Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“İmamoğlu’nun diplomasının iptali yanlış!”

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesini eleştirerek bu durumu “yanlış” olarak değerlendirdi.

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesini eleştirerek

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, İstanbul Anakent Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesini eleştirerek bu durumu “yanlış” olarak değerlendirdi. Arınç, diplomanın iptal edilmesinin “kumpas kuruldu” düşüncesini güçlendirdiğini ve bu görüşü savunanların haksız olmadığını söyledi. Ayrıca, bu sürecin hukuki açıdan ciddi sorunlar barındırdığını belirterek, kazanılmış hakların ihlal edilmemesi gerektiğini vurguladı.

22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, tv100’ün sorularını yanıtlarken şunları söyledi:.

“İdare hukuku profesörlerinin hepsinden dinledim. Bu diploma 35 sene sonra iptal edilemez, kazanılmış hak diye bir şey vardır. Bu kazanılmış hakkın, YÖK karar almadıkça bir üniversitenin yönetim kurulunca iptal etmesi yanlış. Bunun yolu, yargısal yolu temin etmektir.

Siyasi tutukluluk hiç olmamalı. Demirtaş için de demiştim. Esenyurt’tan başlayarak hepsi için yargılamalarda önce iddianame yazılır, suça mahkeme karar verir. Ondan sonra tutuklama ve benzeri hususlar değerlendirilir. Bir büyükşehir belediye başkanının tutuksuz yargılanması esas olmalı.

En son Meclis’teki odasında bir görüşme yapmıştık. Bazen siyasetten, bazen kendisinin sinemaya da ilgisi vardı, filmler üzerinden görüşmeler yapardık. Çok renkli bir insandı, renkli oluşunu samimiyet ile bağdaştırmış birisidir. Devletini milletini çok seven, barış ve huzur ortamını isteyen bir insandı. 2013 Nevruzunu hatırlıyorum. Önceki dönemde de Öcalan’ın mesajını halka ulaştıran birisiydi. Pek az kula nasip olacak bir sevgiyi üzerinde toplamış buna seviniyorum. Biz de kendisine dua ediyoruz, milyonlar dua ediyor.

ÖZEL’İN ‘CUNTA’ SÖZLERİNE TEPKİ

Kullanılan sözler çok yanlış. Cumhurbaşkanını ve AK Parti’yi hedef almamalı. Bunların karşılığı yok. Ben ondan çok da eski bir siyasetçiyim. Biz zamanında çok gördük, çok çektik. Biz cuntaların bizi sınamaları ile çok uğraştık, biz cuntanın mağduruyuz. Ve hepsinden başarı ile çıktık. Sivil idareye karşı, 22 seneden beri iktidarını sürdüren bir kadroya bu ifadeyi kullanmak adeta iftira niteliğinde bir suçlamadır. Zemini olmayan bir konuşmanın ancak kendilerine zararı olur. Farklı gündemlerle oluşan durumlarda infial sebebiyle bu ifadeleri kullanmamalı.

Sayın İmamoğlu’nun babasının bedduasını duyunca kulaklarıma inanamadım. Yaşını başını almış bir adam, hiç yakıştıramadım. Sayın Erbakan’ın partisi kapatıldı, kendisi bu süreçte bizleri uyardı, kitleyi tepkiye sevk etmedi. İnfial yaratmadı. Sayın Erdoğan, Erbakan ve ben tutuksuz yargılandım. Karar kesinleştikten sonra cezaevine buyur ettiler. Herkesin buna dikkat etmesi lazım. Siyasi duruş sergileyen insanlara hiçbir zaman tutuklama olmamalı. 5 kişinin katilini yargılamıyorsun ki sen. Bir şey değişir her şey değişir.

R.O.K. SORUSUNA YANIT

Rasim Ozan Kütahyalı tek değil. Rasim Ozan başka bir isimle savcı önüne götürülseydi içeriden çıkamaz hale gelirdi. Ama ROK olarak gittiği için adli kontrol tedbiri uygulanıyor. Kişiye özel yargılama olmamalı. Ayşe Barım ve Halit Ergenç gibi isimlerin Gezi Parkı davasından yıllar sonra tekrar ‘sen de orada vardın’ diyerek tekrar sorguya çekilmesi bir cinnet hali, bir akıl tutulması. Böyle bir şey olamaz.”