Kuzey yarımkürede küresel sıcaklıkların en yüksek derecede seyrettiği yaz aylarının ardından eylül ayında da mevsimsiz sıcak hava etkisini sürdürdü.
Avrupa ülkelerinde iklim değişikliğini izleyen Kopernik İklim Değişikliği Servisi (C3S) tarafından yayınlanan son rapora göre, eylül ayında Avrupa’da birçok ülke için ulusal sıcaklık rekoru kırıldı. Eylül ayında ortalama sıcaklıklar 1991-2020 ortalamasının 2,51 derece üzerinde seyretti.
Küresel açıdan bakıldığında eylül ayında yer yüzeyine yakın ortalama hava sıcaklığı 16,38 dereceyi buldu. Bu sıcaklık, 1991-2020 yılları arasındaki aylık ortalamaya vurulduğunda 0,93 derecelik bir artışı göstererek yeni bir rekor kırdığını ortaya koydu.
Kutup bölgeleri hariç ayın ortalama deniz yüzeyi sıcaklığı da 20.92 derece ile Eylül ayı için tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Rapor, Antarktika deniz buzunun yılın bu dönemi için rekor düşük seviyede kaldığını, aylık Arktik deniz buzunun ise ortalamanın yüzde 18 altında olduğunu ekledi.
Bu veriler, 1940 yılına kadar uzanan kayıtlara göre eylül ayının “en anormal sıcak ay” olduğunu gösteriyor. Raporda 1850-1900 sanayi öncesi dönemdeki eylül ayı ortalamasından yaklaşık 1,75 derece daha sıcak olduğu belirtildi.
“İklim değişikliği geldi”
Raporu değerlendiren C3S direktörü Carlo Buontempo “İklim açısından şimdiye kadarki en inanılmaz eylül ayını yaşadık. İnanılır gibi değil,” diye konuştu.
Buontempo “İklim değişikliği bundan 10 yıl sonra gerçekleşecek bir şey değil. İklim değişikliği geldi.” dedi.
C3S direktör yardımcısı Samantha Burgess da “COP28’e iki ay kaldı – iddialı iklim eylemi için aciliyet duygusu hiç bu kadar kritik olmamıştı.” diye konuştu.
Rapora göre 2020 kayıtları eylül ayı için ortalama sıcaklığın 0,5 derece üzerine çıkarak rekor kırdığını göstermişti. Sıcaklıklar açısından genellikle derecenin onda birine yakın küçük artışlar rekor kırmaya yetiyor.
Eylül ayına ilişkin son veriler, C3S’in 2023 yılının kayıtlara geçen en sıcak yıl olacağına ilişkin öngörüyü pekiştirdi. Büyük Okyanus’un güneyinde denizleri ısıtan El Nino fenomeninin 2023 yılının son üç ayının da sıcak geçmesine sebep olması bekleniyor.
Bilim insanlarına göre okyanuslar, sanayi devriminin başlangıcından bu yana insan faaliyetlerinin ürettiği aşırı ısının yüzde 90’ını emdi.
Ancak okyanuslar ısındıkça karbondioksiti emme kapasiteleri azalıyor. Bu da küresel ısınmanın kısır döngüsünü daha da kötüleştiriyor ve kırılgan ekosistemleri bozuyor.