Hakkı teslim etmek

Ömer ALPDOĞAN Ankara’da 31 Mart’ta el değiştiren belediyelerden birisi de Etimesgut Belediyesi idi. Etimesgut Belediyesi yıllar sonra MHP’den CHP’ye geçmiş, MHP’li Enver Demirel, koltuğunu CHP’li Erdal Beşikçioğlu’na bırakmıştı.. Erdal Beşikçioğlu, Türkiye’nin tanıdığı sevilen bir sanatçı.. Göreve gelen hemen hemen tüm belediye başkanları, geçmişten devasa borç aldıklarının söylerken, Erdal Beşikçioğlu çok farklı konuştu.. Beşikçioğlu, görevi devraldığı MHP’li Enver Demirel’in kendisine borçsuz bir belediye bıraktığını açıklayarak, selefi Demirel’e teşekkür etti.. CHP’nin “İktidar Yolunda CHP Belediyeciliği Çalıştayı”na katılan Beşikçioğlu, toplantıdan önce yaptığı açıklamada, “Enver bey bize belediyeyi borçsuz bir şekilde teslim etti. Biz de kaldığımız yerden devam ediyoruz, Bu manada şanslı belediyelerden biriyiz” dedi. MHP’li eski belediye başkanı Enver Demirel de, belediyeyi borçsuz aldığını açıklayan Erdal Beşikçioğlu’na dürüst açıklamaları nedeniyle teşekkür etti. Aslında son zamanlarda pek de görmeye alışık olmadığımız iki güzel tavır.. Kazanan, belediyeyi nasıl teslim aldığını net ifadelerle açıklıyor ve borçsuz bir belediye teslim eden MHP’li selefine teşekkür ediyor.. MHP’li eski başkan görevi teslim ettiği yeni başkana gerçekleri açıkladığı için teşekkür ediyor.. Erdal Beşikçioğlu ve Enver Demirel örnek bir davranış sergilediler.. Birbirini suçlamanın prim yaptığı bir dönemde Demirel ve Beşikçioğlu’nun açıklamaları siyasette özlenen tabloları yaşamamızın hala mümkün olduğunu gösterdi.. Her iki başkana da teşekkürler. Umarım diğer siyasetçilere örnek olurlar..   Istakozu kesinlikle yemeyin! AK Partili milletvekili gazeteci arkadaşımızın ıstakozlu paylaşımı ülkede kıyameti kopardı.. Herkes, milletvekili hamnımefendiyi ıstakoz yemeğinin paylaşmasına öfke kusuyor ama, ıstakoz yemesine bir şey demiyorlar.. Eleştirileri millet yiyecek ekmek bulamazken ıstakoz gibi pahalı bir yemeği yemesine yönelik.. Okurlarımızdan isteğim, siz siz olun kesinlikle ıstakoz yemeyin, yemeyi bile düşünmeyin.. Çünkü, o ıstakozlar canlı canlı haşlanarak, bir vahşetin sonucunda sofranıza geliyor.. Dünyanın en pahalı yemeklerinden biri ıstakoz... Yakalanması, pişirilmesi ayrı bir vahşet. Istakozlar, en savunmasız ve kaçma yeteneği en zayıf olan canlılardan biridir. Bu yüzden, yakalanırken hiç karşı koymazlar. Her canlının kendini savunma hakkı vardır ama, ıstakozların yok sayılır. Öldürülüp pişirilirse, zehirli kanı etine bulaşır. Bu yüzden canlı canlı haşlanarak kanındaki zehir yok edilir. Normalde ses çıkaramayan ıstakozlar, kaynarken canları o kadar yanar ki kıskaçlarını şiddetle birbirine vurur. Bu yüzden kıskaçları bağlanır veya arasına kumaş konulur... Bu dünyada hiçbir şeyden emin olamazsınız ancak ben şundan eminim ki Karun kadar param olsa, hanlarım, hamamlarım, plazalarım olsa, yine de bir restorana gidip özgür irademle ve ağız tadıyla bir ıstakoz yiyemeyeceğime eminim… Birazcık empati kurabilen herkesin aynı şekilde düşünmesini beklemek ise sanırım iyimserliğin en saf hali olsa gerek… "İnsanoğlu en vahşi yaratıktır" sözü, bazı durumlarda gerçekliğin en yalın haline karşılık gelebiliyor… Tıpkı ıstakozların canlı canlı haşlanmalarında olduğu gibi!...   Doğruysa çok büyük yanlış.. İsrail ve Arap basınında, ülkemize yönelik ciddi bir iddia yer alıyor.. Türkiye’nin Ortadoğu politikasında tarafsızlığını tam olarak yitirdiğini sonucuna ulaşacağımız bu iddiaya göre, Hamas, Katar’daki “politbürosunu” Türkiye ya da Cezayir’e taşımak istiyor.. İsrail ve Arap medyasında, Hamas’ın lideri İsmail Haniye’nin siyasi merkezini Katar’dan taşımayı düşündüğü iddia edildi. Hem Suudi hem de İsrail basınında Hamas’ın merkezini Doha’dan Türkiye’ye taşımayı planladığı yazıldı. Amerikan Wall Street Journal gazetesi, Hamas’ın siyasi merkezini Katar'dan taşımak için iki ülkeyle görüşmeler yürüttüğünü iddia etmişti. Wall Street Journal’a bilgiler aktaran Arap kaynaklar ise, Hamas’ın Katar’daki varlığını tehlikede gördüğünü yeni merkez olarak değerlendirdiği ülkelerden birinin Umman olduğunu ileri sürmüştü. Hamas’ın politbürosunu Cezayir ya da Umman’a taşıması Arapların sorunu.. Ancak, Türkiye’ye taşıması biz  Türk yurttaşlarının yakından ilgilendiriyor.. Bir Türk vatandaşı olarak, Ortadoğu’yu ateş çemberine çeviren örgütlerden birinin Türkiye’de üslenmesini istemiyorum.. Eminim ki, milyonlarca Türk vatandaşı da benim gibi düşünüyordur.. Hamas’a Türkiye’de yönetim yeri sağlanması, zaten milyonlarca sığınmacıyı ağırlayan, bu nedenle ekonomisi bozulan ülkemiz ve yurttaşlarımız için çok büyük bir yanlış karar olacaktır.. Hamas’a Türkiye’nin kapılarının açılması, ister zamanında ister erken, hangi tarihte yapılırsa yapılsın ilk seçimlerde siyasal iktidarın büyük kayıpla çıkmasına neden olacaktır.. Bu tür bir karar sadece AK Parti’yi değil, Cumhur İttifakı ortağı olarak MHP’yi de dibe çekecektir…   Tarihi bile çarpıttılar Geçenlerde yeğenimin anlattıkları üzerine ATV’de yayınlanan “Kuruluş Osman” dizisinin Orhan Bey’in düğününü olduğu bölümü bulup izledim.. Sözde tarihsel dizide, Orhan Bey’in düğünü vardı ve “Elçim Hatun” adlı bir kadınla evleniyordu.. Dizide Orhan Bey’in evlendiği Elçim Hatun, Gündüz Bey’in kızı oluyor.. Fakat ATV’nin dizisindeki bu düğünün tarihsel gerçeklerle hiç ilgisi yok.. Tamamen uydurma.. Tarihte Orhan Bey’in (kimi tarih kitaplarında Orhan Gazi olarak geçer) üç eşi olduğu biliniyor: Birinci eşi Nilüfer Hatun (Holoforia).. İkinci eşi Asporça Hatun (Prenses Asposha). Üçüncü eşi, Theodora Hatun (Theodora Kantakuzini).. Orhan Beyin üç eşi de Bizanslı.. Orhan Beyin Türk eşi yok.. Elçim Hatun adında bir eşi olduğu ise hiç bir tarih kaynaklarında geçmemektedir.. Dizide Elçim Hatun’un olan Gündüz Bey ise gerçekte Osman Gazi’nin ağabeyi.. Tarihi kaynaklara göre, Gündüzalp’in Elçim adında bir kızı da yok.. Gündüz Bey, 1299 yılında İnegöl kuşatmasında şehit oluyor… Elçim Hatun isimli tarihi bir karakter Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın kızı ve Kılıçarslan’ın kardeşi olarak geçiyor kaynaklarda, onun da ismi Elçim Hatun değil, Elçin Hatun... Yani hayali bir karakterle Orhan Gazi’yi evlendirmişler dizide. Tarihi yeniden yazıp istediğiniz gibi eğip bükemezsiniz efendiler. Tarihsel dönem dizilerinde iyice saçmaladınız.. Artık, tarihi çarpıtmaktan vazgeçin, tarihi kayıtlara uygun diziler çekin.. Yetmedi mi bu milletin cahilliğini iliğine kemiğine kadar sömürüp milyonlar kazandığınız?