CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit ile gerçekleştirdiği görüşme sonrası yaptığı açıklamada, ziyaretin gecikmiş bir nezaket ziyareti olduğunu söyledi.
Özel, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Başkanları ile daha önce yapılan ziyaretlerin ardından, Türkiye’nin yoğun gündemi nedeniyle bu ziyaretin ertelendiğini belirtti.
Özel, görüşmenin yüksek yargının önemine işaret eden bir çerçevede gerçekleştiğini ve Danıştay’ın köklü tarihine, kültürüne ve varlığına duyulan saygıyı vurguladığını dile getirdi. Ayrıca, Başkan Yiğit’in misafirperverliğine teşekkür ederek, ziyaretin hukuki öngörülebilirlik ve yargı güvenliği açısından taşıdığı önemi vurguladı.
T24‘ün haberine göre, Özel şunları söyledi:
“Yüksek yargı, yüksek yargıya, Türkiye’de yargı güvenliğine, hukuki öngörülebilirliğe duyulan yüksek ihtiyaç ve kişilerin değil kurumların öneminin merkezinde olduğu duygularıyla yapılmış bir ziyaret. Danıştay, dünyadan yüksek yargı kurumları açısından Fransa’daki eşdeğeriyle birlikte en eski, en köklü, geleneği en kuvvetli yüksek yargı kurumlarından bir tanesidir. Kurumun tarihine, kültürüne, varlığına, önemine işaret eden bir ziyarette bulunduk. Sayın Başkan’a gösterdiği ev sahipliğinden ötürü yürekten teşekkür ediyorum.”
Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptalinin görüşmede gündeme gelip gelmediği sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Bu görüşme Sayın Danıştay Başkanımızla sıcak tartışmaların ya da yargının konusu olmuş konuların değerlendirileceği bir görüşme olarak ele alınmadı. Doğru da olmaz. Bugün, diplomanın iptalinin üzerinden 1 ay geçti. Biz hâlâ bekliyoruz. Diploma henüz iptal edilmedi, diplomayı iptal ettiklerini söylediler ama henüz tarafımıza tebliğ etmediler. O konuda biz de beklemedeyiz. Karar elimize ulaşır ulaşmaz itiraz edeceğiz.
Bu diploma, verilen kurum tarafından iptal edilebilecekken, 31 yıl önce verilen diplomayı, sahip olan kişilerin 31 yıldır mesleklerini icra ettikleri kısmına hiç girmiyorum. Aynı anda diploma alan ve iptal edilen bir kişi, bir değerli hocamız Galatasaray Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde öğrenci mezun ediyor. Onun mezun ettiği öğrencilerin diplomaları sorgulanmaya başlanır. Bu içeriğe hiç girmeden, sadece şekil yönünden baktığınızda veren kurum iptal edilebilecekken, o kurum yapmayacağını anlayıp salı günü akşam iftar vaktinde bambaşka bir kurum, senato da değil, gayet de siyasi şekilde şekillendirilmiş şekilde yapılan bir iptalden bahsediyoruz. İş o kadar sorunlu ki bunu yazıp da tebliğe edemiyorlar. Öyle bir noktadayız ki tebliğ edeceksin ki ben de hakkımı arayacağım. tam birinci ayındayız ve Danıştay Türkiye’de idarî yargının tepesi. Ama bu konuyu Sayın Başkan’la konuştuğumu söyleyemem.”
‘Selçuk Kozağaçlı bunu hak edecek hiçbir şey yapmadı’
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Onursal Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın tahliyesinin ardından yeniden tutuklanmasına ilişkin de konuşan Özel, “Selçuk Kozağaçlı bunu hak edecek hiçbir şey yapmadı. Gerçekten hak edenler, gerçekten suçlular, uyuşturucu baronları, tetikçiler, Ankara’da cuma namazı çıkışında gencecik siyasetçileri kurşunlatanlar elini kolunu sallayarak geziyorlar. Ama Soma davasının savunucuları inadına içeride tutuluyor. 8 yıl yatmış, 7 ay daha yatsın diye uğraşıyorlar. Gerçekten vicdansız bunlar” dedi.
Can Atalay hakkındaki AYM kararının Meclis’te okunması
Can Atalay hakkındaki AYM kararının Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın okuttuğu hatırlatılan Özel, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’u eleştirdi.
Özel, “Anayasa’ya uygun, içtüzüğüne uygun yönetmek Meclis Başkanı’nın yetkisindedir. Meclis Başkanı, ‘Benim çizdiğim sınırlarda yönetilecek’ diyorsa gelecek her gün Meclis’i yönetecek. Yönetmeyip bu yetkisini dağıtacaksa belli bir kural dahilinde partiler tarafından önerilen Meclis Başkanvekilleri tarafından yönetilecek. Birinci sorumluluk Anayasa ve içtüzüğe karşıdır. Meclis Başkanı’nın idari vesayeti altında değildir” diye konuştu.
AYM kararına birinci derece mahkemenin direnmesinin mümkün olmadığını söyleyen Özgür Özel, şu sözleri kullandı:
“Bu kadar zaman geçmiş, karar okutulmuyor. Neye dayanarak bunu yapıyorsun? Zorbalıkla kararı okutmayacaksın, talimatla kararı okutmayacaksın. Bir Meclis Başkanı olarak devleti yöneten kötücül aklın AYM’yi yok saymasına uymaya kalkacaksın. Sonra da uyana sen neden uydun diyeceksin. Meclis Başkanvekili Karaca, Meclis Başkanı’nı tarihi ve hukuki bir sorumluluktan kurtarmıştır.
Anayasa’nın her bir sayfası başka birimize yetki tanıyor. Anayasa’yı tanımazsan bir gün de senin Meclis Başkanlığı’nı tanımazlar. O zaman anayasal düzen ortadan kalkar. Biz anayasal düzeni savunuyoruz, bunlar bindikleri dalı kesiyorlar.
Gülizar Hanım doğru olanı yapmıştır, eğri olan ben niye eğriyim diye bakacak. Yaptırım uygulayacakmış. Ne yaptırım varmış, bilmiyorum. Hiçbir yerde bir yaptırım uygulayabileceği yazmıyor. Yaptırım bir kusura karşı uygulanabilecek bir şey. Bu yaptırıma kim karar veriyor? İlkokul öğretmeni misin sen? İlkokul öğretmeni öğrencisini uyarır. Burası ne ilkokul ne Numan Kurtulmuş ilkokul müdürü. Öyle kimse kimseye tek başına yaptırım uygulayamaz.”
Kayyım iddiası: ‘Boş işler’
Cumhuriyet‘te yer alan habere göre Özel, CHP’ye kayyum sorusunuysa şöyle yanıtladı:
“Arkadaşlar ben ilk günden beri söylüyorum. Bunlar boş işler, algıyla olgu yer değiştiriyor ve bu yalandan beslenenlerin ayağına dolandı bu iş. Cumhuriyet Halk Partisi’ne kayyumun atanma olasılığı olmadığını ilk baştan beri söylüyorum. Hukuken mümkün, her yere atanır. Ben de iddia ederim yarın AK Parti’ye kayyum atanacak diye ama siyaseten mümkün değil. Sayın Bahçeli’nin açıklaması da var. Aynı şeyi söylüyor Sayın Bahçeli de ve şu kadar net bir şey söylüyorum: Kayyum meselesi, CHP’ye kayyum atanması tartışması AK Parti’nin elverişli bir alan. CHP’de karışıklık var, bilmem ne var. Biz buna karşı çektik resti, yaptık kurultayı, oyların tamamını aldık.
Tarih boyunca listemizi ilk kez deldirmeden geçtik, çok kuvvetli bir birlikteliği gösterdik. Şimdi kendi ayaklarına dolaştı. O öyle söylüyor, bu böyle söylüyor. Rasim Ozan Kütahyalı’nın söylediği doğru değil ama ondan önce 3 ay boyunca CHP’ye kayyum diye tartışanlar şimdi çıkmışlar, ‘Bunu nasıl der?’. E sen nasıl dedin 3 ay boyunca? Senin televizyonların 3 ay boyunca bundan başka ne tartıştı? O yüzden biraz samimiyet.
CHP, milletin gönlünde, yerel seçimlerinde üstünde bir oy oranına ulaşınca bu yapılanlar CHP’yi yukarı, AK Parti’yi dibe doğru ittirmeye başlayınca bu kayyum tartışmalarının CHP’ye zarar değil, yaptığı kurultaydan sonra birlik ve beraberlik, kenetlenme sağladığını görünce beyler taktik değiştiriyorlar, kayyum diyene saldırıyorlar. O kayyum diyen doğru söylemedi ama 3 aydır onun dediğini söyleyenlere ne demeli yani? Boş işler.”
‘1 Mayıs’ta sendikaların kararına destek veririz’
CHP Genel Başkanı, 1 Mayıs sorusuna da yanıt verdi.
“1 Mayıs meselesi işçi sendikalarının alacağı bir karardır. Kararları neyse arkalarında dururuz. Onlar nerede kutlamaya karar veriyorlarsa her sene biz onlara destek veriyoruz” dedi.
Özel şunları söyledi:
“Bazen geçen sene biri Kocaeli’nde kutladı, biri Bursa’da. Oralara heyet yolladık. Biz de İstanbul’daki gösterilerin olduğu yere katıldık. Bu sene de öyle. Süreci yakından takip ediyoruz. Birtakım gelişmeler yaşanabilir. En yakından takip edeceğiz. Ona göre de kurumsal kararımızı ilan edeceğiz.”