Rifat SERDAROĞLU
Bademler sayesinde bayramları da, bayramların o güzel tadını da unutmaya başladık. Çevremize, dolaştığımız sokaklara, pazar yerlerine, alışveriş merkezlerine bakıyoruz, insanların hemen hepsi gülmeyi unutmuş gibiler!
O neşeli, gülen, şakalaşan, modern ve temiz giyinen güzel toplum gitmiş, yerine üçüncü dünya ülkelerinden gelmiş gibi yüzleri gülmeyen, sakallı şalvarlı erkekler, mantoları yere değen ve yerin tüm pisliği içinde sürünen acayip giyimli kadınlar ve taklit giysiler içinde çocuklar görüyoruz!
Bayram öncesi Baş Badem’in memleketi Kasımpaşa’ya gitmeye niyetlendim.
Yeleğinde köstekli saati, İspanyol paça pantolonu, yumurta topuk sivri burun topuğuna basılmış ayakkabısı ve beyaz çorapları, belinde saldırması, kafada sekiz köşe kasketi ve sırta atılmış ceketiyle tam bir ihtiyar bıçkın gibi giyinip,
Baş Badem’in yılarca taş oynadığı “bitirimler kahvesi” namıyla maruf kahveye daldım…
Kahveden içeri sert şekilde girince tüm başlar merakla bana döndü.
Bir anlık sessizlikten sonra, bir ay önce vefat ettiğini Kasımpaşa Yerel basınından öğrendiğim, yaşıtım olan eski bitirimlerden “Selamünaleyküm, Kadırgalı’yı arıyorum. Gören bilen var mı” diye sordum!
Kahveci, ocaktan çıkmadan sordu; Kimsin sen? Ne yapacan Kadırgalıyı?
Sağ omuzu aşağı düşürüp yanıtladım; “Ben onun asker arkadaşı, Çaybaşından Çamur Şevket!”
Kahvenin en ucundaki masadan, sırtını duvara vermiş vaziyette oturan biri;
“Gel hele kardeş, bir çayımızı iç” deyince yanına gittim, oturdum.
Adının Falçata Recai olduğunu söyleyen o muhitin mırmırlarından olan kişi elimi sıktı ve “Başın sağ olsun kardeş, Kadırgalı biraderimizi geçen ay sakladık” dedi! (toprağa verdik demek istiyor)
O akşam, karşılıklı palavralarla tanışma faslı geçildi ve ertesi gün esas sohbet başladı!
Sordum! Anlatın bakalım ağalar, içinizden çıkan Baş Badem için neler düşünürsünüz?
-Abi, eskiden onun için dünyayı yakardık ama şimdi bu kahveden tek kişi onun için kibrit bile çakmaz!
Neden yahu, hani has adamınızdı?
-Abi, o artık bizim için para gibidir. Yanlış anlama, değerlidir anlamında değil! İkiyüzlü be abicim! Aynen para gibi! Bugün öyle diyor, yarın başka diyor.
Başı dibi oynayan adam bizi bozar anadın mı?
Hem kadınları yok sayıyor abi. Bu âlemde bir delikanlının gücü, kadına vurmakla değil, bir kadına vurulmakla ölçülür. Şu duvarların sesi olsa da burada konuşulan aşkları bir anlatsalar!
Kim ki kadını yok sayar, bizim onla işimiz olmaz abicim…
Eee onun için Dünya lideri diyorlar?
-Bak biladerim; Bizde bir laf vardır. Bedava peynir, ancak fare kapanında vardır. Ona heves edersen kapana girersin. Bedavadan pohpohladılar, seni eşit başkan yaptık dediler, sonra da Cami avlusuna atar gibi bıraktılar bizim saftoriği! Kandırdılar, delikanlının zaafının para olduğunu öğrendiler abi!
Kimse şunu unutmasın; bildiğimiz kuru soğan bile ağlatmadan kendini soydurmazken, bizim bademler parayı görünce kendiliğinden soyunmaya başladı!
Biraz fazla yüklenmediniz mi, sonuçta ne de olsa Müslüman değil mi bademler?
-Kimsenin inancı kimseyi ilgilendirmez, her koyun kendi bacağından asılır.
Bizim raconumuz şudur; Adam dediğin, dürüst olacak namuslu olacak! Hırsızın Müslümanı Hıristiyan’ı mı olur? Geç onu bir kalem, geç!
Yani siz Baş Bademi defterden sildiniz mi?
Bak abi, biz bunu adam sanmıştık. Bunun kafasındaki eksik tahtalardan bir masa iki iskemle yapılır yahu! Bizim, milletin yarısı aç yatarken saraylarda oturanlarla işimiz olmaz. Sıkıysa şu kahveye korumasız bir gelse ya…
Değerli Okurlar;
Kasımpaşa “Bitirimler Kahvesindeki” durum bire bir böyle. Hele bayramdan sonra eskiden Ege Bölgesinin en zengin yörelerinden olan Bergama-Kozak köylerine gidelim, bakalım oralar nasıl?
Hayırlı uğurlu, kazasız belasız bayramlar dilerim…
01 Temmuz 2023
YAZARLAR
5 saat önceEKONOMİ
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce