de bir sertlik var, ne hakeme itiraz var, ne de seyredenlere en ufacık bir saygısızlık…
Tıkır tıkır top oynuyorlar…
***
Saha aynı saha ölçülerinde, taç aynı şekil kullanılıyor, köşe gönderi yani “korner noktası” aynı…
Penaltı noktası, kurallar aynı…
Saha çim…
On bir futbolcu bir topla oynanan, hakem dörtlüsü ile yönetilen oyun…
90 dakika…
Aslına bakarsanız dünya futbolu ile tek benzerliğimiz bunlar…
Kimse kusura bakmasın,
Bu maça özgü değil bu söylediklerim; Türkiye’de oynan futbol, Avrupa ülkelerinde, Latin Amerika ve İngiltere’de oynanan futbola göre “futbol” değil…
Yemin ediyorum!
İngiltere takımlarının maçını izlediğimde bizdeki “futboldan” soğuyorum…
***
Neyse! Derbi maçı bitti, hanım televizyonu bana bıraktı gitti; spor kanallarından birini açtım…
Bir kaç futbolcu ve hakem eskisi tartışıyor…
Konu ne?
Hakem…
Yahu futbolu kim oynuyor bu ülkede; futbolcular…
Futbolu,
Futbolcuyu konuşan yok; maçın hakemi, verdiği kararlar, yaşı, saçı, özel yaşantısı, aldığı ücret falan konuşuluyor…
Vıdı vıdı…
Sabah Fenerbahçe televizyonunu açtım, birisi bugün oynanacak maç hakkında konuşuyor…
Adam doktor…
Hayatı boyunca ayağına değen tek top mahalle arasında oynadıkları “lastik” toptur, eminim…
***
Futbolcu ve hakem eskileri “futbolu” konuşmak yerine saatlerce “hakem” kararlarını ve hakemi tartışırlarsa;
O doktora da “futbolu” maçın teknik-taktiğini konuşmak, tartışmak kalıyor demek ki…
Yazıklar olsun…
Çuvalla da para aldığına eminim…
***
Bizim zamanımızda;
Gazetecilerin de yazdığı, konuştuğu “futbolcular” ve takım tertibi taktiği olurdu…
Ve antrenmanları…
Şimdi futbolcuyu tanımadan, maça gitmeden yazıyorlar…
***
Şu anda Adana’da ulusal bir gazetenin “spor” sorumlusu birisi var, zerre kadar sevmem kendisini 34 maçın ya ikisine gitmiştir ya üç…
Tenezzül edip takımların antrenmanını bile izlememiştir, ama hem gazetenin spor bölümü sorumlusu hem de spor yazarı…
Adanaspor’ un oynadığı bir maç sonrası bir yazı yazmış; en az on kere sövdüm…
Kel alaka…
Tıpkı ülkemizde son yıllarda televizyonlarda ahkam kesenlerin oynan futbol yerine, saatlerce “hakem ve kararlarını” tartışması gibi…
***
Çok net bir tespit yapayım; bu yüzden futbol seyircileri, hele benim gibi eniğini cücüğünü dikkatle inceleyen birisi için iktidardakiler
Ve atadıkları kişilerin yönettiği kurumlar gibi “hakemler” de güven telkin etmiyorlar.
***
Özetle: Otoriter yönetim sahaya da yansıyor…
Hakemlerin adaletli ve tarafsız maç yönetmelerine izin vermiyorlar. Hasbelkader yöneten olursa da emin olun şaşırıyoruz…
***
Bu arada beni en çok şaşırtan şey; bunca yabancı futbolcuya rağmen Türk futbolunda zerre kadar bir ilerleme olmaması…
Geri gidiyor…
Son söz; oyuna değil sonuca “sevinen” Beşiktaş taraftarını yürekten kutluyorum.
Lig liderliği devam…
Kaptanıma ve Galatasaraylılara ”geçmiş” olsun…
İstanbul 18.01.2021 06.15
YAZARLAR
6 saat önceEKONOMİ
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce