Ömer ALPDOĞAN
Yazılı ve görsel medyada günlerdir CHP’li Ankara ve Büyükşehir Belediyelerinin konserlerine verilen ya da verilecek paraları tartışıyor..
Özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Mansur Yavaş hedef tahtasına alınmış durumda..
Siyasal iktidara yakın medya organlarının yanında CHP içerisinde de bazıları Mansur Yavaş’a sert eleştiriler geliyor..
Durumu Mansur Yavaş, sağlı sollu saldırıyorlar diye nitelendiriyor.
Haksız da değil..
Hatta bazı CHP’ye yakın kişiler, CHP’li belediyelerin Candan Erçetin, Mor ve Ötesi gibi sanatçı ve grupları yeğlediklerini, her etkinliklerine o isimler çağırdıklarını dile getirerek masumane pozlarda, diğer CHP’li belediyeleri suçlamaya çalışıyorlar..
Başta Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyeleri olmak üzere CHP’li belediyelerin konser etkinlikleri elbette eleştirilebilir ama ondan önce eleştirilmesi, sorgulanması gerekiyor..
O da, önceki dönem belediyelerinin, geçersiz diplomalı sahte uzmanlara verdirdikleri konferanslar ve seminerler için ödedikleri paralar..
AK Parti’nin yönetimindeki Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere, AK Partili tüm il- ilçe- belde belediyeleri, kimi MHP’li belediyeler ve başta Kredi ve Yurtlar Kurumu, Gençlik ve Spor Bakanlığı olmak üzere bakanlıklar kerameti kendinden menkul sözde uzmanlara, gazeteci ve yazarlara, Nihat Hatipoğlu gibi masal anlatıcılarına Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği denilen konser sayısının üçe beşe katlayan sayılarda konferanslar/ seminerler verdirmişlerdi..
Ancak, yedi ayı geride bırakan CHP’li belediye başkanları, her nedense, seleflerinin halkın cebinden geçersiz diplomalı sözde uzmanlara, Nihat Hatipoğlu gibi masalcılara, uydurma tarih uzmanlarına aktardıkları milyonlarının hesabının sormadılar, hesap sormak bir yana gündeme bile getirmediler..
Karşılarında AK Parti gibi, en küçük fırsatı bile değerlendiren, pireyi deve yapmayı başaran bir parti olduğunu unuttular nedense..
Buradan başta Mansur Yavaş ve Ankara Büyükşehir Belediyesi olmak üzere CHP’li belediyeleri Candan Erçetin’e, Mor ve Ötesi’ne, Ebu Gündeş’e konserler düzenledikleri için eleştirenlerin, aynı iddiaları muhalefet şehvetiyle dillendiren CHP’liler ve Mansur Yavaş’ın ifadesiyle sağlı sollu saldırıya uğrayan CHP’li belediye başkanları, 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesinde belediyelerin sahte diplomalı sözde uzmanlara, Nihat Hatipoğlu gibi kişilere ödedikleri milyonarca liraları gündeme getirmeliler..
CHP’li her belediye başkanı, kendinden önceki belediye başkanının görev sürelerinde kaç tane konferans/ seminer düzenlediklerini, bu konferans ve seminerler için ne kadar para ödediklerini kamuoyuna açıklamaları ve o paraların geri tahsili için yargıya gitmeleri gerekiyor..
Bence, bunun öncülüğünü yapmak da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na düşüyor..
Ali Demirçalı’ya açık çağrı
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na, önceki dönemlerde sözde uzmanlara, masal anlatıcılarına, gazeteci yazarlara ne kadar para ödendiğinin açıklamada öncülük yapmalarını istemiştim..
Adana için öncülük yapması için Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı’ya açık çağrıda bulunuyorum..
31 Mart 2024 seçimlerinden bir buçuk ay dek önce, Yüreğir Belediyesi, bir dershaneden aldığı ve geçerliliği olmayan diplomayla yasal olmayan “aile danışmanlığı” unvanını kullanan Saliha Erdim bir kişiye “aile semineri verdirmişti..
Seminer veren kişini aile danışmanı unvanı taşıması mümkün değildi..
Çünkü, o unvan için lisans ve yüksek lisans eğitimini aldığını söylediği üniversitenin verdiği diplomanın ne Türkiye’de, ne de diğer ülkelerde bir geçerliliği yoktu..
YÖK, İzmir’de dershane izniyle faaliyet gösteren ve ABD’de de “non-accredited” ve “for profit” yani akredite olmayan, kazanç amaçlı olarak sınıflandırılan tecimsel bir kurum.
Yani bir yüksek öğretim kurumu değil, böyle olduğu için de o şirketin verdiği “diplomalarla” aile uzmanı, psikolog gibi unvanları kullanmak olası değil..
Ancak, Türkiye’de geçerliliği olmayan şirketin diplomalarına AK Partililer ve siyasal İslamcılar yoğun ilgi gösteriyor, hiçbir bilimsel değeri olmayan kağıt parçasıyla uzman olduklarının iddia ediyorlar, Yüreğir’de olduğu gibi binlerce lira alarak konferans ve seminerler veriyorlar.
Yüreğir Belediyesi, 14 Şubat’ta, yani yerel seçimlerden sadece bir buçuk ay önce, elinde işte böyle geçersiz bir kağıt parçası bulunan Saliha Erdim adlı birisine aile uzmanı olarak aile konulu seminer verdirmişti..
7 Şubat’da, bu köşede, bilimsel bir değeri olmayan semineri gündeme getirmiş, dönemin Yüreğir Belediye Başkanı ve AK Parti Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Fatih Kocaispir’e söz konusu seminer için geçersiz diplomalı –aslında lise mezunu- sözde aile uzmanına ne kadar para ödeneceğinin sormuştum..
Ödene parayı belgesiyle açıklamasının istemiştim..
Kocaispir, bugüne değin o seminer için ne kadar para ödendiğinin açıklamadı..
Sessizliğe bürünmeyi tercih etti..
Şimdi Belediye Başkanı Ali Demirçalı..
O seminerin masraflarını gösteren belgeler de Yüreğir Belediyesi’nin muhasebesi servisinde arşivde duruyor ya da durduğunu düşünüyorum..
O zaman, Başkan Ali Demirçalı’ya yazının başındaki açık çağrımı yapıyorum..
Yüreğir Belediyesi, lise mezunu bir kişiye seminer adı altında ne kadar para ödendiğini yurttaşlara açıklamalı..
Adanalıların kaç bin lirasının uzman olmayan uzmana ödendiğini bilmek her Adanalının hakkı olduğunu düşünüyorum..
Yanılıyor muyum sayın Demirçalı…
***
Güncelliği nedeniyle yeniden soruyorum:
Bu konferansın bedeli ne kadar?
Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı’yı açık çağrı ile Yüreğir halkına kaça mal olduğu açıklamasını istediğin seminerle ilgili yazımı, olayın güncelliği nedeniyle yeniden yayınlıyor ve Demirçalı’nın konunun önemini kavrayarak Saliha Erdim adlı lise diplomalı aile uzmanına ödenen parayı açıklamasını bekliyorum.
İşte o yazı:
“Yüreğir Belediyesi dün servis ettiği haber bülteninde, Saliha Erdim adlı “uzman aile danışmanı ve yazar”ın 14 Şubat’ta Adana’da gelerek konferans vereceğini bildirdi.
Bültene göre, “Araştırmacı yazar ve aile danışmanı” sosyal ve kültürel faaliyetlerine hız kesmeden devam eden Yüreğir Belediyesi’nin Kültür Sanat Günleri etkinlikleri kapsamında konferans verecekmiş..
Adanalılarla huzurlu ailenin şifrelerini paylaşacakmış!..
Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Kocaispir de tüm Adana halkını konferansa davet etmiş..
Oldum olası konferansları, araştırmacıları ve yazarları takip ederim..
İlgimi çekti, kimi dinleyeceğiz diye bir araştırma yaptım..
Öncelikle, Yüreğir Belediyesi’nin Türkiye’de geçerliliği olmayan diplomalarla uzman olduğu iddia edilen araştırmacı yazar ve aile danışmanına ne kadar para ödeyeceğini merak ettim..
Yani, Yüreğir halkının anasının ak sütü gibi helal hakkından kaç bin lirası, geçersiz diplomalı yazara bir kaç saatlik konuşmasını karşılığı ödenecek?..
Başkan Fatih Kocaispir ve Basın Danışmanı Şeyhmus Baysal’ın adı geçen araştırmayı yazar ve aile danışmanına ne kadar ücret ödendiğini en kısa zamanda açıklamalarını bekliyorum..
Kocaispir’in seçimlere sayılı günler kala Cumhur İttifakı adayı olarak şeffaf olması gerektiğini unutmamasını diliyorum..
Ne denli şeffaf olduğunu da, Türkiye’de geçerli olmayan YÖK tarafından tanınmayan diplomalı danışmana ne kadar ücret ödediğini de belgeleriyle açıklayıp açıklamamasıyla öğreneceğiz..
Açıklamaktan kaçınırsa, bu kez her fırsatta, yanılıp şaşırıp mahalle toplantılarında karşılaşırsak oralarda sormaya devam edeceğiz..
Gelelim Saliha Erdim’in uzman olmasını sağlayan eğitimine..
Hanımefendinin özgeçmişine göre; Saliha Erdim, Hacettepe Yüksek Hemşirelik Okulu’nu terör nedeniyle, Açık Öğretim Fakültesi Sosyal Bilimler Bölümünü “kıyafet engeli” sebebiyle yarıda bırakmış.
Uluslararası Newport Üniversitesi’nin Davranış Bilimleri Bölümü’nü bitirmiş ve aynı bölümde yüksek lisans yapmış.
Kognitif ve Davranış Terapileri Derneği (KDTD)’nin süre ve içerik olarak Avrupa Davranış ve Kognitif Terapiler Birliği (European Association for Behavioural and Cognitive Therapies-EABCT) standartlarına uygun olarak düzenlediği teorik ve uygulamalı ‘Kognitif ve Davranış Terapileri Eğitimi’ni 2012 yılında başarıyla tamamlayarak, ‘Kognitif ve Davranış Terapisti’ unvanını almaya hak kazanmış..
“Uluslararası Newport Üniversitesi” uzmanlığın geçerli olup olmadığını gösteriyor..
“Uluslararası Newport Üniversitesi”, internetten uzaktan eğitim veren bir kuruluş..
Türkiye’de YÖK tarafından denkliği kabul edilmeyen, Amerika’da da ‘non-accredited’ ve ‘for profit’ (akredite olmayan, kazanç amaçlı) olarak sınıflandırılan; ticari bir kurum.
Yani bir yüksek öğrenim kurumu değil..
“Uluslararası Newport Üniversitesi” diplomasıyla Türkiye’de iş yapmanız, Tabipler Odası, TMMOB, Baro gibi mesleki resmi kurumlara üye olabilmeniz olası bile değil..
Yani, uzaktan eğitim yöntemiyle üzerinde ‘Amerika’ yazan afili diplomalardan edinmenizi sağlayan; bırakın sizi herhangi bir bilimsel disiplinin ‘uzmanı’ yapmayı, üniversite mezunu dahi olmanızı sağlamayan bir ‘şirket’ten söz ediyoruz bu durumda.
Şu bir gerçek ki; bu eğitim, parayı bastırıp diplomayı alan kişileri bir bilimsel disiplinin ‘uzmanı’ yapmaz.
Psikolog ya da iletişim uzmanı hiç yapmaz…
YÖK zaten geçmişte yaptığı açıklamada, “Uluslararası Newport Üniversitesi”nin tanınmadığı açıklamış, orada binlerce doları yatırıp üniversite diploması hayali kuranları uyarmıştı..
Ne diyordu YÖK o açıklamasında:
“YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞINDAN
Yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından alınan diplomaların Türkiye'de geçerli olabilmesi için Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından onaylanarak denklik belgesi verilmesi gerekmektedir
Bilindiği üzere, T.C. Anayasasının 130. maddesinde; çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversitelerin Devlet tarafından kanunla kurulacağı, kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabileceği görülmüştür. Hiçbir kişi veya kuruluşun veya yabancı yükseköğretim kurumlarının Türkiye’de Anayasa’mızın ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun hükümleri dışında yükseköğretim kurumları açmaları ve bu eğitim sonucunda lisans veya lisansüstü diploma vermeleri kesinlikle mümkün değildir.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Newport International University uluslararası kataloglarda yer almamakta olup, Kurulumuzca da tanınmamaktadır. Bu nedenle bu okuldan alınacak herhangi bir belgenin denklik değerlendirmesine alınmasına imkan bulunmamaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (One University Place, Newport News 23606- 2998/Virginia) adresinde bulunan Newport University (Christopher Newport University) Kurulumuzca tanınmaktadır.
Newport University’nin bu adres dışında ve ülkemizde yürütülen ve yürürlükteki mevzuatımıza göre yükseköğretim sayılmayan bir programda öğrenim görerek mezun olunan programları Kurulumuzca tanınmamakta ve diplomasını bu şekilde alacak olanlara diploma denklik belgesi verilmemektedir.
Newport International University ve Newport University’nin Türkiye’de yürüttüğü programlarının tanınırlığı hakkında Kurulumuza yapılan başvuru sayısındaki artış, bu kurumlardan almış oldukları diplomalarının denklik işlemleri için Kurulumuza yapılan başvurular ve bu kurumların YÖK tarafından tanındığını belirterek basın ve yayın organlarına vermiş oldukları ilanlar üzerine Cumhuriyet Savcılığı ve Ankara Valiliğine suç duyurusunda bulunulmuştur.
Duyurulur.”
Yüksek Öğrenim Kurulu (YÖK) Newport Üniversitesi’ne denklik vermiyor. Newport Üniversitesi’ne kayıtlı olmak, askerliği tecil dahi ettirmiyor. Üniversite, resmi internet sitesinde kendisiyle ilgili verdiği bilgilerde şu ifadeleri kullanıyor:
“Newport University ABD’nin California Eyaleti tarafından (approved) onaylı, eğitim izni verilmiş bir üniversitedir. Akredite bir üniversite değildir. YÖK’ün listesinde bulunmamaktadır. Newport Üniversitesi’ne YÖK denklik vermemektedir. NU tarafından verilen diploma Türkiye’de askerlik tecilinde, kamu kurum ve kuruluşlarında işe girme, terfi etme, oda (TMMOB, EMO, MMO vb. odalarda) ve derneklere üye olma gibi konulara dayanak oluşturmaz ve bu gibi işlemlerde kullanılamaz. Newport University eğitim sisteminde eğitim görecek öğrenciler yukarıdaki koşulları kabul etmek koşuluyla kayıt olabilirler.”
Ne kadar ilginç ki, Emine Şenlikoğlu ve bir zamanlar Meclis’ten “Yeliz” adıyla yayın yapan AK Partili Ahmet Hamdi Çamlı da, Yüreğir Belediyesi’nin parasıyla konferands verdireceği Saliha Erdim gibi, Uluslararası Newport Üniversitesi’nin Davranış Bilimleri Bölümü’nü bitirmişler!..
Türkiyede dershane izniyle faaliyet gösteren “Uluslararası Newport Üniversitesi”nin siyasal islamcı kesim içinde gördüğü rağbet ise ayrıca dikkati çekiyor..
Fatih Kocaispir, Türkiye’de geçerliliği olmayan bir diploma üzerinden uzman olduğu ileri sürülen bir kişiye, huzurlu ailenin şifrelerini anlatması için ne kadar para ödediğini mutlaka açıklamak zorundadır…”