Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde geçen yıl ağustos ayında düzenlenen 15’inci zirve kapsamında Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika (BRICS) liderleri, 2010’dan sonra ilk kez bloğu genişletme kararı almıştı.
Genişleme konusunda BRICS içerisinde çatlak
BRICS üyelerinin tamamı bloğun büyümesini desteklediklerini açıkça ifade etse de, liderler arasında ne kadar ve ne hızda genişleme olacağı konusunda görüş ayrılıkları bulunuyordu.
Genişleme fikrine Çin öncülük ediyor, Rusya ve Güney Afrika da bu adımı destekliyordu.
Ancak Hindistan, genişlemiş bir BRICS’in, grubu, Çin’in domine edeceği bir kulüp haline getireceğinden, Brezilya ise Batı’yı yabancılaştırmasından duyduğu endişe nedeniyle temkinli yaklaşıyordu.
Üyeler daha büyük bir BRICS’in ABD öncülüğündeki G-7’nin dünya meselelerindeki hakimiyetine karşı koymaya katkı sağlayabileceği değerlendirmesinde bulunuyor.
Suudi Arabistan’ın katılımı
Ekonomistlere göre dünyanın en büyük petrol ihracatçılarından Suudi Arabistan’ın BRICS ve NDB’ye (BRICS’e ait Yeni Kalkınma Bankası) katılımı büyük önem taşıyor.
Riyad’ın katılımı BRICS’in küresel ekonomideki ‘Batı hakimiyetini’ kırmak için gerekli gördüğü petro-doları bitirmek amacıyla önemli.
Zira gelecekte Suudi Arabistan BRICS bünyesinde petrol ticareti yaparken, petrolüne ihtiyacı olan başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok aktör dolar yerine yeni bir para birimiyle ticaret yapabilir.
Keza BRICS’in dünya nüfusu ve ekonomisindeki temsil oranları dikkate alındığında, Suudi Arabistan’ın oluşuma katılması halinde geniş bir ticaret ve ekonomik ağa erişebileceği ve Batı ile ilişkilerinde müzakere alanının genişleyeceği belirtiliyor.
Ekonomistlere göre genişletilmiş bir BRICS, 2040 yılına kadar küresel ekonominin yüzde 44’ünü oluşturarak G-7’nin yüzde 21’lik gayrisafi yurtiçi hasıla payını geride bırakabilir.