0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Olaynet– Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, Kerem Kınık’ı istifaya, Kızılay’ı ise saydam olmaya çağırarak, “Kızılay’ın başındaki Kerem Kınık’ı istifaya ve Kızılay kuruluşunu şeffaflığa davet ediyorum. Kızılay aldığı tüm yardımları, her şeyi kendi internet sitesinde paylaşmalıdır. Topladığı kanları, sattığı kanları ve trombositleri, bunların satış bedellerini ne kadar yiyecek içecek, ne kadar yardım aldığını ve nerelere ne yardım yaptığını kendi internet sitesinde paylaşmak zorunda” dedi.

Görev yaptığı 26 ve 27. dönemde Kızılay’ın çalışmaları ile Kızılay’a ilişkin iddialarla ilgili çok sayıda soru önergesi verdiğini anımsatan Sertel, bu önergelerin ya yanıtlanmadığını ya da içeriği boş yanıtlar verildiğini ileri sürerek şunları söyledi:

“Kızılay’la ilgili İçişleri Bakanının yanıtlaması istemiyle çok sayıda soru önergesi verdim. Kızılay’la ilgili iddiaların kamuoyuna açıklanması için çok çaba sarf ettim. Sekiz soru önergeme verilen yanıt hiç de tatmin edici değil. Hatta yanıt verilmeyenler de var.

İlk soru önergemi 4 Aralık 2019 yılında vermişim. SGK ve Türk Kızılay’ı tarafından yürütülen Plazma Fraksiyonu Projesi kapsamında ihaleyi alan şirketin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğine ve firmaya verilen alım güvencesine ilişkin bir soru önergesiydi bu. Bu ihale 2017 yılında Murat Sancak’a ait Maxicells A.Ş. isimli şirkete verilmişti. Bu projenin hayata geçirilip geçirilmediğini sormuştum. Bu soru önergem yanıtsız kaldı.

Yine Elazığ-Malatya depreminin ardından Ensar Vakfı’na 8 milyon dolar bağışladığı ortaya çıkan Kızılay’a bu paranın hesabını sormuştum. Bu bağışı Başkentgaz’ın kendisine aktararak yaptığını ve vergi kaçırmanın mübah olduğunu söylemişti Kızılay yönetimi.

Soru önergeme İçişleri Bakanı ‘derneğin kararları tüzüğüne göre yetkili kurullarca alınıp, uygulanmıştır’ şeklinde yanıt vermişti.

Yine Kızılay’a İzmir Şubesi tarafından dağıtılan alışveriş kartlarından 500’ünün neden kaybolduğunu sormuştum. Nasıl kayboldu, kimlere verildi, 144 bin liralık açık nasıl oluştu, müfettiş görevlendirildi mi diye sormuştum. İçişleri Bakanı “Konunun incelenmesi için ilgili denetime başlanmıştır” demişti. Fakat bu olayın da üstü kapatıldı.

2021 yılında Kızılay’a yapılan kurban bağışlarını sordum. Son 5 yılda bağışlanan küçükbaş, büyükbaş hayvan sayısını, Kızılay’ın hangi ülkelere ne kadar kurban bağışladığını ve hangi ülkelerde ne kadar kurban kestiğini ne kadar et dağıttığını sormuştum. Süleyman Soylu tarafından ‘Dernek olarak tüzüğüne uygun şekilde işlerini yürütmektedir’ şeklinde yanıt verilmişti. Yine Kızılay’ın son olarak genel merkez ve tüm şubeleri dahil hangi tarihten denetimden geçirildiğini sormuştum. Süleyman Soylu “Dernekler kanununa göre işlevini görmektedir” diye yanıt vermişti.

Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı 12 şirketin bulunduğu ve Kerem Kınık’ın bu 12 şirketin başkanı olarak görev gördüğünü ve bu şirketlerden ne kadar para aldığını ve bu konuda bir inceleme yapılıp yapılmadığını sormuştum. Kızılay Yatırım Holding, Kızılay İçecek Sanayi, Kızılay Gayrimenkul Girişimi, Kızılay Sağlık A.Ş., Kızılay Kültür Sanat Ticaret A.Ş., Kızılay Çadır ve Tekstil Anonim Şirketi gibi 12 şirket kurulduğunu ve Kerem Kınık’ın bu şirketlerden ne kadar ücret aldığını üç yıl önce sormuştum. Kendisi benim kamuoyuna yanlış bilgi verdiğimi söylemiş ve beni mahkemeye vereceğini söylemişti. Hala mahkemeye verilmeyi bekliyorum.

Kızılay şeffaf olmalı. Ama Kızılay şeffaf olmadığı gibi nasıl yönetildiğine ilişkin kamuoyu da çok derin şüpheler içerisinde. Çünkü Milletvekillerinin verdiği soru önergelerine yanıt vermeyenler halka hiç yanıt vermezler. Tekrarlıyorum; Kızılay bütün faaliyetlerini internet sitesinden açık ve şeffaf olarak yayınlamalıdır ama bu ancak Kerem Kınık’tan sonra olacaktır.”