Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Özel, konuşmalarının doğurduğu sonuçları yönetedi”

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e Saraçhane’deki eylemler ve boykot çağrıları üzerinden eleştirdi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e Saraçhane’deki eylemler ve boykot çağrıları üzerinden eleştirdi.

İstanbul Anakent Belediyesi’ne yönelik devam eden yolsuzluk soruşturmasında bilgi ve belgelerin CHP’li isimlerden geldiğini vurgulayan Çelik, “Özel, vesayet ve özgürleşememe durumu sebebiyle, orada demokratik protesto hakkını kullanan herkesin tutumunu istismar ederek, bütün bu gündemi kendi kurultay sürecinin bir parçası haline getirmeye çalışıyor.” dedi.

AKP’li Çelik, İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası başlayan eylemlerde bir takım grupların kitlelerin içine sızmaya başladığını belirlediklerini vurgularken şunları söyledi:

“Rümeysa Öztürk’ün ABD’de gözaltına alınmasını yakından takip ediyoruz. Uluslararası medyada ciddi bir manüpilasyon var. Anti-semitizme de karşıyız, İslam düşmanlığına da karşıyız. Soykırım siyasetine karşı olmanın insanlık değerlerini savunmakla eş anlama geldiğini her zaman ifade ediyoruz.

CHP Genel Başkanı’nın konuşmaları, siyasetçi konuşması olarak adlandırılamayacak noktadadır. Saraçhane’de sürekli olarak hakaret, hedef gösterme olarak şekillenmeye başladığı andan itibaren uyarılarımızı yaptık. Şu anda açık ve net bir şekilde ifade etmek istersek; Özel’in konuşmalarının siyasetçi konuşması olarak adlandırmak mümkün değil.

“CHP GENEL BAŞKANI VESAYET ALTINDA”

Büyük bir tansiyonla Cumhurbaşkanımıza, partimize dönük saldırıların aslında kurgusunu biz çok iyi biliyoruz. CHP Genel Başkanı bir vesayet altında. Vesayet ve özgürleşememe durumu sebebiyle aslında orada demokratik protesto hakkını kullanan herkesin tutumunu istismar ederek, bütün bu gündemi kendi kurultay sürecinin bir parçası haline getirmeye çalışıyor.

Bazı CHP’liler, bazı CHP’li belediyelerin yolsuzluk yaptığın uzun süredir iddia ediyor. Buna karşı CHP Genel Merkezi bu meseleyi yönetememiş, suskun kalmıştır. Sayın Özel’in yapması gereken, açık ve net konuşmaktır. Bizim üzerimizden konuşmayı bırakmalılar.

Demokratik protesto hakkını kullanan vatandaşlarımız, bir hukuk devletinde olan kanunlara uygun şekilde, demokratik haklarını kullandıkları sürece hepimiz saygı duyarız. Ama bir takım grupların bu kitlelere sızmaya başladığını ifade ettik. Öyle bir noktaya geldi ki; Sayın Özel bir siyasetçi dilinin dışına çıktığında artık kendi konuşmalarının doğurduğu sonuçları yönetemez hale geldi.

CHP’NİN BOYKOT ÇAĞRILARI

Alenen medyayı ve bir takım şirketleri hedef göstererek, aslında Türkiye’de kutuplaşmanın telif haklarının kimde olduğunu gösterdiler. Bizim geçmişte bazı çeşitli zamanlarda yaptığımız boykot çağrılarıyla örnek vermeye çalışıyor. Maalesef bu boykot çağrısına karşı çıkmamızı, İsrail’e karşı yürüttüğümüz boykot çağrısıyla mukayese edenler var.

CHP köklü bir partidir. CHP biz bir sürü siyasi rekabetimiz olmasına rağmen, özellikle Baykal döneminden örnek verecek olursam, milli bir irade ortaya koymuştu. Ama bugün CHP genel başkanı, kendisini başka bir ülkenin başbakanının desteği olmadığı için terk edilmiş hissedebiliyor. CHP’ye gönül vermis olan vatandaşlarımızın takdirine sunuyoruz.

Özel sürekli olarak İstanbul Başsavcısını hedef alıyor. Yargı süreçleri tabii ki medeni bir üslupla eşleştirilebilir. Bizde de her zaman yargı süreçleriyle ilgili eleştiriler olmuştur. Ama doğrudan İstanbul Cumhuriyet Bşasavcısını hedef almak, CHP yönetimi açısından gerçekten büyük bir kabiliyetsizliğin işareti olarak gündeme gelmektedir. Siyasi muhalefet nasıl yapılır? CHP, nasıl muhalefet yapılır diye yapay zekaya sorsun. Yapay zeka daha kapsamlı argümanlar verecektir.

“GENÇ ARKADAŞLARIMIZA SESLENİYORUZ”

Hangi fikirden olursa olsun; genç arkadaşlarımıza sesleniyoruz… Bir genç orada demokrasi hakkını kullanmış, ondan sonra diyor ki; ‘Ben artık devletin hiçbir şeyinden faydalanamam.’ Bir polis kardeşimiz de diyor ki; ‘Öyle düşünme.’ Nefret siyaseti kullanılmasın. Bizim esas prensibimiz bu. Fiziki şiddet hepimize zarar veren bir şey. Herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı. Ama barbarlığa, şiddete geçiş yok.

Kahve içmek üzerinden toplumu ikiye bölmek, kutuplaşma yaratmak CHP Genel Başkanı’nın etiketi haline gelmiştir. Özel’e kalsa kimin nereden kitap alacağını söylemek.

Burada farklı görüşlerin olması gayet doğaldır. Bunun yolu demokratik bir siyasi dille tartışmaktan geçer. Bunu bu hale sokmak, demokratik süreçleri zehirlemek anlamına gelir.

Cumhurbaşkanımızın ailesine dönük olarak kullanılan galiz ifadeleri kınıyoruz. Bunu yapanların tespit edildiğini biliyoruz. Bugün de birisi tarafından böyle bir eylem oldu. Bu lanetli bir eylemdir. Bu konuda hiç kimse sabrımızı test etmemelidir.

Hiç kimsenin annesine babasına, eşine çocuklarına, şahsına dönük olarak galiz, kötü ifade kullanılmamalıdır. Aile konuları siyasi mücadelenin bir parçası olmamalıdır. Aile konularını siyasetin parçası yapanlar bizden değildir.

Terörsüz Türkiye konusundaki irademiz aynı kararlılıkla devam ediyor. Beklenen terör örgütünün silah bırakmasıdır.

Sayın Devlet Bahçeli’ye bir kere daha şifa dileklerimizi iletiyoruz. Tedavisi devam ederken Türkiye’nin meseleleriyle ilgili ortaya koyduğu hassasiyet, bütün meselelere dönük olarak basiretli yaklaşımlarını şükranla karşılıyoruz.”