Suriyeliler ve Gazzeliler son dönemde benzer olaylar yaşadılar..
Hem Suriyeliler, hem Gazzeliler yerlerini yurtlarını terk etmek zorunda kaldılar..
Gazzeliler daha çok Gazze civarına göç etmeyi yeğlerken, Suriyeliler çoğunluğu Türkiye olmak üzere Avrupa’ya dağıldılar..
Her ne değin inandırıcı olmasa da Türkiye’de resmi açıklamalara göre, 2 milyon 888 bin 876 Suriyeli sığınmacı var. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre de, Türk Vatandaşlığı Verilen Suriyeli Sayısı Geçici Koruma kapsamında bulunup Türk vatandaşlığını kazanan Suriye uyruklu kişi sayısı 238 bin 768. Bunların 134 bin 624’ü reşit /18 yaşından büyük), 104 bin 144’ü ise çocuk.
Suriyeliler de Arap, Gazzeliler de.
Ancak yurt sevgisi, vatan hasreti Suriyeli Araplarda başka, Gazzeli Araplar da başka.
Gazzeliler vatanlarına daha bağlılar..
Bu durumu, Suriyelilerin ve Gazzelilerin ülkelerine geri dönüşlerinde net biçimde görüyoruz.
Gazzeliler, ateşkesin sağlanmasıyla birlikte Gazze’ye dönmek için yollara döküldüler.
Yerlerinden edilen yüzbinlerce Gazzeli arap ateşkesin ilanından sonra kuzeye dönmek için uzun kuyruklar oluşturdular.
Deyim yerindeyse akın akın yurtlarına dönüyorlar..
Suriyeli Araplar ise, Beşir Esad’ın devrilmesinden sonra ülkelerine dönmeye başladılar ama, Gazzeliler gibi ülkelerine dönmek için yollara dökülüp uzun kuyruklar oluşturmadılar.
Gazzeliler yüzbinlerce kişi olarak Gazze’ye doğru yürürken, Suriyeliler beşer onar kişi ile ülkelerine gittiler.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 9 Ocakta yaptığı açıklamada son bir ayda (9 Aralık 2024- 9 Ocak 2025) 52 bin 622 Suriyelinin ülkesine geri döndüğünü açıkladı.
Farka bakar mısınız..
3 milyona yakın Suriyeliden bir ayda sadece 52 bin 622’si ülkelerine dönerken, yüz bin Gazzeli bir günde Gazze’ye dönmek için kapıya yüklendiler.
Doğrusu Gazzelilerin yurtlarına bağlılığını takdir ettim.
Ülkelerine dönen Suriyelileri sayısı görünce Gazzelilerin yurtseverliğinin büyüklüğü daha iyi anlaşılıyor.
Aynı ulus ya da kavimden de olsa yurtseverlik farklı olabiliyormuş!..
Eski Ocakçılardan Özdağ’a destek
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın tutuklanması sadece Türk milliyetçilerinin değil tüm muhaliflerin tepkisini çekti..
Farklı siyasal görüşlerden bir çok partinin lideri ya da üst yöneticileri Özdağ’ın tutuklanmasına tepkilerini yaptıkları açıklamalarla gösterdi..
Ancak, Özdağ’a en anlamlı destek bazı eski Ülkü Ocakları genel başkanlarından geldi.
Yedi eski Ocak başkanı ortak bildiriyle Özdağ’ın tutuklanmasına tepkilerini ortaya koydular ve Özdağ’a sahip çıktılar.
Türk milliyetçilerinin hemen tamamının imzasının atacağı ortak açıklama şöyleydi:
“Sayın Özdağ’ın hürriyetinin elinden alınarak yürütülen sözde hukukî sürecin, 784 şehitle bitirilen birinci çözüm sürecinin yenisi niteliğindeki ikinci çözüm süreciyle eş zamanlı olması, arka plandaki niyeti ele vermektedir. Ülkeyi parçalanmaya götürebilecek ikinci çözüm süreciyle ilgili, direnme potansiyeli olan unsurlara gözdağı niteliği taşıyan bu hamle tarafımızca asla kabul edilemez.
Yangın yerine dönmüş bir Ortadoğu coğrafyasında, teröristlere Meclis yolu gösterilirken, öz evlatlara cezaevlerinin reva görülmesi, tarihin gördüğü en ağır çelişkilerden biridir. Türk devleti hangi savaşı kaybetti ki adeta Mondros Mütarekesi şartlarına zorlanıyoruz?
Aşağıda imzası olan bizler, Sayın Özdağ’a yapılan muamelenin haksız olduğunu, bebek katiline umut hakkı verilirken, o lanetli yoldaki taşları temizlemek amacıyla, Özdağ’ın şahsında Türk milliyetçilerinin sindirilmek istenmesini asla kabul etmeyeceğimizi bildirir, demokrasi ve hukuk çerçevesinde sonuna kadar mücadele edeceğimizi ilân ederiz.
İmzası bulunanlar:
Atila Kaya
Servet Avcı
Alişan Satılmış
Ulvi Batu
Suat Başaran
Emir Kuşdemir
Azmi Karamahmutoğlu”
Yedi eski ocak başkanının Türk milliyetçilerinin duygularına tercüman oldukları için yürekten kutluyorum.
“MHP’de ‘Ümit Özdağ’ krizi var mı?..
Gençlik yıllarında Ülkücü Hareket içinde bulunmuş, hatta 12 Eylül darbesinde MHP davasından hapis yatmış bir milliyetçinin sahibi olduğu gazete, yedi eski ocak başkanının Ümit Özdağ’a destek açıklamalarını “MHP’de ‘Ümit Özdağ’ krizi” başlığıyla yayınladı..
Gerçi, sahibi bir dönem İyi Parti’den milletvekilliği ta yapan gazete, daha önce de benzer başlıkları çok sayıda atmıştı..
Onlara göre hangi partide olduğu önemli değil, bir ara MHP ya da Ülkü Ocakları’nın önünden geçmiş biri hapşırsa MHP’de kriz oluyordu..
Gazetenin “MHP’de kriz” olarak okuyucularına aktardığı habere konu olan, Ümit Özdağ’a destek için ortak açıklama yapan yedi eski ocak başkanından hiçbir MHP’de değiller..
MHP’den yıllar önce bağlarını koparmışlar, başka yerlerde siyaset yapmaya çalışıyorlar ya da milliyetçilik adına etkinlikler gerçekleştirmeye çaba harcıyorlar..
İmzacı eski ocak genel başkanlarından Atilla Kaya ve Azmi Karamahmutoğlu yıllar önce MHP’den ayrılmışlardı.
Üstelik Azmi Karamahmutoğlu Zafer Partisi’nin üyesi, Genel Başkan Yardımcısı (yani Özdağ’ın halen yardımcısı), 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde de Zafer Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayıydı.
Suat Başaran da MHP’yle yollarının yıllar önce ayıranlardandı.
Ulvi Batu, 2023’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türk milliyetçisi aday çıkarılması için çalışan Türk milliyetçilerinin içindeydi. Hakkı Şafakses ile birlikte süreci yürütmüş, o çalışmalar sonunda Sinan Oğan Türk milliyetçilerinin adayı olarak seçime girmişti. MHP ile bir bağı yoktu.
Emir Kuşdemir, önce MHP’den Keçiören Belediye Meclis üyeliği yapmış, ardından İyi Parti’ye geçmiş İyi Parti’nin Keçiören Belediye Meclis üyesi, 31 Mart 2024 seçimlerinden sonra CHP’li Keçiören Belediyesinde Başkan Danışmanı olmuştu.
Servet Avcı’ya gelince..
O MHP’den ilk kopanlardan. Bir süre Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte Büyük Birlik Partisi’nde siyaset yapmıştı.
Servet Avcı, 1988-89 yılları arasında Bizim Ocak’ın (O yıllarda Ülkü Ocakları yasak olduğundan Bizim Ocak Dergisi etrafında örgütlenilmişti) genel başkanlığını yürütmüştü,
1992 yılında daha sonra Alperen Ocakları adının alacak olan BBP’nin gençlik yapılanması Nizam-ı Alem Ocaklarının kurucu genel başkanlığı üstlenmişti.
1995 ile 2003 yılları arasında BBP Genel Başkan Yardımcılığı, 2006-2009 yılları arasında da MHP Merkez Yönetim Kurulu üyeliğini yapmıştı. BBP ile yakın ilişkide olan Gündüz gazetesinde Genel Yayın Yönetmenliği ve başyazarlık yapmıştı.
Bizim Ocak, Nizam-ı Alem Ocakları ve Türkiye Günlüğü dergilerinde yazıları yayımlandı. 2019 yılında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın başdanışmanı olmuş, Ekim 2023 yılında bu görevinden alınmıştı.
Son olarak, Türkeş ve Bahçeli’ye muhalefetiyle tanınan ve sık sık MHP’de kriz haberleri yayınlayan Yeniçağ gazetesinde yazıyordu.
Mansur Yavaş’ın Engin Alan’ın milletvekili adayı gösterilmesi üzerine MHP’den istifa ederken Devlet Bahçeli’ye yazdığı ve sadece Zaman gazetesinde yayımlanan “Maneviyatsız ülkücülüğün CHP’den farkı yok” ifadelerinin de yer aldığı mektubun Servet Avcı’nın katkısıyla yazıldığı ve servis edildiği de iddia edilmişti..
O başlığı atan meslektaşlarımıza ve özellikle de gazetenin geçen dönem İyi Parti’den milletvekili olmuş sahibine sormak lazım:
MHP ile bağlarının yıllar önce koparmış, başka partilerde siyaset yapan kişilerin bir açıklaması MHP’den krize nasıl yol açabiliyor?..
Eğer varsa o krizin, örneğin Emir Kuşdemir İyi Parti üyesi olduğu dikkate alınırsa İyi Parti’de olması gerekmiyor mu?..