Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Balıkesir’in Karesi ilçesinde fabrikada meydana gelen ve 12 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan patlamaya ilişkin mesajlar veren Özel, “Gelişmiş ülkelerde böyle kazalar, ölümler olmuyor“ dedi.
İktidara da tepki gösteren Özel, “22 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz. 22 yılda 34 bin kişi iş kazasından hayatını kaybetti. Bu işin sorumluları ortaya çıkana kadar takip edeceğiz” sözlerini kullandı.
Özel konuşmasını şöyle sürdürdü:
- Bu çağda, bu teknolojide, bu eğitimde; dünyanın çok az ülkesinde böyle kazalar, patlamalar ve böylesine hiç yoktan ölümler olmuyor. Kimsenin evladı, annesinin birazdan çalıştığı yerde 11 arkadaşıyla havaya uçacağını hak etmiyor. Türkiye’de böyle acılar yaşanıyor ve yaşanmaya devam edilecek.
Devletin iş güvenliği konusunda almış olması gereken önlemler var. Gelişmiş ülkelerde böyle kazalar olmuyor, ölümler olmuyor. 22 yıldır sendikalar burada işçi güvenliği istiyor. Çok tehlikeli işkollarıyla ilgili önlemler alınıyor. Türkiye’nin başka coğrafyasındaki patlamalarla yine üzülüyor. Size şunu sorarlar. 22 yılda 34 bin kişi iş kazasında hayatını kaybetti. Rakamlar o kadar ürkütücü.
Bu işin sorumluları ortaya çıkana kadar takip edeceğiz. Bu iktidara bir şey yaptırma imkanı yok. Yapacağımız iş; bu iktidarı değiştireceğiz. İşçiden, emekten yana bir iktidar gelecek. İş güvenliği duvarda yazan bir tabela. Söz veriyorum, kardan önce iş güvenliği sağlanacak. Emekçilerin teker teker ya da toplu olarak katledilmediği bir düzen mümkün. Bunu da CHP kuracak.
- Muğla’da yaşanan helikopter kazasındaki durumu inceliyoruz. Durum son derece şüpheli. Ne için görev yapıyordu, zorla mı kaldırıldı, inceliyoruz. Bu görevi önceden icra edenlerle birlikte çalışıyoruz. Burada da üzerimize düşen neyse yapacağız.
- Yarın Kurtuluş Savaşı’mızın kahramanı, 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’yü vefatının yıldönümünde anacağız. Batı cephesinin kahraman komutanının, büyük bir diplomatı, çok partili sisteme geçildiğinde yönetimi devretmemeyi aklından geçirmemesiyle, sırf 2. Dünya Savaşı’na ordumuzu sokmamasıyla, bu ülkeyi felakete sürüklememesiyle ne kadar övünsen az olacaktır. Onunla CHP’liler hep övünüyorlar. Ama ülkeyi yönetenler, Atatürk’e laf söyleyemeyip onunla saldırıyorlar. İsmet Paşamızı grubumuzdan bir kez daha hürmetle ve rahmetle anıyoruz.
- İliç faciasında hayatını kaybeden 9 işçiden Uğur Yıldız’ın annesi burada. O günlerde bir bilirkişi görevlendirdi mahkeme. Bilirkişi kapasite artırımı izni verenler sorumlu gördü. İmza Murat Kurum’a ait. Rapor kusurun yüzdelerini belirlemek için yeni bilirkişiye gönderildi. Yeni bilirkişi AK Parti’yi üzemeyen rapor gönderdi. Uğur Yıldız’ın annesi itirazını dile getiriyor.
- Evladına biz sahip çıkacağız. Burak Oğraş’ın babası Murat Bey de burada. Burak Oğraş otelde çalışıyor. Diyorlar ki Antalya’daki otele gidip staj yapacaksın. Otelin eski binası misafirhaneye giriyor 14 yıldır kendisinden haber alınamıyor. Otelin havuzunda cesedi bulunuyor. 14 yıldır bu mücadele sürüyor. Antalya İl Örgütümüz konuyu toplumsallaştıracak dedik. Bu yaşananlardan sonra 2 şüpheli için dava açılacak. Cenazenin ertesi günü, 11 yıl sonra para teklif eden, o günlerde FETÖ’nün sermayesi olduğu denilenler hesap verecek. 16 yaşındaki çocuğu susturup öldürüp üzerini örteceksiniz. Emine Hanım’a sesleniyorum. Bu çocuk bu otelde ölmüş. Bir anne olarak Sayın Erdoğan’dan bu mevzu ile ilgili bilgi alsın.
- Motokurye Samet Özgül davasını da yakından takip edeceklerini belirten Özel Kuryelerin sosyal güvence altına alınmasını, katil bariyerlerin motorcu dostu bariyerlere çevrilmesini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Motokurye kardeşlerimiz kucaklıyorum, sorunlarının takipçisi olacağıma söz veriyorum.
- Erdoğan’a sesleniyoruz, Suriye’nin hızlı şekilde hem askeri hem siyasi istikrara kavuşması ve orayı dünyadan bulunacak kaynaklarla hızla yaşanılabilir bir hale gelmesi ve Türkiye’de tüm sığınmacıların ülkelerine dönecek şekilde doğru planın uygulanması gerekiyor. Erdoğan’ın ‘kalanlar başımızın üstünde’ yaklaşımını reddediyorum. Onlar Türkiye’deki bu vatandaşlarının aşının üzerinde oturuyorlar. Dünya para vermeye hazır, Avrupa iş birliğine hazır. Herkes memleketine dönecek. Bizim yoksulumuz bize yeter senin başının üzerinde oturanlar bizim aşımızın üzerinde oturamaz. Nokta.
- Bir de bunu dini yaklaşıma alet ederek Peygamber efendimize sahip çıkılmasını söyleyerek başka bir planı vatandaşa dini duygularını sömürerek kabule ettirmeye çalışıyor. Öyle olsaydı Bulgaristan’dan Türkiye’ye soydaşlarımız kaçıp gelirken, onlara kendi soydaşlarımıza evlerimizi açmışken, Erdoğan çıkıp Özal’a şöyle bağırıyordu: ‘Ey Özal bizim fakirimiz bize yeter millet yokluktan karısını pazarlayacak duruma gelmiş’ diyecek kadar çirkinleşiyordu. Şimdi gelmiş Suriyeli sığınmacılar üzerinden Türkiye’de yeni bir seçmen potansiyeli yapmak için sizi ben vatandaş yaptın oy kullandırtayım yaklaşımıyla Türkiye’ye bunu dayatmaya çalışıyor. Bulgaristan’dan geldiklerinde ne söylediğin ortada şimdi söylediklerinde samimiyet olmadığı ortada. Bulgaristan’dan gelenler olduğunda Erdoğan “Ey Özal bizim fakirimiz bize yeter. Millet fakirlikten karısını pazarlayacak” halde diyordu. Suriye’de Esad gitmiştir. Herkes memleketine dönecektir. Senin başının üstünde oturanlar bizim aşımızın üstünde oturamazlar.
Ahmet Özer 55 gündür tutuklu. Diğer kayyum atanan belediye başkanları tutuksuz yargılanırken, Ahmet Özer’e uygulanan düşman hukukunu bir kez daha dile getirmek istiyoruz. Önce hukuksuz gözaltı, sonra yalancı gizli tanık. Şimdi delil arayışına girişmişler. Ahmet Özer’in bugünden itibaren 20 yıl geriye dönük tüm telefon kayıtlarını istemişler. Herkesin güvenlik taramalarını yapmışlar. Gözümüz üzerinde meselenin. Yazılamayan iddianame gelecekte bu kumpası yapanların iddianamesine girecek.
- Özlem Gürses ODTÜ’de ödül alacak. Gidin alın ifade alın götürün ev hapsi yapın. Güçlüyüz, her şeyi yapabiliriz, herkese ayar veririz diyorlar. Bu güç olmuyor. Özlem Gürses’in kurduğu devrik cümleden suç çıkarıp sunmak güç değil.”
- AK Parti’nin bunca çarpıtmasından sonra seçimde 3 kez zam sözü verdi, şimdi gelmiş “Zam yapmak enflasyonu artırır” diyor. 2024 yılında asgari ücrete 1 kuruş zam yapmadı, TÜİK’e göre enflasyon yüzde 47. Asgari ücretlinin gerçek enflasyonu ise yüzde 78. Toplumdaki beklenti 30 bin TL’nin üzerinde çıktı. Biz, 30 altında yokuz dedik. Türk-İş 29 bin 583 lira olması gerektiğini açıkladı, DİSK en az 34 bin TL olarak tarif etti. Süreci yakından takip edeceğiz.”
- Esad bir tek adamdı. Bahçeli’nin, Erdoğan’ın önüne konan metinlere göre CHP Esad’ın gidişine üzülüyormuş. Ben tek adam rejimine karşıyım. Erdoğan sana kötü bir haberim var; Ben dünyadaki bütün tek adamlara karşıyım. Erdoğan el ele tatil yaparken de Esad bir diktatördü. Son 1 yılda pişman olup ‘gel görüşelim’ dediğinde de öyleydi. Biz Esad’ı hiç güzellemedik. Ya da cihatçı terör örgütleriyle görüşmedik.
Güçlü anayasa, demokrasi, toprak bütünlüğü ve serbest seçimleri savunuyoruz. Toprak bütünlüğü, demokrasi, herkesin temsil edildiği yönetim dersen sendeyiz. Burada Türkiye’nin de menfaatleri var. 14 yıl önce senin peşine takılsaydık bugün Türkiye’nin verdiği 283 şehitten ben de mesul olurdum. Senin gidip Kremlin’de 2 dakika beklemenden ve onun televizyonlarda gösterilerek Türkiye ile alay edilmesinden ben de sorumlu olurdum. Bundan hiçbir CHP’li mesul değildir. Bu kürsünün bunları uyara uyara dilinde tüy bitmiştir.”
- En kötü hesapla 200 milyar dolar kayıp. Bu paranın 200 milyar dolar kaybın Erdoğan’ın 14 yıl önce verdiği bir karardan kaynaklanmadığını savunacak kimse yok. Erdoğan ne ile övünür? Köprü, otoyolları… O parayı kaybetmeseydin 153 tane Osmangazi Köprüsü, 19 tane İstanbul Havalimanı yapabilirdin. Yeni göç dalgalarının olmaması ve en hızlı şekilde geri dönüşün sağlanması için Erdoğan’a sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Halep’e, Şam’a gidip de plaka dağıtan trollerin aklı ile devlet yönetilmez. Kimsenin bir karış toprağında gözümüz yoktur.
- Sen çarşıya, pazara çıkamayacaksın, Balıkesir il kongresinde CHP’yi yuhalatacaksın, hadi oradan. Seni il kongresine değil, illerin pazarlarına gitmeye, ilçelerin halkıyla buluşmaya davet ediyorum. Sokağa çıkamayan adam, kongre adamı, salon siyasetçisi seni, çık sokağa hodri meydan sokakta görüşelim.”