Ömer ALPDOĞAN
Ceyhan Belediyesi’nin son haftalarda gazeteler gönderdiği basın bültenlerinde ağırlık asfalt ve temizlik çalışmaları..
Temizliği bir yana bırakıp, asfalt konusunda gelin biraz hasbıhal edelim..
spinkolik
Bültenlere göre, Kadir Aydar, Ceyhan yollarını asfalta buluşturuyor..
Ceyhan’ın eski parke taşlı yolları bile asfaltlanıyor..
Ceyhan yolları modern kente yakışır hale geliyor..
Aydar da, asfalt kaplanan yollarda zafer ve mutluluk pozları veriyor..
Birileri, Kadir Aydar’a yolları asfaltlamanın pek de övünülecek bir şey olmadığını anlatmalı..
Asfaltın pek de matah bir şey olmadığını kulağına fısıldamalı..
Asfalt bildiğiniz kimyasal ve kanserojen bir madde..
Asfaltın yararından çok zararı var.
Yağmurlarda suların toprak tarafında emilmesi engeller.. Bu durum da asfalt yolları Ceyhan Nehrine çevirir..
Asfalt, ısıyı emmez aksine yansıtır..
Asfalt sıcakları da emmek yerine yansıtır. kaplı cadde ve sokaklar bu nedenle parke ve toprak yolara göre çok daha sıcak olur.. Hele bir de yol kenarlarında gölgeleme yapacak ağaçlar yoksa asfalt kaplı o cadde cehenneme döner..
Herhangi bir nedenle kazıldığı zaman, kazılması ayrı bir masraf, yeniden dökülmesi ayrı bir masraf.. Her kazılıp yeniden asfaltlanması için yeniden asfalt satın alınmak zorunda..
Oysa, Kadir Aydar’ın üzerine asfalt döktüğü parke taşlar öyle mi?.. Parke taşlar, döşendikleri yollarda yağmurda selde aralarındaki boşluklar nedeniyle toprağın suyu emmesinin sağlar..
Toprağın derinliklerine ulaşan o sular çevredeki ağaçlar, bitkilere cansuyu olurlar..
Parke taşlar aynı özelliğinden dolayı güneş ışınları da emer. Güneş ışınlarını asfalt gibi geri yansıtmadığı için parke taşla kaplı yollar daha derin olur..
Parke taşlı yollarla asfalt kaplı yollar arasında ciddi bir sıcaklık farkı oluşur..
Herhangi bir nedenle yolda çalışma yapılması gerektiğinde, parke taşlar yerinden kaldırılır ve gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra yeniden yerlerine konulurlar.
Yani, asfaltta olduğu gibi yeniden parke taşı almaya gerek olmaz.
Bu da belediye bütçelerinde önemli bir tasarruf sağlar..
Kadir Aydar’ın asfalt ve parke taşın fayda ve zararları, kullanım kolaylığı, ekonomik maliyetleri ile ilgili olarak başında bulunduğu Ceyhan Belediyesi’nde görevli inşaat mühendisi, mimar hatta ziraat mühendislerinden rahatlıkla bilgi alabilir..
Olmadı TMMOB’a bağlı odalardan daha ayrıntılı bilgiler elde edebilir..
Kadir Aydar, Ceyhan’ın parke taşlı caddelerinin asfaltlarken bir değil bin kez düşünmeli..
Eğer hala, parke taşların üzerine asfalt dökmek içine siniyor ve belediye kaynakları açısından ekonomik buluyorsa o zaman gönül rahatlığıyla hem asfalt dökmeye, hem asfalt makinesinden üstünden poz vermeye devam eder!..
Karalar’dan hayırlı bir destek
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Anavarza kazıları için Büyükşehir Belediyesi olarak bu yıl bir milyon beş yüz bin lira nakdi ödenek sağlayacaklarının açıkladı..
Adana’nın kültürel tarihini geleceğe taşımak için son derece yerinde bir karar..
Zeydan Karalar’ı bu kararı için gönülden kutluyorum..
Bu köşenin okurları anımsayacaklardır, geçen yıl da, birkaç gün önce de sayın Karalar’ın Tatarlı Höyük kazısına sağladığı parasal desteği eleştirmiş, boşa harcanacak bir para olduğunu yazmıştım..
Çünkü, Tatarlı Höyük kazısı, Urartu uzmanı bir arkeoloğun egosunu tatmin ettiği, iddia ettiği Tatarlı Höyük – Lawazantiye eşleşmesiyle ilgili olarak on yedi yıldır yaptığı kazılarda tek bir kanıt bulamadığı sıradan bir kazıydı..
Sirkeli Höyük ve Anavarza’daki kazılar ise birilerinin tatmin olması için yapılan kazılar değil, gerçek birer bilimsel kazılardı.
Biri milyonlarca liranın boşa harcandıktan sonra yıl sonunda Kültür Bakanlığı’nın kazı sonuçları ile toplantısında “Tatarlı Höyüğünün Lawazantiya olduğu görüşümüz devam ediyor” denildiği ve somut hiçbir belgenin ortaya konulmadığı, arkeolojik çöplüklerin eşelendiği, milyonlarca liranın heba edildiği bir kazı..
Diğeri, tarihte neresi olduğu, kimlerin yaşadığı, kimlerin yönettiği bilinen Anavarza’da amacı olan, ve o amacı doğrultusunda çalışmaların yapıldığı Adana’nın Roma döneminin gün yüzüne çıktığı, harcanan her kuruşun Adana’nın tarihi için harcandığı bir kazı.. ,Elbette, bir yalan uğruna milyonların çarçur edildiği bir kazıya sağlanan desteği eleştireceğim, arkeoloji biliminin kurallarına uygun yapılan ve gerçek bir amaçla yürütülen kazıya verilen desteği alkışlayacağım..
Umarım, Anavarza’da kentin geçmişinin geleceğe uzanması için hayırlı bir iş yapan Zeydan Karalar, Tatarlı Höyük kazısındaki açmazı ve yanlışı görür ve desteği keser, oraya vereceği desteği Tepebağ, Kayalıbağ, Ulucami, Mirzaçelebi, Şehit Duran, Döşeme, Akkapı gibi yerleşim yerlerindeki tarihsel yapıları ayağa kaldırmak için kullanır..
Seyhan ve Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yok olmaya yüz tutmuş tarihi mirasları nasıl başarıyla ayağa kaldırdığına yakından tanık olduk.. Saydığım mahallelerde Karalar’ın günümüze kazandırdığı tarihi yapıtları bugün kent insanına yeniden hizmet verir duruma geldiler..
O nedenle, Tatarlı Höyük kazısında boşa harcanacak para ile birkaç tarihi mirasımız daha yaşam bulacağının, Karalar’ın da bunu öncekiler gibi mükemmel biçimde başaracağının biliyorum..
Atatürk Anıtları korumaya alınsın
Önceki gün akşam saatlerinde Beş Ocak Meydanı civarına gitmiştim..
Meydanda bir grup toplanmış, HAMAS’ın lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesini protesto ediyorlardı..
Meydanda toplananların dışında bir grup genç de meydandaki anıtın üzerine çıkmışlardı..
Ellerindeki Filistin ve kimilerinin tevhid kimilerinin Suudi Arabistan bayrağı dedikleri yeşil bayrağı sallıyorlardı..
Denizbank önünde ve anıtın Küçüksaat’e bakan tarafının önünde güvenlik geçleri eylemi izliyorlardı..
Ne protesto eyleminde elinde megafonla konuşan şahıs, ne de güvenlik güçleri, Atatürk’ün heykelinin de bulunduğu, Türk tarihinin ve Adana’nın kurtuluşu mücadelesinin anlatıldığı anıtın üstüne çıkıp yabancı ülke bayraklarını sallayanları uyarmadı..
Konuşmacı, bugün ve bundan sonraki günlerde yapacakları eylemlerden de bahsetti, Beş Ocak Meydanı’nda toplanıp İnönü Parkına yürüyecekleri bilgisini eyleme katılanlara aktardı..
Bundan sonraki benzer eylemlerde hem Beş Ocak Meydanı’ndaki Zafer Anıtı, hem İnönü Parkı’ndaki İsmet İnönü heykeli, hem de eğer orada benzer protesto eylemi yapılması durumunda Atatürk Parkı’ndaki Atatürk Anıtı’nda önlem alınmalı..
Anıtlara kimsenin çıkmasına ve yabancı ülke bayraklarını sallamalarına izin verilmemeli..
Bir suikastın protesto edilmesi, Türk tarihini anlatan anıtlar üstüne çıkılarak bayraklar sallanmasını meşru kılmaz..