0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nın Olağan Genel Kurulundayında konuştu.

Özel konuşmasında, “bu çocukları Ermenek’te ağlattınız. Afyon’da patlamadan ağlattınız, Çorlu tren kazasında ağlattınız, daha geriye gidince Madımak da tüm canlıları ağlattınız” sözlerine yer verirken şunları söyledi:

“Yaşanan insanlık suçunun tarihe Türkiye Cumhuriyeti’nin bir utancı olarak nakşe edilmesi gerektiğini ve bu konudaki öz eleştiriyi hepimizin yapması gerektiğini ifade etmiştir. Ankara’da ilk resmi ziyaretinde orada da konuştuk her şey bir anayasal eşit vatandaşlıktan geçiyor. Aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasında herkesin eşit olduğu yazıyor, ancak o anayasanın uygulanmasında kanunların da kanun koyucuların bakış açılarından kanunu uygulayıcıların bakış açılarında ve yerleşik içtihatlardan dolayı çok önemli sorunlarımız var bir de bu para harcanırken Sünlülerin cami ihtiyaçları karşılığında her yere yeteri kadar zam yapılıyor. Personele imamı müezzini devlet memuru olarak görev yapıyor. Tüm ihtiyaçları karşılanıyor.

Artık ağlamayı öğrettiniz zaten bu çocuklara. Yıllardır bu çocuklar babalarına 301 tane madenci çocuğu babaları girdi madene çıkmadığında ağladı zaten bu çocukları Ermenek’te ağlattınız. Afyon’da patlamadan ağlattınız, Çorlu tren kazasında ağlattınız, daha geriye gidince Madımak da tüm canlıları ağlattınız. Karamsarlık yerine umudu o çocukların yüzüne bir koymak lazımken sınıfın ortasına mezar getirecek kadar ya da o çocukları eğitim almaları gereken uyumaları gereken saatte ya da eğitimcilerle birlikte olmaları gereken saatte eğitimle alakası olmayan rehabilitasyonlara bu çocukları sokmanın hiçbir manası yokken, bir de hemşire projesi…

Bir gün bize bir gün size bir gün bir başkasına giden bir takım pazarlıkçı tekliflerle ama sonunda dönüp dolaşıp kendi rejimini geriden inşaa etmek yeniden sürdürmek için yaptığı uyanıklıklara karşı uyanık olarak konuştuk. Vakit geçmişten husumet çıkarmak değil, vakit bazı cümleleri söyleyip de iktidara muhallebi ayrıştıracak imkanları verme vakti değil, vakit çerli çöple uğraşma gözünün üstünde kaşınlarla uğraşma vakti değil, vakit kararlılığı yükseltme bir arada durma özgüvenle bu rejimin değiştirilebileceğini inanma vaktidir.

Kayyumlarda örneğin Mardin’de Ahmet Türk‘le birlikte otobüsün üstüne çıkmaktan bunu kınamaktan da geri durmadım. Çünkü mesele şu yapılan iş  bir suçtan dolayı değil, olsa zaten bütün süreçler biter yerine de belediye meclisi yenisini seçer. Ama daha soruşturma aşamasında zaten OHAL mantıklı darbe yani bu ancak sıkıyönetim dönemlerinde olan bir şey.”