Mekin ŞAHİN
Diplomatik pasaport; diplomatların statüsünü tanımlayan, onlara ayrıcalıklar sağlayan ve Dışişleri Bakanlığınca verilen bir tür uluslararası kimlik belgesidir. Diplomatik pasaport, yurt dışında kongre ve konferanslara katılmak üzere gönderilmiş devlet görevlilerine ve ailelerine verilmektedir. Hiçbir harca tabi değildir. Diplomatik pasaport sahiplerinin, diğer pasaport sahiplerine oranla ayrıcalıkları fazladır. Örneğin siyah pasaport sahibi kişiler, birçok ülkeye vizesiz bir şekilde girebilmektedir. Giriş ve çıkışlarında kontrole tabi değiller. Pasaport almanın zor olduğu siyah pasaporttur. Siyah pasaport sahipleri pek çok avantaja sahiptir. Siyah pasaport sahiplerinin hakları; pek çok ülkeye göre süreleri boyunca vizesiz giriş hakkına sahip olmaları, pasaport harç bedeli ödememeleri, siyah pasaport imkanlarından ailelerinin de yararlanmaları avantajlar arasında gösterilebilir. Siyah pasaport sahibi kişiler dünyanın hemen hemen her ülkesine vizesiz gidebilir.
Schengen ülkeleri de dahil olmak üzere hem Avrupa’da hem Asya’da hem de Amerika gibi ülkelere vize başvurusu yapmadan sadece siyah pasaportlarıyla giriş yapabilirler.
TBMM üyeleri, TBMM üyesi olmayan bakanlar, Orgeneraller, Oramiraller, Eski cumhurbaşkanları, Bakanlık Müsteşarları, Diyanet İşleri Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanları, Valiler, Cumhuriyet başsavcıları, Eski başbakanlar ve dışişleri bakanları, Anayasa mahkemesi başkanı ve üyeleri, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Uyuşmazlık Mahkemesi, Sayıştay, Genelkurmay birinci ve ikinci başkanları, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Yabancı devletlere göreve gönderilenler, Siyasi kuryeler vb statüde görev yapanlar, Ateşeler ve müşavirler, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Büyükelçiler; kısaca devleti fiilen temsil edenlere verilen kimliktir.
Ülkelere girerken devleti temsil etme algısının özellikle gümrüklerde ve giriş ve çıkışlarda hor görülme ve keyfiyeti ortadan kaldırır. Ülkeler arası kriz çıkmasına verdiği siyah pasaportla engel olur. Devlet diplomatik pasaport sahibine her açıdan kefildir. Ancak her alanda olduğu gibi diplomatik pasaport zamanla amacı dışında, diplomatik tanıma uygun olmayan, direk devleti temsil etmeyen kişilerin dolaylı kullanmasının önü açılmıştır.
Bu tutum kimi zaafları korur duruma gelme kaygısını artırmıştır. Devlet bu vb. gerekçeleri göz önüne alarak diplomatik pasaport alma sınırını yeniden değerlendirmeli.
Örnek: Devlet görev tanımına uymayan eş ve çocuklara neden diplomatik pasaport verilir?
Kaba deyimle; doktorun öğretmen eşine sizde doktorsunuz denir mi?
Yukarıda bahse konu görev sahibi olan kişiler hizmeti milletine verir. Millet adına temsilen o görevlerde bulunur. Görev süresi içinde diplomatik dokunulmazlığı elbette olacak. Çünkü devleti, dolayısıyla Milleti temsil ediyor. Görevi bıraktığı an normal yurttaştır. Yurttaşın sahip olduğu haklara sahiptir. Diplomatik pasaport üstünlük madalyası değil, hizmet etme seviyesinin koruyucu belgesidir. Bir fıkra anlatayım: Bir ülkenin bir ilinde bir hizmet sektörü var. Başında sektörü yöneten sözde seçilmiş direktör. Daha önce konmuş yasalarla görevini yapıyor. Zaman geçtikçe çevresini saran dalkavuk ve çıkarcılar yüzünde ahlaki değerleri erir.
Kendisi de onlar gibi köşeyi dönme hesabına başlar. Sistemini oluşturur. Kısa zamanda akıl almaz servete sahip olur. Ancak servetini gizlemek ister.
Bulduğu yol başka ülkenin bir iline servetini aktarmak olur. Çaktırmadan elde ettiği serveti başka ülkeye çıkarır. Giriş çıkışta aktardığı paraların tespit edilmemesi içinde kendine dokunulmazlık zırhı yaratır. Detay yazmaya gerek yok.
Uç Avrupa birliğine. Çoluk çocuk, eş, kardeş al götür açlıktan beli bükülen halkın hakkını. Sonrada… Haydi Adana çifte tellisine! Gün gelecek; keser sapıyla dönecek.