Özgür KARASAR
Yıl 2010 İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal İşler Müdürlüğünde çalışıyorum. Her yıl düzenlenen 8 Mart Dünya kadınlar günü festivaline hazırlık yapıyoruz. Statları STK’ lara veriyorduk.
Bir Afro Türk olan Mustafa Olpak geldi. Afro Türk isminin de yaratıcısı kendisi. Afro Türk derneginin kurucusu...Dertliydi, çay söyledim, stant istiyordu ve birkaç defa stant alamadığını söyledi. Etkinliklerinden bahsetti. Neler yapılabileceğinden. Bende can kulağı ile dinledim. Sonra konuyu yetkili müdürlerle paylaştım ama benim kadar heyecanlanmadıklarını fark ettim ve bir üst yönetime taşıdım durumu. Sevgili Güler Güngör o dönem efsane başkan Aziz Kocaoglu ‘nun danışmanıydı ve durumu ona izah ettim. Bende ki aynı heyecanı onda yakalayınca işte meseleye memur gözüyle değil de siyaset gözüyle bakmanın önemi bu dedim içimden. Onayı aldıktan sonra Mustafa Olpak başkanı aradım. Ertesi gün bir kutu çikolata ile gelmişti. Sevinçten gözlerinden yaşlar aktı. Göreceksiniz en iyi stant biz olacağız dedi.
8 Mart Dünya kadınlar festivalinde tanıdım bir cok Afro Türk’ü. İnanılmaz bir gösteri yapmışlar ve tüm misafirlerin ilgi odağı olmuşlardı. Ziyaretlerine gittiğimde beni farklı ülkelerden Afrikalılarla tanıştırdılar. O gün bugün ben o Afro derneğinin beyaz Afrosu oldum.
Mustafa Olpak başkan maalesef bizi erken bıraktı ve dünyada verdiği mücadeleler hastalığı yüzünden son buldu.
Ben Afro kardeşlerim sayesinde Türkiye ‘de ki Afrikalılar hakkında çok şey öğrendim. Dana bayramlarını öğrendim, bu siyah adamların ve kadınların tarihi geçmişlerini öğrendim. Ve nasıl et tırnak olduğumuzu öğrendim.
Vatandaşına hakaret ederken, bu toplumun en kılcal damarlarına kadar zehirli bir dil saçmak sanırım cennet kapılarının ibadeti olmuş adeta.
Cibiliyetsiz de, köle de, evde ki hizmetçi de bu ülke vatandaşları olarak bize ise, şunu belirtelim ki hiç bir lider yok ki kendi ülkesindeki vatandaşa hakaret etsin ve o koltutka oturmaya devam etsin.
Ancak bu sayede Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte kimlik kazanan Afro Türkleri hatırlamamızı sağladığın için teşekkür ederiz.
Mustafa Kemal Atatürk “Ben bu millete her şeyi öğretim, bir tek uşaklığı öğretemedim” demiş.
“Kardeşlerim bakmayın sarı saçlı, mavi gözlü olduğuma, ben Asyalıyım, Afrikalıyım” demiş Nazım Hikmet.
Ve nitekim “yok edelim kulun kula kulluğunu” demiş Pir Sultan Abdal.
İste bu milletin köklerinde, Yunus Emre, Mevlana, Hacıbektaş Veli ve daha niceleri varken, bu hakaretlere de sandıkta verilecek bir cevap sırası gelir elbette.