Türkiye’nin laiklik serüveni

Seray LEVENT Bugün 10 Nisan 2023 bu yazının başlığı aynı kalmak koşuluyla içeriği olduğu gibi değişmiştir… Neden mi? 10 küsur yıldır yazı yazan ve kendince halkın sesi olmaya çalışan ben, bir önceki yazım için savcılık talimatıyla hayatımda ilk kez Adana Emniyetini görme şerefine bu dönem nail oldum. Sebep… Cumhurbaşkanına hakaret... Bu memlekette kamuya mal olmuş haberleri sorgulamak, nedenleri araştırmak ve halkın gerçeğini aktarmak, artık Cumhurbaşkanına hakaretle eş değer olmuş… Kızgınım, şaşkınım ve üzgünüm… Ne acıdır ki ifademi verdim ve bugün gazetelere yollamış olduğum bu yazımı (sildiğim) yayınlamayın dedim ve şimdiki yazımı kaleme aldım. Sizce korkaklık mı yaptım? Bence yaptım, ancak keşke arkamda bırakacağım ya da benim davranışlarımdan etkilenmeyecek bir ailem olmasaydı… Kimseye hakaret etmediğimin bilicindeyim Zira biz kişiye değil, makama saygı gösterilmesi gerektiği, terbiyesini almış X kuşağıyız. Bugün önceki yazımın bütün yorumlarını silip, Atatürk’ün laik bir devlet için yaptığı yenilikleri sosyoloji din ve toplum sayfasındaki notları olduğu gibi yazıyorum. Biraz tarihe yolculuk edelim. 1924  Şer’iye ve Evkaf Vekaleti ile Halifeliğin kaldırılması. 1924   Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Diyanet İşleri Reisliği, İlahiyat Fakültesi, İmam Hatip Okullarının kurulması) 1925 Şapka kanunu ve Miladi takviminin kabulü. Tekke ve zaviyelerinin kaldırılması 1926 İsviçre medeni kanunu ve borçlar kanunu ile İtalya ceza kanununun kabulü, 1928 Latin alfabesinin kabulü. Anayasa da “İslam dini” ibaresinin kaldırılması ve yeminin laikleşip (Vallah, yerine “namusum üzerine söz veririm.”) İbaresinin esas alınması. 1929 Alman ceza muhakemeleri usulü kanunu. İsviçre icra-iflas kanunu 1930 İmam Hatip okullarının kapatılması 1932 Ezanın ve kametin Türkçeleşmesi 1934 Hacı, hafız, ağa, şeyh, molla gibi lakap ve unvanlarla birlikte bazı kisvelerin yasaklanması 1935 Hafta tatillinin cumadan pazara çevrilmesi 1937 Laikliğin Anayasa maddesi haline getirilmesi. 10 Kasım 1938 ve Ata’m sonsuz istirahatına çekilir…    1940 İlahiyat Fakültesinin kurulması ve okullara program dışı dini ders konulması. 1950 Din derslerinin programa alınması 1951 İmam Hatip okullarının yeniden açılması. 1982 Orta öğretime mecburi din dersi konulması. Eski yazımda yapmış olduğum sosyolojik yorumlar vardı. Bütün hepsini sildim. 1938’den sonra neden laikliğe sekte vurulmak istenildiğinin de cevabını siz verin… Umuyorum ki Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hayalinde ki Türk milleti, aydın ve medeni  refah içinde yaşayacak bir ulus, baharları görecek…. Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!
Benzer Videolar