0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ankara/ Olaynet– Cumhuriyet Hak Partisi (CHP) Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş, “Az Laf Çok İş” sloganıyla başladığı 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Yavaş, aynı gün önce Mamak daha sonra Polatlı Seçim Koordinasyon Merkezi’ni (SKM) hizmete açtı.

CHP’nin Polatlı Belediye Başkan Adayı Mürsel Yıldızkaya ile birlikte yerel seçim çalışmalarını yürüteceği SKM’nin açılışında konuşan Yavaş, şunları söyledi:

”Bunlar belediyeyi yönetemezler, maaşları dahi ödeyemezler, işçileri işten çıkaracaklar, sosyal yardımları kesecekler, diyerek kendi rant düzenlerinin devam etmesini istedikleri için korku siyaseti ürettiler. İnsanlarımız da bilemedi, gerçekten Ankara’da belediye başkanı değişirse neler değişecek? Görmedi ki 25 yıl başka bir yönetim…

Yıllardır Ankara halkının tertemiz parasını pahalı projelere, Çin malı oyuncaklara, plastiklere yatırıp, proje yaptıklarını iddia ettiler. Biz de ‘Bizim önceliğimiz beton ve plastik olamaz. Ankara halkının öncelikli ihtiyaçları vardır. Önce onları yapacağız’ dedik.

Beş yılın sonunda Ankara’da çalmadan da çalışılabileceğini tüm dünyaya gösterdik. Çalıyor ama çalışıyor felsefesini Ankara’nın her yerinde toprağın altına gömdük. Zaman zaman bazı siyasetçiler hakkında söz söylendiğinde ‘Ben hesabımı öbür dünyada veririm, alnım açık’ derler. Bu dünyada hesabını veremeyen öbür dünyada hiç veremez.

Geldiğimizde baktık ki, Ankara’da 232 tane köyde kanalizasyon yok, birçok köyde su yok. İlk iş onların hepsine girdik. Ama en önemlisini biliyorsunuz; tarım. Tarım, bu topraklarda doğdu. Bereket var Polatlı’nın topraklarında… Ancak susuz bırakıldı. Daha önceki belediye başkanları seçilir, bir daha hiçbir ilçeye de hemen hemen hiç gitmezdi. Ama ben burada kaç defa su arızası olduysa aynı gece çıktım geldim.

Şimdi ikide bir ‘Mansur Yavaş ne yaptı, ne yaptı?’ diyorlar. Gözleri hep böyle beton ve plastik arıyor. Onların gönlü hoş olsun diye boş projelere para ayıracağımıza, gelir gelmez ilk mecliste Polatlı’nın suyunu gündeme getirip, kredi istedik. Ondan sonra bu konu gündeme gelince ret kararı verdiler. Veto ettim. Sonra bu Polatlı’da konuşuldu. Mürsel Başkan’ımız el koydu. ‘Polatlı’ya gelecek suya kim ne derse desin biz asla hayır diyemeyiz’ dediler. Ve onlar olumlu oy kullandı. Ancak yedi ay sonra aynı zamanda mahkemeden kararla ben bunu yetkiye alabildim. Maalesef…

Ankara’nın tümünde, kırsal kalkınma destekleri verip Ankara halkının en iyi bildiği işi yapmasını sağlayarak tarıma yönelttik. Tohum verdik ilk defa, fide verdik, mazot verdik, belediyemizde ürettiğimiz sıvı gübrenin desteğinde bulunuyoruz. Nohut verdik ve gün geldi onların ürettiklerini satın alma garantisiyle verdik. Sonuç itibarıyla Ankara’da beş yılda 880 milyon lira civarında kırsal kalkınma desteği verdik. Ve karşılığında çiftçilerimiz 6,5 milyar civarında gelir elde etti..

Bu nasıl iş. Kanunda zaten herkesin ödeneği belli. Bizlere İller Bankası’ndan bir kuruş kredi verilmez, devlet bankalarından kredi istersiniz bir kuruş vermezler. Dönmezler bile… Bunlara ayrıcalık tanıyacakmış. Bunun da adı adalet olacak. Batsın böyle adalet. Ankara Büyükşehirin kaynakları kendine yeter. Gölge etmesinler başka ihsan istemem. Engel olmasınlar yeter.

 Emeklilere düzenli şekilde destek oluyorum. Şimdi biz bu desteği yapınca İstanbul’daki aday ‘Ben iki bin lira vereceğim’ demiş. Ankara’daki aday ‘Beş bin lira vereceğim’ demiş. Yani şunu kabul ediyorlar; kendi mensubu oldukları iktidar emekliyi darda bırakmış. Bunu kabul etmiş oluyorlar öncelikle.

Nerede söylediğini bilmiyorum. Bir ilçeye gitmiş ‘Ben Başkent Kart çıkaracağım, hepinize dağıtacağım, ona da para yükleyeceğiz istediğiniz yerden alacaksınız’ demiş. İnsaf, ben üç yıldır uyguluyorum, üç yıldır. Hiç mi duymadınız? Ayrıca madem siz beş bin vereceksiniz, şu anda belediye başkanısınız şimdi niye vermiyorsunuz? Hani açık çek almışsınız ya, o açık çeki illa 31 Mart’tan sonra mı kullanacaksınız?