Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Uykuda horlama neden olur?

Olaynet– Günün yorgunluğu, stres,

Olaynet– Günün yorgunluğu, stres, sıkıntı gibi olgular nedeniyle oluşan horlama konusu her yaşta insanın sorunu. Peki, bilimsel nedenleriyle birlikte horlamanın çözümü var mıydı, yaşamın niteliğini de zorlayan horlama önlenebilir miydi, tüm bunları Diş Hekimi Zafer Kazak yanıtladı, şu bilgileri verdi: 

Uyku kalitesi pek çok farklı etkenden kaynaklı olarak değişir ve pozitif ya da negatif yönde değişimi yaşam kalitesini çokça etkiler. Uyku kalitesini etkileyen tüm problemler özellikle önemsenmesi ve tedavi edilmesi gereken durumlardır. Ayrıca uyku esnasında gerçekleşen horlama, diş gıcırdatma gibi problemlerde çıkan rahatsız edici seslerden dolayı hayat arkadaşlarımızı etkileyen ve ikili ilişkileri zora sokan yönü de çok önemlidir. Bu duruma uykunun ‘’sosyal ilişki’’ problemi diyebiliriz. Maalesef ki aile içi önemli sorunlara yol açabilecek kadar ileri de gidebilen önemli problemler haline gelebilmektedir. Nefes alıp verme sırasında havanın üst solunum yollarından geçerken yumuşak dokuların titremesi ile oluşan rahatsız edici sese horlama denir. Ortaya çıkan sesin şiddeti solunum yollarının ne kadar dar olduğuna, yaşa, kiloya ve uyuma pozisyonuna bağlı değişmektedir. Horlama ile beraber solunan oksijen miktarı (oksijen doygunluğu-satürasyonu) yeterli miktarda olmadığında yani düşük oksijen satürasyonu olduğunda pek çok hastalığa davetiye çıkarılmış olmaktadır.

HORLAMANIN SEBEPLERİ: 

*Doğuştan anatomik yapılardaki darlık nedeniyle havayolunun kısıtlı olması

*Fazla kilo sonucu havayolunda anatomik yapıda problem olmamasına rağmen zamanla daralma olması

*Alkol, sigara veya bazı ilaçların tüketimi ile yumuşak dokuda sarkma olması

*Burun bölgesinde daralma nedeni ile: kronik burun tıkanıklığı veya deviasyon (burundaki eğrilik) sonucu. (Bu faktörler KBB konsültasyonu ve tedavisi gerektirir.)

*Yaş ile dokularda zamana bağlı sarkma olması

*Uyku hijyeninin (ortamının ideal) olmaması

*Farklı faktörlere bağlı uyku sürekliliğinin olmaması sonucu eksik uyuma

*Uyku pozisyonu sebebi ile

Lazer Tedavisi 

Hava yolunu tıkayan faktörler arasında önemli oranlarda anatomik yapılarda zamanla oluşan sarkmalar vardır. İşte bu sarkmaları Nightlase Lazer uygulamaları ile başarılı bir şekilde tedavi edebilme şansımız her geçen yıl artmaktadır. Özellikle Amerika’da çok yaygın olarak uygulanan bir tedavi yöntemidir ve bilimsel olarak %72 ve üzeri başarı gösteren literatür çalışmaları mevcuttur. Doğru endikasyonlar ile yapılan başarılı tedavileri kliniğimizde de gözlemlemekteyiz. Lazer enerjisi, yumuşak dokulardaki kollajen lifleri termal etki ile gererek dokuların sıkılaşmasını sağlar. Lazer ile horlama tedavisinde lazer enerjisi kullanılarak yumuşak damak ve dil bölgesinde horlamaya sebep olan dokuların sıkılaşmasını sağlayarak hava yollarının açılması sağlanır.

Lazer ile horlama tedavisi ile 3 seans 20’ şer dakika olmak üzere herhangi bir girişimsel cerrahi işlem yapmadan özel lazer başlıkları ile dokuya sadece küçük ısınma hissi veren uygulamalar yapılarak başarılı ve etkili sonuçlar elde edilebilir.

Lazer ile horlama tedavisinin faydaları: 

– Anestezi (iğne) gerektirmez.
– Ameliyat gerektirmez.
– Güvenli ve hasta için konforludur.
– Horlama ve uyku apnesinin etkilerini azaltır.
– Uyku kalitesini artırır.

Horlama Apareyleri

Horlama apareyleri ile hastanın alt çenesini bir miktar öne konumlandırarak dilin hava yolunu tıkaması engellenir. Kullanımı oldukça rahat ve sonuçları başarılıdır. Bu tedavi seçeneğindeki amaç çeneyi havayolunun açık olacağı şekilde konumlandırarak kasları doku sarkmasına engel olacak şekilde terbiye etmek ve güçlendirmektir. Ortalama 6 aylık düzenli kullanılan süre sonucunda aparey kullanımı sonlandırılabilmektedir. Tercihen aparey tedavisi ile kademeli lazer uygulamaları yapılarak hızlı ve etkili tedaviler gerçekleştirmek olası. Kişiye özel olmayan prefabrik veya bilimsel veriler dışında özensiz hazırlanmış apareyler ile gerçekleştirilen bilinçsiz tedaviler başarısız olmasının ötesinde hastaya zarar verecek sonuçlara da sebep olabilir. Gerekli durumlarda (hastanın kan oksijen seviyesi çok fazla düşüyorsa) hastalara diğer branş hekimleri ile konsültasyon yaparak CPAP maskesi önerilebilir.