Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Özgür Karasar

Pakize ve Ayşe

Pakize’yi Ayşe’den önce kaybettik. İki güzel, alımlı ve zeki kadınlar. Bizim ekipte en aktif iki kadın. Ayşe’nin marjinal fikirleri, Pakize’nin dinleyerek ve sağlamcı düşünceleri beni hep etkilemiştir.  Pakize’yi kadın çalışmalarında daha aktif, Ayşe ise örgütlü çalışmalarda daha aktifti. İkisinin de farklı ve özel yanları vardı. Ayşe anneciydi.  Annesine hep çok düşkün yanı ile tanıdım.  Duygusallığını gizlemezdi.  Pakize ise Dersim kızı olduğunu o kadar çok kişiliğinde belli ediyordu ki, realist ve akılcıydı.

Kısa sürede olsa her ikisi ile İl kadın Kolları yönetiminde çalışmaktan çok onur duydum. Her ikisinin de hayatımda kadın çalışmaları konusunda bana çok büyük faydaları dokundu.

Pakize’nin kanser olduğunu öğrenmem zaman aldı. Bunu bana önce söylemedi ve son telefon konuşmamızda, ona kadın danışma merkezleri ile ilgili kanun maddesini ve içeriğini sorduğumda; “bana artık bu konuları sorma, kendi başına çözmeyi öğrensen iyi olur” dedi adeta azarladı. Hayatımın şokunu yaşadım. İnanamadım.  Nurhayat’ı aradım. Acı gerçeği ondan öğrendim. Hemen yanına gittim ve evinde albümleri ve diğer kıymetli kitaplarını toparlıyordu. Sakinliğini şaşkınlıkla izliyordum.  9 Eylül hastanesinde ki son görüntüsü ise hiç gözlerimin önünden gitmiyor.  Karnı şişmiş kafası küçücük kalmıştı. Bir kadın haftasında da ona yakışır mücadelesi içinde sonsuzluğa uğurladık.  5 Mart bizim için onunla sonsuzlaşma günüydü.

Kanser öyle bir illetti ki yıllar yıllar sonra güzel kadın Ayşe Kırkayak’ın Akciğer kanseri olduğunu öğrendik.  Henüz çok genç yaşta onu da kanser elimizden aldı. Hatta bir kadın kongresi günü tarihin tekerrür ettiği bir oyla seçim kazanıldığı gün. Sanki Ayşe’ye selam durmuştu kongre.

Ayşe’yi de bir kongre sürecinde toprağa verdik.

Efsane il Kadın Kolları yönetiminde iki eksildik. Yaprak dökümü zamansız sonbaharlar estirdi hayatımızda.

Çıkarsız siyaset yapan ve bir dönem İzmir’e damgasını vuran muhteşem insanlar tanıdım. CHP’yi İzmir’de iktidara taşıyan ve sarsılmaz duvarlar inşa eden kaliteli insanlar tanıdım.

Bugünün İzmir siyasetçileri o günlerin miras yedileridir.  “Her alimden bir zalim, her zalimden bir alim doğarmış “o günün Alimleri bugünün zalimlerine yer hazırlamış.

Talan ve dolan ile İzmir’de siyaset yapmayan ama rantiye işleri yapanlar siyasetçi değil tüccardır. O Tüccarları ise hepimiz zaten tanıyoruz. Milletvekillerinden, belediye başkanlarına, il ve ilçe örgütlerine kadar şımarmış ve kirlenmiş bir yapının oluştuğunu körfezin kıyaya tüm çöpleri, kirlilikleri vurduğu gibi vuracağından hiç şüphem yoktur.

 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER