Yeniden organize olalım!

Rifat SERDAROĞLU Siyaset çok sıcak. Kaynama devam ediyor. Birkaç gün yoğun temaslarım var. Sizleri Osmanlı dönemine götüreyim. Padişahım çok Yaşa, demeyi özlemişsinizdir… Paşa Dedesinin köşkünde toplandılar. Selamlıkta tam bir sessizlik hakimdi! Duşakabinoğulları tarikatından bir levent ortalığı inletircesine bağırdı; “Destuuur! Padişahımız Sultanımız teşrif etmişlerdir…” Herkes ayağa fırladı, esas duruşa geçti, başlar öne eğildi ve beklenmeye başlandı! Elinde altın kakmalı asası ile ayaklarını sürüyerek yürüyen Sultan yerine oturunca, hafifçe öksürdü ve işareti alan herkes yerine oturdu. Sultan; Yarenler, ağalarım, beylerim deyin hele, memleketin ahvali nicedir? Toplantıdakiler hep bir ağızdan; “Eyidir Sultanım, ahali size hayır dua eder. Her şeyimizi verdik, istesin canımızı da veririz” derler! Sultan; Ahalinin ne dediği de canları da umurumda değildir. Onların işi bana ve soyuma biat etmektir. Ya biat ederler ya da başlarına geleceklere katlanırlar. O kadar. Lakin durum fecaattir. 21 senedir bu ecdat yadigarı vatanı kim yönetmişse mahvetmiş, içine s.çmış. Hazine-i Hümayun sefil bir halde. Defterdar bile açlıktan kel olmuş! Düyun-u Umumiye, ülkedeki tüm gelirlerimize el koymuş. Bizden öncekiler tüm sanayi tesislerimizi yabancılara peşkeş çekmişler. Hele Davutyan ile Babaciyan yok mu? Anlayacağınız, bize zırnık bırakmamışlar! Giden nursuzlar cümle alem ile aramızı bozmuşlar! Kendini dünyanın başkanı sanan, kıçımın Başkanı kovboy Bidon kafa ile aramız bozuk. Çar bozuntusu Potin ise aklı sıra bizi kekleyecek! Bedevi sürüsü Arap Kralları, yağı bol bulan bedevinin yaptığı gibi, her taraflarına altın sürmeye başlamışlar. Elin garip Yunancığı bile, adalarımıza çökmüş, bir de bize kafa tutar olmuş. Hazineyi soğan misali soyan nursuzlar, bize tam bir enkaz bırakmışlar. Yandık ki ne yandık… Başkan Sultan’ın Adamlarından Hollandalı Cariyeden olma Paşa Bin Ali; Efendim bizden hemen önceki eskilere yüklenmesek daha iyi olur. 50 ila bir asır öncekilere yüklenelim. Taa iki ayyaşa kadar gidebiliriz yani. Siz Cenabı Hakkın yeryüzündeki gölgesisiniz. Siz emredersiniz, biz yaparız. Emredin yine yapalım! Sultan; Bana kaynak bulun, kaynak. Ne bakıyorsunuz suratıma trene bakar gibi, kaynak yani altın sikke bulun. Sikke-sikke bulacaksınız ki, ben de sikke-sikke harcayayım! Yoksa her gün birinizin önce malını mülkünü, sonra da kellesini alırım. Manda yalamış saçlı Yiğit müşavir; Başkanım-Sultanım beni bağışlayın amma nasıl bulacağız ki? Satacak bir şey bırakmamışlar. Dereleri bile satmış uğursuzlar! Varlıklı ahalinin bir kısmı zaten çoktan gittiler. Ülkede parasızlıktan bir yere gidemeyen sefiller kaldı. Nereyi satacağız? Sultan; Ben anlamam! Neyinizi satarsanız satın. Tarımı satın, hayvancılığı satın, köylüyü satın, esnafı satın, havayı-suyu isterseniz gökyüzünü satın. Yeter ki benim hakkım olan bana gelsin. Ben hakkımı kimseye yedirmem. Hakkımı yiyen, sapımı yesin! Tamam mı? Anladınız mı? Dağılın bre… Bahçeye çıkan Hulusikalp Silahtar Ağa, İspiyon Servisçisi Fidan Efendiye dert yanmaya başlar; “Kardeşim, biz hapı yuttuk. Başkanımız, attan düştüğünden bu yana, kendisini Sultan zannediyor. Sanki ülkede krallık varmış gibi davranıyor. Bu ülkeyi 21 sene kendisinin tek başına yönettiğini hatırlamıyor. Başkan, yakında ordunun silahlarını da satarsa hiç şaşırmam. Arkadaşları toplayalım ve yeniden organize olalım. Dünyanın en zengin kişisi oldu, hala gözü doymadı be arkadaş! Kaybeden hep ülke ve bizler oluyoruz… Ne yapıp- edip, çadırın içine Sultanı da alıp, yeniden organize olmamız gerek!” Bundan böyle harekâtımızın adı, “Yeniden Organize Olalım Harekâtıdır…”   05 Mart 2023
Benzer Videolar