Ana gibi yar olmaz…

Seray  LEVENT Pazar günü “Anneler Günü” Anne kavramının çocuk gelişim dünyasında yeri bambaşkadır. Annenin öyle gizli bir gücü vardır ki aile içinde, bunu anlamak, yaşamınızın nasıl yönünü değiştirdiğinizi fark etmek için hayat yolunda çok yol kat etmeniz gerekir. Bilimsel olarak annenin çocuk gelişimi üzerinde ki etkisi genel olarak şöyle ifade edilir; “Annenin psikolojik ve gelişimsel olarak çocuk üzerindeki etkileri oldukça büyüktür. İyi bir anne-çocuk ilişkisi, çocuğun duygusal sağlığı, özsaygısı ve sosyal becerileri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir. Anne, çocuğun kimlik gelişimi, duygusal düzenleme ve stresle başa çıkma yeteneklerini de etkileyebilir. Aynı şekilde, anne çocuğun özgüvenini, bağlanma stilini ve davranışlarını da şekillendirebilir. Bu nedenle, anne-çocuk ilişkisi, çocuğun genel gelişimi üzerinde önemli bir rol oynar.” Bugün anneler ile ilgili farklı bir bakış açısı ve  insan hayatını, toplumu nasıl, etkilediğinden bahsetmek istiyorum. Toplumu bireyler oluşturur, hal böyle olunca bu toplumun yetişmesinde, aydınlanmasında ve insani yaşamın öğretilmesinde annenin rolü çok önemlidir. Her ne kadar zaman içinde toplum normları değişip çocuğun gelişiminde babanın rolü de önem kazanmış ve bu serüvenin içinde yer almış gözükse de aslında o aileye de yön veren yine annelerdir. Çünkü kadın, kıvrak zekâya sahip, farklı özelliği olan Allah’ın özene bezene yarattığı, bence en akıllı varlıktır, yeter ki o aklını güzelliğe iyiliğe kullanabilsin. Çocuk hangi cinsiyete sahip olursa olsun annesinin öğrettiği, gösterdiği hayatı benimser. Eğer sevilmeyi, saygı duyulmayı, çevresini ve yaratanın yarattıklarını önemsemeden büyütüldüyse, insani duyguları gelişmemiş bir birey olarak toplumda yer edinmeye çalışır. Anne o kadar güçtür ki bizim hayatımızı cennette de çevirebilir, cehenneme de. Çünkü aslında kötü kalpli anne, değil kötü insan vardır. Ya da aslında yaptığı kötülüğün farkında olmayan, kötülüğün içinde büyüdüğü için, iyiliği hiç fark edemeyen insanlar… İşte bu insanlar şans eseri anne olduklarında bu kötülüğü evlatlarına yapmaya devam ederler. O yüzden annelik, aslında iyi insan olmakla eşleşmelidir. Her kadın çocuk doğurabilir, ancak anne olamaz maalesef… Eğer şanslıysanız, anneniz iyi kalpliye denk gelsin. İşte o zaman siz de huzurlu, mutlu bir yaşam sürersiniz. Şimdi çocuklar Anneler Günü için oldukça heyecanlı, peki büyüklerde bu heyecan ne durumdadır? Bence kayıpları olanlarda derin bir hüzün vardır. Annesine kızgın, küskün olanlar… Aslında kalplerinde ki sızının farkına varmayanlar… İşte, onlar için yazıyorum bu yazıyı… Bizler ailemizi seçemiyoruz doğal olarak anne ve babamızı da seçmek mümkün değil. Anneye küsüyor ya da güceniyoruz ya… Yapmayın böyle… Onlarda kendi ebeveynlerinde ne gördüyse size yansıtıyorlar, bizler daha şanslı olduğumuz için yanlışı doğruyu ayırt edebilme yetisine sahip olduğumuzdan dolayı, yanlışlara tepkimiz böyle oluyor. Yapmayın… Neden yapmayın biliyor musunuz? Hiç anne olamamışlarsa bile, 9 ay sizi karınlarında taşıyıp, hiçbir canlı yavrusunun bakmadığı uzun bir süre, sizi hayata öyle ya da böyle hazırlayan annelerimiz olmadı mı? En azından doğduğumuzda, yanımızda olan annelerimiz bizi ölüme mahkûm etmediler, bize yaşamda şansı vermeleri bile onlara darılmamamızın en büyük nedeni olmalı bence. Ve öldüklerinde hayatınız boyunca pişmanlık duymamak için, en azından kendiniz için, annelerinizi affetmelisiniz. Unutmayın, aslında size kötülük yaptığını düşündüğünüz insan anneniz değil, o herhangi bir kadın… Zira hiçbir anne doğurduğu büyüttüğü evladına, ne kötülük yapar, ne zarar vermek ister. Sadece şansız bir çocuğun kötü kalpli bir kadına “anne” demesinden başka bir durum değildir. Ancak o sizin anneniz ve bu durumu değiştiremezsiniz. Değiştiremeyeceğiniz hiçbir şey için mücadele etmememiz gerekir, zira kaybeden hep siz olursunuz ve hayatınız boyunca kanayan yaranız kabuk bağlamaz. Değiştirmeyin, sadece olduğu gibi kabul edin hepsi bu…Kendiniz için, huzurunuz, vicdanınız için kabul edin… Anneler Günü… Tekrar evlat olmanın, tekrar ana olmanın bence en güzel fırsatı… Kalbi güzel, kendi güzel pırlanta gibi evlatlar yetiştiren bütün annelerimizin, bu arada göçmen güzeli anacığımın da günü kutlu olsun! Küslerin barıştığı, dargınlıkların son bulduğu, kaybetmeden kıymetini bileceğimiz bir gün dileği ile… Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınız korumaya çalışın!