CHP ‘de “düşkün” polemiği…

CHP’li Sabri Ergül’ün Kemal Kılıçdaroğlu’na ilişkin “Mensubu olduğun dergâh seni tez elden ‘düşkün’ ilan edecektir” sözlerine CHP eski PM üyesi Hüseyin Saygılı’den tepki geldi.

Saygılı, açıklamasında şu sözlere yer verdi:

“Cumhuriyet Halk Partisi, köklerini Milli Mücadele’den alan, Sivas Kongresi ile şekillenen, kurtuluşun ve kuruluşun partisidir. Bu sebeple, ilke ve değerleriyle 100 yılı aşmış, asırlık bir çınardır. İktidarda olsun ya da olmasın, partisine ve köklerine bağlı üyeleri ve örgütleriyle dimdik ayakta kalmaya devam edecektir.

Bugün ülke olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Tek adam rejimine dönüşen otoriter yönetim, halkımızı yokluğa ve yoksulluğa mahkûm etmiştir. Toplumu ayrıştırarak, ötekileştirerek kendisine muhalif olan herkese ve her kesime karşı hukuksuz ve vicdansız uygulamalarda bulunmaktadır. Aydınlar, yazarlar, siyasi parti üyeleri, genel başkanlar ve milletvekilleri tutsak edilerek cezaevlerinde ölüme mahkûm edilmektedir. Mevcut iktidar, acımasız bir zulüm politikası izlemektedir.

Bu süreci ve baskıcı rejimi demokratik yöntemlerle sona erdirecek parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. CHP önderliğinde, toplumun tüm kesimleriyle birlikte, bu saray rejimine karşı onurlu bir mücadele sürdürülmeli ve gereken çaba gösterilmelidir. Bu süreçte siyaset yapan herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, temiz bir dille mücadeleyi yürütmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle CHP üyelerinin, kendi yoldaşlarını incitmeden mücadele etmeleri gerekmektedir.

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’de yaşayan her inançtan, dilden, mezhepten ve etnik kimlikten yurttaşları bir araya getiren bir partidir. Üyelerimizin tamamı, eşit haklara sahip parti mensupları ve yurttaşlardır. Kimsenin inancı ya da etnik aidiyeti üzerinden değerlendirilmesi kabul edilemez. Parti kültürü ve ahlaki değerleri gereği, herkes evrensel hukuk ilkeleri ve insan hakları çerçevesinde muamele görmelidir. CHP üyeliği, parti tüzüğüne bağlılığı ve parti kararlarına uygun hareket etmeyi gerektirir. Yanlış yapanlar da bu ilkeler çerçevesinde değerlendirilir.

Ne yazık ki zaman zaman parti üyeleri arasında bu değerlere aykırı hareket edenlerin olduğuna tanıklık etmekteyiz. Hürriyet ve Oda TV’de yayımlanan, sosyal medyada da gündeme gelen bir yazıda, eski İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün Yalçın Bayer’e verdiği demeç, son derece yaralayıcı ve üzüntü verici olmuştur. “Kemal Kılıçdaroğlu, düşkün ilan edilsin” söylemi, siyasetin sınırlarını aşan, bir toplumu inançları üzerinden hedef alan bir ifadedir. Atatürk’ün koltuğunda 13 yıl Genel Başkanlığımızı yapmış Kemal Kılıçdaroğlu’na, yönelik ifadeniz  partimizin değerleriyle bağdaşmadığı gibi, ayrımcılığı körükleyerek büyük yaralar açabilecek niteliktedir.

Siyaset, eleştiriye açık bir alandır ve herkes eleştirilebilir. Ancak eleştirinin, hukuki çerçevede, parti tüzük ve ilkeleri doğrultusunda yapılması gerekir. Partimizin disiplin kurulları, bu tür konularda gerekli çalışmaları yürütmekle yetkilidir.Sabri Ergül’ün kullandığı “düşkün” kavramı, Alevi inancında derin manevi anlamlar içeren, ağır bir ahlaki değerlendirmedir. Bu kavramın anlamını bilmeyen veya o inanç sistemine mensup olmayan kişilerin, bu tür bir ithamda bulunması hem hadsizliktir hem de bir toplumun mahremiyetini ihlal etmektir. Düşkünlük, siyasi partilerin, mahkemelerin ya da derneklerin verebileceği bir karar değildir; yalnızca Alevi yol önderleri tarafından “yol Ehl-i, yol erleri” tarafından değerlendirilecek bir meseledir.

Arifler kendini yoklar,
Cahiller kendini aklar””