Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ömer Alpdoğan

İğneyi kendine batırabilmek

Çuvaldızı başkasına batırmak çok kolay. Saniyesinde yaparsınız o işi.

Önemli olan, atalarımızın dediği gibi, iğneyi kendine batırmak.. İğneyi kendine batırabiliyorsan, çuvaldızın vereceği acıyı da aklınıza getirebilir empati yapabilirsiniz..

Diğer türlü, zaten dünyanın en kolay işi bir başkasını çuvaldızı batırmak, aleyhine konuşmaktır..

İğne çuvaldız olayı her alanda aynıdır. İnsancıl ilişkilerde de, kurumlar ve siyasal partiler arasında da böyledir..

Örneğin bir siyasal parti, diğer siyasal partilerin ülkeyi ya da yerel yönetim tarzını beğenmeyebilir, politik olarak da eleştiri en doğal hakkıdır..

İşte tam burada iğne ve çuvaldız sorunu devreye giriyor..

Bir başka partinin örneğin belediyecilik anlayışını eleştiren siyasal partinin belediyecilik anlayışında eleştirdiği konulara benzer durumlar olmaması gerekiyor..

Olayı somutlaştırmak için konuyu ülkemizdeki partiler üzerinden anlatayım..

Ülkemizde belediyelerde yönetimi elinde ağırlıklı olarak bulunduran dört parti var: AK Parti, CHP, MHP ve DEM Parti.

DEM Parti’nin belediyeleri kısa zamanda kayyımlar yoluyla yeniden siyasal iktidara döndüğü için onu dışarda bırakıp diğer üç parti üzerinden anlatmaya devam edelim..

AK Parti, MHP ve CHP, kendisi dışındaki partilerin yerel yönetin yönteminin beğenmeyebilir, eleştirebilir.. Örneğin, bir AK Parti ya da MHP yöneticisi, CHP’li belediyeleri “eş dost belediyeciliği” ya da “ahbap çavuş belediyeciliği olarak nitelendirip suçlayabilir, bu açıdan eleştiriler yöneltebilir..

Dediğim gibi bu tamamen bir örnek.

Tersi de olabilir. CHP, AK Parti ve MHP’nin belediyecilik anlayışlarını benzer sözlerle eleştirebilir..

İşte burada iş dönüp dolaşıp iğne çuvaldız olayına gelir..

Rakip partinin belediyeciliğine “eş dost belediyeciliği” ve “ahbap çavuş belediyeciliği” diye eleştirmeden önce, kendi belediyelerindeki uygulamalara bir bakmaları gerekir..

“Benim partili belediyelerde ahbap çavuş ilişkileri var mı, eş dost belediyeciliği uygulamaları olmuş mu?” diye partili belediyelerde araştırma yapmalı. “Belediye başkanının oğlu, kızı, gelini, damadı, yeğeni, il ve ilçe başkanlarının çocukları, meclis üyelerinin yakınları belediyede çalışıyor mu, ihale alıyorlar mı, belediye de başkanla aynı soyadının taşıyan kaç kişi çalışıyor? Çalışanlar arasında başkanın köylüleri var m?” diye sorgulatmalı.

Bu sorgulama iğneyi kendine batırmaktır.

Kendi belediyesinde bu tür ilişkiler olmamış ise, diğer bir partinin belediyeciliği

“Kendi partisinin kontrolündeki belediyelerde bu tür ilişkiler yoksa, o zaman gönül rahatlığıyla rakip partinin belediyeciliğini “el dost belediyeciliği “ahbap çavuş belediyeciliği” olarak nitelendirebilir ve sonuna kadar eleştirebilir.

Bu da çuvaldızı başkasına batırmaktır.

Kendi belediyelerinin incelemeden yapılacak eleştirilerin sonucu beklenenden farklı sonuçlar verme olasılığı hayli yüksektir..

Eğer kendi partisinin belediyesinde bu sorgulamaları yapmadan başka partinin belediyeciliği eleştiren siyasetçinin o sözleri bumerang gibi döner eleştiren siyasetçi ve vurur.

O suçlamalar yapıldığı yerde durmaz, söyleyen politikacın göğsüne saplanır!..

 

CHP’nin düşmana gereksinimi yok!

Son dönemlerde, CHP’de öyle şeyler oluyor ki, insan ister istemez CHP’nin düşmana gereksinimi yok, diye düşünüyor..

Alın kurultay tartışmalarını..

O denli çok kişi Özgür Özel’in genel başkan seçildiği 5 Kasım 2023’te gerçekleştirilen Olağan Kurultay’dan şaibeli olarak bahsetti. Çoğu da CHP’de önceki dönem etkili görevlerde bulunmuş kişilerdi..

Kurultaydan bu yana süren bu suçlamalar siyasal iktidar büyük bir koz verdi, kurultayla ilgili soruşturma açıldı..

Bu iş CHP’nin başını ağrıtacak derken, şimdi de CHP içerisinden kurultayın iptali için dava açıldığı duyuldu..

Davayı açan AK Partili, MHP’li falan değil, bizzat CHP (11 Aralık 2024’e dek) üyesi bir kişi. Hatay Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve 31 Mart seçimlerinde de CHP’nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Lütfü Savaş..

Lütfü Savaş’ın avukatı Onur Yusuf Üregen, yaptığı yazılı açıklamayla Lütfü Savaş’ın şaibe iddiaları nedeniyle kurultayın iptal için dava açtığını doğruladı.

Avukat Üregen’in açıklamasına göre, Lütfü Savaş, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davayı “partinin mağdur olmaması” için açmış!..

Biz de inandık!..

Yarın devam ederiz artık..

 

Necla Yılmaz’ın haklı şikayeti

Bizim gazetenin merkezinin de bulunduğu Çınarlı Mahallesinin Muhtarı Necla Yılmaz’ın CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ile birlikte yaptığı açıklamalar, Türkiye gündemine oturdu.

Nefes gibi yaygın medyada yer alan haberde, Necla Yılmaz muhtarımız, son günlerde artan tebligatlara vurgu yapmıştı. Postacı olduk diye şikayette, serzenişte bulunmuştu.

Muhtar Necla Yılmaz, gelen tebligatlara ilişkin, “Her gün onlarca tebligat geliyor. Hacizler, cezalar, trafik cezaları, boşanma tebligatları.. Ödeyemiyorlar diye çoğunun evine haciz gidiyor. O kadar çok tebligat geliyor ki millet altından kalkamıyor. Ekonomik krizden dolayı bu tebligatlar geliyor. Biz de postacı gibi olduk” demişti.

Muhtar Yılmaz’ın tebligatların bir kısmının da boşanma tebligatı olduğunu söylemesi üzerine ise Şevkin, boşanma sebeplerinin bir nedeninin de ekonomi olduğunu belirtmiş, “İnsanların artık çarkı döndüremediğinin en önemli göstergesi. Muhtarlıklar adeta tebligat merkezlerine döndü” diye konuşmuştu.

Her şeyin dijitale döndüğü şu ortamda, muhtarlıkların adeta tebligat memurlarına dönüşmüşler..

Necla Yılmaz’ın belirttiği gelen tebligatların çoğu icra ve boşanma tebligatları olunca insanlar muhtarlara da olumsuz bakmaya başlıyorlar. Sanki, ekonominin kötü gidişatından ve ekonomik sorunların yol açtığı boşanmalardan muhtarlar sorumlu gibi..

Adalet ve İçişleri bakanlıkları, her şeyin dijitale evrildiği günümüzde tebligat işine yeni bir düzenleme getirmek zorundalar.

Örneğin, herkesin e-devlet hesabına yüklemek de bir çözüm olabilir.

Düzenlene yapsınlar ki, Necla Yılmaz ve diğer muhtarlarımız mahallelerinin sorunlarıyla uğraşmaya daha fazla zaman bulabilsinler.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç