Oktay EROL
Siyasi partilerin, sistemsel önem taşıyan bazı kararlarda zaman zaman “aynı duruş” gösterimleri elbette beklenir. Sorun yurtsa/ yurttaşsa birlikte olunacak durumlar ortaya çıkabilir. Mecliste o denli sık olmasa da, son olarak yüzyılın yıkımı deprem için alınan kararlarda olduğu gibi “tek yürek” olma sözü verilebilir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “sistem/ rejim” sorunu nedeniyle “birbirine benzemeyenlerle” eylem birliğine varılabilir…
Bunların “tamamını” yerinde/ gerekli görelim, “ittifak” olgusunu da yerinde bulum da… İşin “da” noktası başka! Bu birliktelikte başta “doku” uyuşmazlığının olmamasına özen gösterilmesi, “birbirine” ödün verir eylemlerden kaçınılması, yerleşmiş “ilkelere” kir/ pis bulaştırmaması önemlidir!
“Kir/ pis” diyorum, çünkü “doku uyuşmazlığının” olmaması başta “ilkelere” zarar verir! Bunun en çarpıcı örneklerini CHP’nni yaptığı “benzemezler ittifakı” sürecinde yaşadık! CHP’nin kuruluş/ kurtuluş/ var oluş “ilkelerinin” ne denli zarar gördüğü de “benzemelerin” son zamanlarda gerek sözleriyle, gerekse “iktidara” karşı tutumlarıyla ortada!
***
Chp Genel Başkanı Özgür Özel’in, kurultay günü yaptığı konuşmadan, geçmişte yaşanan “uyuşmazlıklardan” olsun, partinin “ödün” vermesinden olsun uzak durulacağını anladık! Özellikle “sağcı danışmanlar” diyerek sıkça yinelediği tümceler, belli ki delegeyi de düşündürdü, “değişim” kararının doğruluğuna inandırdı! Ayrıca Özel’in “Miting yapacaksan zamlar üzerinden yapacaksın. Yap bakalım öyle miting, AKP’li, MHP’li senin mi arkana geçiyor iktidarın mı? Sokaktan korkmayan CHP’nin bir genel başkanı olacağımın sözünü veriyorum” sözleri, “ittifak” yerine “tabana sesleniş” ya da “tabanda birleşme” gibi anlaşıldı!
Kılıçdaroğlu’nun yanlışı “ittifak” değil, “ittifak” için yola çıktığı siyasi partilerdi! Bu kurultayda da yinelendi; “Chp’nin en büyük özelliği cumhuriyetin ilkelerini taşımış olmasıdır. Bu ilkelerle sorunlu olanlarla yola çıkması beklenemez, bunun için ödün verilemez…” Doğrusu da bu! Peki cemaatlerle, laiklik karşıtı sözlerle, cumhuriyetin devrimleriyle sorunlu olanlarla “yola” çıkmanın, üstelik yaşanan süreçte “onlara” destek olacak yaklaşımda bulunmanın anlamı neydi? Bu konunun anlaşılıp/ anlaşılmadığını merak edenlerdenim!
***
Dün, katıldığı Fox Tv’de soruları yanıtlayan Chp Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, “ittifakta 2019 ruhu” diyerek İyip’le bir araya gelinebileceğinin, Meral Akşener’le yeniden görüşülebileceğinin sözünü etti! Biz, Özel’in kurultay konuşmasında sözünü ettiği “taban” konusunu yanlış mı anlamıştık acaba? Başarır, “belediyeleri yeniden kazanmak için 2019 ruhunu taşımamız gerek” diyor! Peki, sonraki süreçte, o “ruh” dediğiniz güç ya da güçlerin “sizin” varlığınızı “hiçe sayacak” sözleri ne olacak? İyip’in gözünde “hançer” olmak, “pişmanlık” olmak, “yaşamının hatası” olmak öyle kolay silinebilecek bir olgu mu? Sesini, sözünü “dinleme” sözü verdiğiniz “taban” bu duruma ne diyecek?
Aslında Başarır, şunu da açıklığa kavuşturmalıydı; bilindiği gibi İyip, anakent belediyelerinden Mersin’de aralarında olmak üzere bazı kentlerin partilerine verilmesini istiyordu! Yapmayın bunu, daha ilk günden “ittifak” seviciliğine bürünmeyin, “ilke uyuşmazlığı” içinde olunacak “ittifak” girişimlerinden uzak olun, tabanın/ örgütlerin varlığını yadsımayın, omurga sorunlularla seçmeni sınamayın; “değişim rüzgarının” önünde engel olmayın! 071123