Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Özgür Karasar

Güler Güngör

28 Yaşımda CHP il kadın kolları yönetimine nasıl seçildim bilmiyorum. Şaka yapmıyorum, çünkü o kadar acemiydim ki seçim nedir? Nasıl yapılır? bilmiyordum, ben görev insanıydım, ne verirlerse onu tereddüt etmeden yapardım. Önce ilce kadın kolları yöneticiliği yaptım, sonra il kadın. Çok örgütçü militan kadınlar tanıdım.  Nahide Atalay, Hatice Tatlı ve henüz tanımadığım uzun saçlı, kara gözlü, boylu poslu, yürüyünce yerlerin sallandığı, konuştuğunda pür dikkat nefes kesilebileceğimiz Güler’i ilk defa görüyordum. Seçim için kendisini tanıtmaya geldiği Karşıyaka Turan Güneş toplantı salonunda gördüm ve dinledim. Duayen siyasetçi Hatice Tatlı il kadın kolları başkanlığına adaydı.  Hatice ablanın karşısında Güler Güngör adaydı. İkisi arasında bir seçim yaparak ilce olarak karar vermemiz gerekiyordu.  Bir çocuk gibi Karşıyaka kadın kolu başkanına, Nahide ablaya Güler Güngör olmalı dediğimi biliyorum. Bunu birkaç defa tekrar etmiştim. Hatice Tatlı kötü olduğu için değil, Güler Güngör beni konuşması ile çok etkilediği içindi.  Siyaseti eş dost tanıdık olarak değerlendirmeyip, kim daha iyi yapar diye düşündüğümüz içindi. Kararımızı ilce olarak verdik. Ancak benim il kadın kolları listesine nasıl ve niye yazıldığımı bilmiyorum. Nahide abla öyle taktir etmişti öyle oldu. Ama bu bir talep değildi.  Çok kıymetli bir görevdi. Seçimi bir oyla kazandık. Seçim sonrası ilk toplantıyı yaptığımızda Bornova ağırlığını yönetimde hissettiğimde Başkan Güler ablaya, ilk sözümü söylediğimi biliyorum. Bismillahirrahmanirrahim”. Kesin çatık demiştir içinden diye düşündüm. Ancak Güler Güngör öyle kıvrak zekaya ve o kadar iyi bir Türkçeye sahipti ki. Önce bir fıkra anlatır, fıkra ile güldüğünü sanırsın ama o fıkrayı sindirdikçe gülmen geçer ve ciddiyete davet edilirsin.

Makarenko’nun “Yaşam Yolu” kitabında olduğu gibi hepimizin kişiliğini önce süzgecinden geçirdi ve yeteneklerimize göre görev dağılımı yaptı.

Güler Güngör, Elazığ Veteriner Hekimliği okumuş, tarımcılık ve hayvancılık üzerine İl özel idaresinde ve kendi çalışma alanlarında bir çok projeye imza atmış, İzmir’in tarımsal kalkınmasında, bölgesel planlanmasında emeği büyük, erkeklerin karşısında titrediği, kadınların ise hayran kaldığı bir önder.  Görev arkadaşlarımızın hepsi birbirinden kıymetli kadınlardan oluşuyordu. Kadınlar arasında ki saygı ve yaptığımız işe duyulan sevgi, devlet dairesinde olmayan ciddiyet ile yürütüyorduk. Görevler bitti, yollar geçildi ama benim Güler Güngör ‘e olan bağlılığım bitmedi. İzmir Büyükşehir de Aziz Kocaoğlu’nun danışmanlığını yaptığı dönemde beni bir başka projenin ortasına taşıdı. Kent Ekmek fabrikasına. Bana ilk destek Pelin Erda’dan gelmiş, ardından Güler Güngör ile büyümüştüm. İste bu kadın dayanışmasıydı. O kadar şanslıydım ki bu iki kadın hayatımı değiştirmişti. Güler’in en büyük hayaliydi bir kadın festivali yapmak. İzmir’de ilk kadın festivalini düzenledi. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü kapsamında belki de Türkiye de ilk kadın festivaline öncülük yaptı. Bu projede onun yanında olmak benim için gururdu. İste tüm bunlar, aynı zamanda ekip ve örgütlülüktü. Kadın kolları başkanlığı nasıl yapılır, örgütlülük nedir? Belediyecilik nedir? Liyakat nedir? Eş dost akraba değil ama yetenekleri keşfetmek ve güvenmektir.  Bu yazılanlar mevcut yöneticiler için aslında birer derstir. Hayatımı değiştiren iki kadın, beni hayatta başarılı kılmak için yolumu açan iki kadın Pelin Erda ve Güler Güngör.  En çok sevgi duyduğum, sevgiyle beraber çekindiğim, gözlerinden ne demek istediğini anladığım kadın gibi kadındır Güler. 23 yıldır hayatımın çeşitli kesitlerine yakın tanıktır.

Güler Güngör siyasette tanıdığım en yetenekli kadındı. Bizim dönemimizde kadınların iradelerine erkekler karışmazdı. Saygı duyarlardı. Biz seçerdik ve biz karar verirdik. Çünkü kadın bireydi ve karar verme hakkına sahipti. Şimdilerde seçildiğini sanan ama erkeklerin yarış atı olan kadınlar bir kere daha düşünsünler diye söylüyorum bunları. Kadın Sayısı siyasette artmış gibi görünse de, irade sahibi kadın sayı kaç kişidir düşünmek lazım. Hiçbirimiz Aziz Kocaoğlu’nun akrabası değildik. Hiçbirimiz Alaattin Yüksel’in akrabası değildik. Onların sadece yoldaşlarıydık. Doğruya doğru, yanlışa yanlış derdik. Hepimiz bir davaya inanmış insanlardık. İste Güler Güngör de dava insanıydı ve yol arkadaşlarına imkansızlıklar içinde yol açardı.

Oya Aydoğan’a benzerliği ile insanları şaşırtan, ciddiyeti, bilgi ve donanımı ile erkekleri korkutan, projeleri ile fark yaratan ve sorun çözen, cesur kadın Güler.

28 yaşımdan 48 yasıma kadar süreçte hiç kopmadığım, kızımın manevi annesi, benim yoldaşım.  İzmir’in özel kadını, amazon lideri, Cumhuriyet Kadını Güler Güngör iyi ki hayatıma dokundun. Teşekkürler.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER