İlhan KARAÇAY
Türkiye’mizin en ünlü ve sevilen yazarlarından Fatih Altaylı dostumuzun televizyonda gurbetçiler için sarfettiği sözler şaşkınlık yarattığı gibi, büyük tepkilere yol açtı.
Fatih Altaylı’nın Youtube’den yayınlanan kendi TV programındaki sözleri özetle şöyle:
“Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları eğer Türkiye Cumhuriyeti’nde oy kullanmak istiyorlarsa yıllık en az şu miktarda vergi ödemelidir diye bir şey getirilirse bence çok yerinde olur. Çünkü Türkiye’ye gelme Türkiye’de bir işin yok,Türkiye’de bir para kazanmazsa, Türkiye’de vergi vermezsin Türkiye’de maaş almazsın bir şey yapmazsın hayatın yurt dışına geçiyor.
Almanya’da yaşıyorsun gidip Türkiye’nin Türkiye’de yaşayan insanların kaderiyle ilgili karar verici oluyorsun bundan daha gayri Makul bir şey olamaz. Yani geçici olarak yurt dışındasındır, euro, dolar maaş alıyorsun. Sonra Eee ben bunu söylüyorum benim hoşuma gidiyor. Benim gitmiyor kardeşim sen benim adıma ne karar veriyorsun?
‘Ne haddin var lan senin oy kullanmaya’
Ben gelip Almanya’da oy kullanıyor muyum?
O yüzden mesela bunların, Eğer oy kullanmak istiyorsan senede 5.000 Euro veya işte 5.000 demeyelim de 3.000 diyelim, 2000 diyelim ya 1000 diyelim ya En azından kardeşim benim de Türkiye’nin çorbasında 1000 euroluk tuzum var de, o zaman gel oy kullan. Bence o makuldür yani.”
İşte, Altaylı’nın yukarıdaki sözlerinin sosyal medya tarafından yayınlanmasından sonra, yurt dışındaki yurttaşlarımız hayrete düştü ve onlar da sosyal medyaya cevaplar göndermeye başladılar.
Altaylı’ya cevap verenler arasında, Hollanda’da yaşayan ünlü iş adamlarımızdan Aykut Torunoğulları da vardı. Aynı zamanda, Hollanda Beşiktaşlılar Derneği’nin kurucusu olan Torunoğulları’nın, Altaylı’ya söylediklerini yayınlamadan önce, naçizane şahsımın, Altaylı’ya söyleyeceklerimi okuyunuz:
Değerli Fatih, televizyonda yapmış olduğun açıklamayı büyük bir şaşkınlık ve hayal kırıklığıyla izledim ve dinledim. Gurbetçilerin Türkiye’de oy kullanabilmeleri için yıllık vergi ödemeleri gerektiğini söylemen, yalnızca gurbetçilerin katkılarını görmezden gelmekle kalmıyor, aynı zamanda onların yıllardır verdikleri mücadeleyi ve Türkiye’ye olan bağlılıklarını da hiçe sayıyor.
Gurbetçiler, Türkiye’yi asla unutmayan, her fırsatta ülkemize döviz kazandıran ve ekonomik olarak büyük katkılarda bulunan insanlardır. Yıllarca yurt dışında çalışarak, tasarruf ettikleri paraları Türkiye’ye getirip, burada yatırım yaparak, ailelerini destekleyerek ve Türkiye ekonomisine canlılık katarak ülkemize hizmet etmişlerdir. Unutulmamalıdır ki, Türkiye’nin ekonomik krizlerle boğuştuğu dönemlerde, gurbetçilerin gönderdiği dövizler ülkemizin can suyu olmuştur.
Senin de bildiğin gibi, Türkiye’ye giden ve orada harcama yapan gurbetçiler, sadece senede 10 gün geçirmekle kalmazlar; yıllık izinlerinde Türkiye’ye giderek orada tatil yapar, alışveriş yapar ve ailelerini ziyaret ederler. Bu süre zarfında ekonomimize katkı sağlarlar. Ayrıca, pek çok gurbetçi yurt dışında birikim yaparak, Türkiye’de ev, arsa ve işyeri satın almış, ülkemize önemli yatırımlarda bulunmuşlardır.
Gurbetçilerin Türkiye’ye olan bağlılıkları sadece ekonomik katkılarla sınırlı değildir. Yurt dışında yaşayan Türkler, bulundukları ülkelerde Türk kültürünü ve değerlerini yaşatmakta, çocuklarına Türkçe öğretmekte ve Türkiye’nin tanıtımını yapmaktadırlar. Örneğin, gurbetçilerimiz spor müsabakalarında Türkiye’yi çılgınlar gibi desteklemekte, milli maçlarımızda stadyumları doldurmakta ve Türkiye’nin adını gururla taşımaktadırlar. Türk bayrağını dalgalandıran gurbetçiler, yurt dışında Türkiye’nin itibarını artırmakta ve Türk milletinin gücünü ve birliğini sergilemektedirler.
Ayrıca, gurbetçilerimiz yurt dışında pek çok zorlukla karşılaşmakta, ayrımcılığa uğramakta ve birçok fedakarlıkta bulunmaktadırlar. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, Türkiye’ye olan sevgilerinden ve bağlılıklarından asla vazgeçmemektedirler. Onlar, yurt dışında Türkiye’nin birer elçisi olarak, Türk kültürünü ve değerlerini temsil etmekte, Türkiye’nin itibarını artırmaktadırlar.
Sen, gurbetçilerin Türkiye ile bağlarını koparmış gibi konuşuyorsun, oysa ki gurbetçiler, Türkiye’nin hem ekonomik hem de kültürel zenginliğine katkıda bulunan önemli birer yurttaşlarımızdır. Onların çifte vatandaş olmaları, Türkiye’yi sevmelerini, Türkiye’ye yatırım yapmalarını ve Türkiye’nin geleceği için oy kullanmalarını engellemez. Onlar, bulundukları ülkelerde Türkiye’nin birer elçisi olarak, Türk kültürünü ve değerlerini temsil etmekte, Türkiye’nin itibarını artırmaktadırlar.
Gurbetçilerin çilelerini, fedakarlıklarını ve ülkemize katkılarını göz ardı etmek büyük bir haksızlıktır. Türkiye’nin geleceği ile ilgili karar verme hakları, Türkiye’ye olan bağlılıklarından ve yıllardır süren emeklerinden kaynaklanmaktadır. Lütfen, gurbetçilerin kıymetini bil ve onların Türkiye’ye olan sevgilerini ve bağlılıklarını küçümseme.
AYKUT TORUNOĞULLARI’NDAN FATİH ALTAYLI’YA
Türkiye’de yayınlanan ulusal yayınlarda ve sosyal medyada, Fatih Altaylı’ya karşı tepkiler bolca yer aldı.
Hollanda’da yaşayan işadamı ve aynı zamanda Hollanda Beşitaşlılar Derneği kurucusu Aykut Torunoğulları, tepki gösterenlerin adeta temsilcisi olarak şunları ifade etti:
NE HADDİN VAR LAN SENİN?
(Fatih Altaylı, konuşmasının bir yerinde Avrupalı Türkler’e,
“Ne haddin var lan senin” diye hitap ettiği için, Torunoğulları da başlığına bu sözü koymuştur)
Bu başlığı okuyunca şaşırabilirsiniz. Ama,
“Ne haddin var lan senin?” sözü bana ait değil!
Son dönemlerde gurbette yaşayan hayatını kazanan gurbetçi vatandaşlarımıza yönelik anlam veremediğim ve artan nefret, sevgisizlik, saygısızlık halkasına bir de Fatih Altaylı dahil olmuş. Gurbette yaşayan ömürleri çalışmak ve gurbet türküleri dinleyerek geçmiş, bütün birikimlerini memleketlerine yatırmış 65 yaşından sonra zar, zor emekli olabilen gurbetçilerimize söylüyor bunları Fatih Altaylı!
‘Ne haddin var lan senin oy kullanmaya’ diyor!
‘Oy kullanmak için ekstra vergi ver’ diyor!
Memleketi istila eden Suriyeli’lerden Afgan’lardan sanki vergi alıyormuş gibi!
Bütün kazandığı paralarını ülkesine, memleketine ev, arsa, yatırım olarak getirmiş öz vatandaşlarına söylüyor bu sözleri.
Fatih Altaylı, Hürriyet’te ilk okuduğum günden bugüne sevdiğim, saydığım ve takip ettiğim bir gazetecidir. Keşke böyle hakaret etmeden biraz araştırsa sorsa, öğrense ve sonra böyle açıklamalara girseydi daha çok yakışırdı kendisine.
Nedenine gelince! Birincisi, 30 yıldır yaşadığım Avrupa’da gördüğüm kadarıyla yurtdışında yaşayan gurbetçilerimiz çok da oy kullanma meraklısı değil!
Tam tersine siyasetin gurbetçilerimiz arasına girerek birlikte oluşturdukları ve bir dünya kurdukları sivil toplum kuruluşları ile birlik beraberlik ve kardeşlik içinde yaşanılan huzurlarına zarar verdiğine inanırlar.
Daha önce yalnızca havaalanları ve gümrük kapılarındaki sandıklarda tanınan oy kullanma hakkı, 2012 yılında yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları için de kanunen tanınmıştır. 2012 yılında bu hakka kavuşan ve ilk kez 2014 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanan yurt dışı seçmenin oy hakkı sanki kendileri bu kanunu koymuş gibi hemen her seçimde tartışma konusu oluyor.
Birikimlerini ülkene getir, ülkene döviz getir, Turizme en büyük katkılardan birini sen ver. Yurtdışında elçiliklerden, konsolosluklardan aldığın hizmetin ücretini öde, Yaz tatili başlayınca memleketimde geçireyim heyecanı ile Kapıkule kuyruklarında çoluk çocuk saatlerce bekleyen yine sen ol. Yıllarca akrabalarına para gönder. Avrupa’da sürekli yabancı, kendi memleketinde sürekli Almancı muamelesi gör. Bütün bunları yap ve üstüne bir de hakarete uğra!
Bir de sana ekstra vergi gelmesini istesinler. Avrupa ülkelerinde yaşayan 5.5 milyon vatandaş olarak sen gel 85 milyon vatandaşımızın yaşadığı ülkemin kaderini belirle.
Meğer ne güçlüymüş Avrupa Türkleri!
Meğer bütün suç Avrupa Türklerindeymiş!
Sayın Altaylı efendiye göre durum bu. 2024 Avrupa futbol şampiyonasında çoluk çocuk milli takımı bir dakika bile yalnız bırakmayan gurbetçilerimize verilen değer ve hitap şekli bu.
O zaman bizde sana
‘Hadi lan ordan ne haddin var senin’ diyoruz!
Sen önce aynı kimliği taşıdığın memleket özlemiyle çalışan 3. Kuşağı geride bırakmış gurbetçi dediğin vatandaşlarından özür dile!
Fatih Altaylı’nın klibini izlemek için aşağıdaki fotoğrafa tıklayınız: