Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN), araştırmacıların evrenin dokusunu oluşturan gizli hayalet parçacıkları keşfetmelerine yardımcı olabileceğini söyledikleri bir proje başlatıyor.
Dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısında çalışan bilim insanları, evrenle ilgili keşiflerine yardımcı olabilecek yeni bir araca kavuşacak olmanın heyecanını yaşıyor.
CERN, “Geleceğin Dairesel Çarpıştırıcısı” adı verilen ve “hayalet parçacık” olarak da bilinen gizli parçacıklara karşı kuruluşun halihazırda işlettiği cihazlardan bin kat daha hassas olan yeni bir süper çarpıştırıcı inşa etmeye başladı.
Süper çarpıştırıcılar bilim insanlarının, Evren’in başlangıçta nasıl genişlediğini açıklayan fizik teorisi olan Büyük Patlama koşullarını yeniden yaratmalarına olanak tanıyor.
Yeni cihaz, parçacıkları şu anda bilim insanlarının Evren’in neden oluştuğunu anlamak için kullandıkları teknik olan birbirlerine çarptırmak yerine sert bir yüzeye çarptıracak.
SHiP – Gizli Parçacıkları Arama Projesi
CERN’in Gizli Parçacıkları Arama Projesi’nin (SHiP) bir parçası olan çarpıştırıcı, uzaydaki bazı zayıf parçacıkları inceleyecek olan 10 yıllık bir proje.
CERN’de kıdemli fizikçi olarak çalışan Dr. Richard Jacobsson, bu projenin bilim insanlarının evrenin yaratılışı hakkındaki düşüncelerini yeniden tanımlayan “büyük bir atılım” olabileceğini söyledi.
Jacobsson “SHiP, bizi sadece evrenimiz hakkında değil, evrendeki konumumuz hakkında da yepyeni bir bilgi yönetimine sürükleyebilecek potansiyel olarak paradigma değiştirici deneylerden biri” diye konuştu.
“Şimdiye kadar varsaydığımız şeylerin çoğu aslında oldukça farklı olabilir.” diyen Jacobsson, bilim insanlarının bu tür parçacıkları tespit etmeyi daha önce hiç başaramadıklarını, çünkü bunu yapacak doğru teknolojiye sahip olmadıklarını söyledi.
Hayalet parçacıklar nedir?
Richardson’a göre yıldızlar ve gezegenler de dahil olmak üzere uzaydan çıplak gözle görebildiğimiz her şeyin, evrendeki gerçek maddenin yaklaşık yüzde beşini oluşturuyor.
Diğer yüzde 95’lik kısım şimdiye kadar kabaca yüzde 26 karanlık madde ve yüzde 69 karanlık enerji arasında bölünmüş durumda.
Bilim insanları, evrenin nelerden oluştuğunu açıklamak için 17 farklı parçacığı tanıyan Standart Model’i kullanıyor.
2012 yılında CERN bilim insanları Büyük Hadron Çarpıştırıcısı ile Higgs Bozonu adı verilen yeni bir Standart Model parçacığı keşfettiler. Bu keşif onlara bir yıl sonra Nobel Fizik Ödülü’nü kazandırdı.
O zamandan beri bilim insanları aynı çarpıştırıcıyı kullanarak karanlık madde ve karanlık enerjiyi oluşturması muhtemel olan ancak Standart Model’in bir parçası olmayan gizli parçacıkları ölçmekte başarısız oldu.
Higgs Bozonu’nun keşfinin yeni bir şey öngörmeden bir boşluğu doldurduğunu belirten Jacobsson “Bu proje fikri, fiziği başka bir açıdan keşfetmek isteyen farklı alanlardan insanlarla neredeyse tesadüfen bir araya geldi.” dedi.
“Gizli” ya da hayalet parçacıklar görünmezdir ve bilim insanlarının halihazırda keşfetmiş olduğu parçacıklardan daha zayıf bağlantılara sahip, bu da tespit edilmelerini zorlaştırıyor. Jacobsson’ın verdiği bilgiye göre, bu parçacıklar evrenin bir kısmını ya da geri kalanını oluşturuyor olabilir.
Halihazırda CERN’de bulunan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’ndaki yeni parçacıklar çarpışma alanından bir metre uzaklığa kadar tespit edilebiliyor ancak gizli parçacıklar kendilerini göstermeden önce çok daha uzun süre görünmez kalıyor.
Bu nedenle, SHiP projesi için yeni çarpıştırıcıdaki dedektörler daha uzağa yerleştirilecek ve bu parçacıkları nihayet tanımlamanın bir yolu olarak sabit bir zemine karşı daha fazla çarpışma üretecek.
SHiP projesi, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı da dahil olmak üzere diğer CERN deneyleriyle birlikte çalışacak.
SHiP’in yeni yeraltı tesislerinin inşasına 2026 yılında başlanacak ve ilk deneyler 2032 yılı civarında gerçekleştirilecek.
BBC’nin haberine göre, Geleceğin Dairesel Çarpıştırıcısı ise 2040’ların ortalarında başlayacak ancak 2070 yılına kadar tam potansiyeline ulaşamayacak.
haber: euronews