Bak Allah’ın işine

Türkiye ilginç bir dönemden geçiyor. Kurulduğu günden itibaren şovenizm üzerine siyaset yapan MHP ve genel başkanı Bahçeli, 2024 yılı Ekim ayında şovenizmi bir yana bıraktı. Başta Kürtler olmak üzere Anadolu’da yaşayan halklara barış elini uzattı.

Tek kelimeyle: ‘’Bak Allah’ın İşine!’’ Neredeyse doğduğum günden beri Türkiye insanının özgür, huzurlu ve yarınına güvenle bakacağı yaşama kavuşması mücadelesi içinde yer aldım. Verdiğimiz mücadelede karşımıza MHP dünyası çıktı. Savunmalarının özünde daima şovenizm oldu. Onlar içi boş ülke savunurken, biz içinde halkı olan Türkiye’yi savunduk. İnsanı özgür tam bağımsız Türkiye istedik. Vurulduk. Asıldık. Dövüldük. Sürüldük. Yıllarca mahpuslarda kaldık. 2024 Ekim ayına kadar ‘’bölücü’’ örgütle iş tuttuğumuz, hain olduğumuz söylendi.

Ne olduysa oldu, gökten vahi geldi. Devlet Bahçeli çocuk katili dediği Öcalan’a barış çağrısı yaptı. Yapmakla kalmadı daha ileriye giderek, ‘’ gel mecliste DEM gurubunda konuş ……’’ diyerek el uzattı. Sonrası gelişmeleri tüm Türkiye halkı ve dünya izliyor. Dizi fragmanları gibi arkası gelecek. Gelişmeler onu gösteriyor.

Öncelik bir hususun altını çizeyim. Ben ulusları kendi kaderini kendi belirlemesi hakkını savunurum. Ancak önüme gelen söylemin ve gelişmenin hangi ağızdan geldiğine ve arka perdesinde ne olduğuna bakarak; değerlendirme yaparım. Bir diğer hususta Türkiye halkının sosyal yaşamı ve yaşamını sürdürdüğü coğrafyada ayrışma şartları yok denecek kadar az.

Bu nedenle birlikte yaşamanın dengeleri sağlanarak barış ve kardeşçe yaşamı doğru buluyorum!

Ekim ayında gelen gökte vahinin arka perdesinde BOP olduğunu düşünüyorum. Ligorun horozu gibi gubaran ABD ve ittifakları; İsrail’le yeniden başlattıkları saldırıların psikotik üstünlüğüyle İran ve Türkiye üzerine kurduğu oyun olduğuna inanıyorum. Emperyalizmin Anadolu ve Ortadoğu halklarına kurduğu tuzak. Türkiye’de bu tuzağı kendine sözde ’Türkmen beyi’’ dedirten Bahçeli üzerinden kuruyorlar. Maalesef kurulan oyuna ‘’düşmanımın düşmanı benim dostum’’ mantığıyla DEM ve arka perdesi düşmüş durumda. Unuttukları dünya insanlık tarihinde emperyalizmin ‘’semer’’ vurmadığı hiçbir örgüte ve halka, ağzına bir parmak bal çaldığı görülmemiştir. Özellikle altını çizerek ‘’Devlet Bahçeli’nin başlattığı süreç Türk ve Kürt halkına çok sıkıntı, acı yaşatacak.’’

Cumhur ittifakı ve DEM ittifakı acilen açıklık getirmeli. Türkiye halklarını acıya, göz yaşına ve sıkıntının tavan yapacağa sürece götürmeye hakkınız yok. Gerçekten çözüm istiyorsanız, kapalı kapılar ardından çıkarak iki halkın önünde düşüncelerinizi açıklayın!

Soruyorum:

1. Ulus devleti koruyacak mısınız? 2. Federatif devlet mi kuracaksınız. 3. Eyalet sistemiyle devleti yeniden inşamı edeceksiniz. 4. Anayasal eşit yurttaşlığı, tek bayrak tek devlet çatısında mı sağlayacaksınız.
2. Anayasayla anadilde eğitim ve Kürtçe gramerin her alanda uygulanmasını tek devlet, tek bayrakla; ulus devlet altında mı sağlayacaksınız. 6. Demokratik anayasa yaparak, demokratik halk cumhuriyeti yönetim biçimini mi kuracaksınız 7. Şu an bizlerin bilmediği farklı çözüm yöntemleri neyse kardeşçe ve barış içinde yaşamayı o yöntemle mi sağlayacaksınız. İnandırıcı olacaksınız. Ne yapmak istediğinizi Türk ve Kürt halkına sunacaksınız. Onların size inanarak vereceği kararın gereğini Türkiye siyaseti top yekûn o vakit yapar.

Bilgi çağına girdiğimiz yıldan itibaren; balkanlarda, Anadolu’da, Ortadoğu’da, Orta Asya’da, Kuzey Afrika’da savaşlar bir türlü bitmiyor. Eski ipek yolu üzerindeki ve çevresindeki ülkeleri sömürge devlete dönüştürme çabası BOP ile kesintisiz sürdürülüyor. Sermaye gücü, teknoloji gücü, askeri araç gücü vb. üstünlük detaylarıyla ve sömürge yapmak istediği ülkedeki işbirlikçi siyasi kişi ve örgütlerle; amaçlarına ulaşmak adına ırkı, inancı ne olursa olsun katliamlar yapıyorlar. Yaptırıyorlar. Türkiye’de 12 Mart darbesiyle başlattıkları ötekileştirme politikalarıyla inanç ve etnik zeminde savaşı yıllarca körüklediler. Ama başaramadılar. Kendiler başarmadığı içinde çözüme giden yolu tıkadılar.

Türkler ve Kürtler, Cumhur ittifakının ve DEM (arka perdesinin) emperyalizmle birlikte başlattığı oyunu bir kez daha bozacaktır. Doğru çözümü bularak, kardeşçe ve barış içinde bir yumruk gibi birlikte yaşamı kuracaktır! Bizler halkların düşmanı olamayız.

ABD halkına dost, emperyalist ABD devletine düşmanız. Israil halkına dost, Siyonist Israil devletine düşmanız. AB halklarına dost, AB devletlerine düşmanız. Çünkü o devletler halkların canına, malına, yeraltı yer üstü kaynaklarına ve tam bağımsızlığına sömürge zinciri takıyor!

Bak Allah’ın İşine; ırkçı, dinci ve şovenizmi politika yapanlar bugün gökten gelen vahi ile ‘’demokrasi’’ sunuyor!

Gökten vahi getireni, dün gırtlağına çökülenler koşarcasına kucaklıyor!

Vay Türkiye’m Vay.