“Londra’dan borçlanınca çok doğal, Katar olunca…”

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Habertürk ile Bloomberg HT ortak canlı yayınında soruları yanıtlarken ''TÜİK şeffaf bir kurum. Kurumlarımıza haksızlık yapıyoruz. Onları el üstünde tutmalıyız. TÜİK 4 bin çalışanı ile her ay binlerce veri derliyor, tüm süreçler denetleniyor"dedi. Bakan Nebati'nin konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle: "Aralık ayından itibaren enflasyon düşecek diye her yerde söyleyerek, beklentilerin buna göre oluşturulması yönünde söylemlerde bulunduk. Geçen yıl bir kur atağı yaşadık. 20 Aralık'ta KKM'nin açıklanmasıyla fiyatlar normalleşti. O gün makro ekonomik göstergelerle alakası olmayan bir operasyon oldu. Döviz arttı. Fiyat artışının temel sebebi dövizdeki artıştır. Doğrudan bir fiyata yansıtma tutumu oldu. Enflasyonla mücadelede önce burada iyi bir kur seviyesi ve öngörülebilirliğin arttığı bir amacımız vardı. Enflasyon gelmesi gerektiği yere gelmiştir. Emtia fiyatları... Biz net enerji ithalatçısıyız. Emtia fiyatlarındaki artışın etkisi enflasyonda yüksek. Geçen yıl 100 milyar dolara varan net enerji ithalatı yapmışız. Bunlar fiyatlarda etki yaptı. Tuzu biberi de savaş oldu. Enflasyonla mücadelede sert yöntem izlemektense büyümeden taviz vermeden, kepenklerin kapanmadığı bir hedef ortaya koyduk. Bu da Türkiye Ekonomi Modeli içerisinde koyulmuş bir hedeftir. Model çerçevesinde geçen yıl bu zamanlarda 6 ay sonra yaza gelince enflasyonda toparlanma olacak demiştim. Dolarda toparlanma, dünyada stabilleşme var iken Türkiye'de gıda fiyatlarının düştüğü, turizm gelirlerinin arttığı bir dönem. Ben bu dönemde düşeceğini söylemiştim. Çok da eleştiri aldık. Savaş çıktı. Emtia, enerji fiyatları pik yaptı. Bütçede makro ekonomik olarak hangi mali tedbirler alındığını göstermesi açısından çok değerli. Mevcut fiyatlar artık içselleştirildi, üzerine gelecek fiyatların kabul edilemeyeceğini, yüksek enflasyonla karşılaşmayacağımız yönünde ataleti kırdığımızı gösteriyor. Vatandaş fiyat artışlarına çok ciddi tepki gösterecektir. Bunun toplum tarafından kabul görmeyeceğinin bilinmesi lazım. Bundan sonrası bizim, üretici-tüketici ortak hareket ederek bu ataletin kırılmasında düşüşü hissettirmemiz lazım. Gelmeden önce gıda perakendecileriyle görüştüm. Fiyatların belli bir süre artırılmayacağı yönünde çağrıda bulunuyorum. Biz her türlü katkıya bulunmaya hazırız. Enflasyon üreticiler için güzeldir, çok kazandığını zanneder. Kısa sürede tüm topluma zarar verdiği görülmektedir. Hızlı bir şekilde bu düşme trendine uyum sağlayacağız. Marketlerle birlikte, sanayicilerle, üreticilerle kış aylarının bahara kadar beklediğimiz oranlarda gitmesiyle biz bu enflasyonun belini kırdık bir kere, çok daha rahat edeceğimizi söyleyebilirim. Kurumlarımıza haksızlık yapıyoruz. TÜİK, Türkiye'nin en önemli istatistik kurumu. BDDK'sından SPK'sına kadar... Bunları el üstünde tutmalıyız. Bunlar çok düzgün işler yapan, şeffalıktan uzak durmayan kurumlar. TÜİK'in enflasyonu açıkladığı gün bir kurum açıklama yapıyor. Bu Türkiye'ye ve TÜİK'e haksızlık. Çalışan sayısı 4 bin. Akredite olması lazım. EUROSTAT tarafından da akredite edilmiş. Diğer tarafta çalışanı çift haneli bile olmayan bir kurum diyor ki; biz bir çalışma yaptık, enflasyon bu kadar. Yöntem belli değil, şeffaf değil, akademisyenler tarafından ilan ediliyor... Siz o zaman deyin ki biz 4 hoca ile anlaştık, her ay enflasyon açıklayacağız, siz de her ayın 3'ünde açıklayın, 3-5 tane fiyat koyarsınız. Siz de yapın... Her TV kanalı, 4-5 hocayla anlaşıp, danışmanlık ücreti verip yapsın. Bu ne kadar banal bir şey değil mi? Muhalefetin eline bunu vermiş olabilirler. Ama gerçeği yansıtmıyor. Bu tip rakamlarda kimse kafasına göre bir veri açıklayamaz.  Memur ve emeklilerin maaşları yasayla yılda 2 defa güncellenmek üzere garanti altına alınmış. Toplu sözleşmelerde de bu yıl 8 puanlık bir katkı var. Temmuzda 6 puanlık katkı var. Enflasyon bunun üzerine çıkarsa kamu otoritesi de bunu ödemek zorunda. Yaklaşık 10 puan gibi bir artışla yüzde 25'e çekildi zamlar. Bu 6 aylık artış. Temmuzda yeniden zam olacak. 6 puan zaten olacak. Asgari ücrette yılda bir kere zam yapılıyor biliyorsunuz. Geçen yıl enflasyondan korumak için ara zam yapıldı. Yüzde 95'lik bir artış, enflasyonun 30 puan üzerinde. Şu anda asgari ücretliye yine bir zam yapıldı. Önümüzdeki yıl için geçinmesi için bir artış yapıldı. Enflasyonu biz çözdük. Yıl ortasında asgari ücrete bir zam olmaması lazım. Bu tabii cumhurbaşkanımızın takdirinde olan bir şey. Geçen yıl yüksek enflasyon var diye zam yaptık. Yüksek enflasyon devresini kapattık. 3600 Ek Gösterge çıktı, taşeron çalışanların problemi çözüldü, sözleşmelilerin bugün programı vardı. Bunlar çözüldü. EYT konusunda bir yük getireceği belliydi. Bizim bakanlıktaki tüm müsteşarlara, bakan yardımcılarıma özel teşekkür ediyorum. EYT ile tedbir alalım dedim ben bizim arkadaşlara. Sessiz sedasız bir şekilde dar bir alanda hesap kitaplarımızı yaptık. Yılı 3,4'lük bütçe açığıyla öngörmüştük. EYT'yi nasıl çözeceğiz diye simülasyon yaptık. Bugün yapılan ekstra zamlar bir yüktür bütçe üzerinde. 2022 yılı dünyanın en zor yıllarından biridir. Türkiye Cumhuriyeti, tüm göstergelerde pozitif olarak ayrıştı. Enflasyon hariç... Onu da bu yıl bitiriyoruz inşallah. 2022'de hiç kimse makro ekonomik göstergelerin herhangi birisinde olumsuz bir şey oldu diyemez. Enflasyonu da göreceğiz, hissedeceğiz. 2022'yi çok iyi kapattık, ayın 16'sında bütçe gerçekleşmelerini ilan edeceğiz, değerlendirmelerinizi o zaman yapın lütfen. Seçim yılı olduğunu biliyoruz.  200 milyar lira için yetki aldık. Yetkimiz yüzde 5, Cumhurbaşkanımızın da yüzde 5'lik yetkisi var. Meclis de yetkiyi verdi. 16'sında bütçe rakamlarında iç-dış borçlanmada oransal olarak, elbette ki enflasyonu yüksek geçirdik biz, böyle bir ortamda borçlanma nominal olarak yüksek görünüyor ancak reel olarak hedefin altında. Totalde koyduğumuz hedefin de altına indi. Yarın Murat Bey ile 10'da açıklamamız olacak. Orta gelir seviyesindeki vatandaşlarımızın konuta ulaşımında çok geniş ve özgün bir paket hazırladık. Oranları 1'in altında olacak şekilde bakanımızla açıklayacağız. Tedbir alıyoruz fiyat artışlarına karşı. KGF paketimiz var haftaya açıklayacağımız. Orada da konut üretimine yönelik desteğimiz olacak. 2, 3, 4. ev alıp yatırım yapacak kişiler için değil, kar elde etmek isteyenlere asla izin vermemek. Üretimi artırmak istiyoruz. Oldukça güçlü bir kampanya olacak. Otomobile yönelik ÖTV indirimi yok. Anlamıyorum, soruyolar; araç mı alacaksın diyorum, yok araç diyor, alamayacağın aracın ÖTV'sini ne yapacaksın diyorum. Otomobil piyasası gayet canlı, onlar arzı artırsınlar, kapıya koysunlar, o zaman görelim. Kirada yüzde 25 artış sınırı temmuz ayında bitecek. Temmuzda enflasyona göre bakacağız. Türkiye Ekonomi Modeli, Türkiye'nin bir modeli. Her gün rüyama giriyor. Çünkü Türkiye kendi özgün modelini hak edecek bir ülke. Bu yüzyıl Türkiye'nin yüzyılı, kimse bunu durduramaz. Türkiye bunu kotaracak seviyede. Modeli açıklayacağımız 20 günde ben 3,5 kilo verdim. Teorik altyapısını oluşturduk. Modele dönüştürdük. Ekonomiyle ilgili adım attığınızda belli bir müddet sonra sonuç çıkaracağını bilmemiz lazım. Bu model Cumhurbaşkanımızın inandığı, bizim inandığımız bir model. Bütün makro ekonomik göstergelerde başarı elde etmiş bir model. Geçiş modeli değil. Dümenin başında Sayın Cumhurbaşkanımız var. Buna inanmış, seçimden sonra değiştireyim der mi? Demez. Seçimden sonra bir değişim olmaz. Aksaklık varsa düzeltmeleri yaparsınız, yeni şeyler katarsınız yürürsünüz. Şunu bilsinler; kur yükseldiği zaman gerçekleri taşımıyordu. Muhalif taraflar benim ifademden dolayı üzerime gittiler. Dedim ki; TL yüzde 47,5 düşmüştü, bunun altını kabul etmez. TL'nin reel değeri yüzde 57'lerde. TÜFE bazında optimal noktasının hangisi olduğu önemli. 60-70 seviyesi olduğuna inanıyorum. Doların artışı yüzde 41 ama siz yılbaşına göre karşılaştırma yapıyorsunuz. T KOBİ'lere kullanılan kredi yüzde 77,7 toplam kredi içinde. KGF vereceğiz, paketler açıklıyoruz. KOBİ'lerde büyüme uzun dönem ortalamasının tam 4 katına çıkmış. İmalatta büyüyoruz son dönemde. Kredi hacmi 1 trilyon sınırında iken 1,9'a çıkmış. Kasımda kredi kullanan 474 bin artmış. Kredi bulamıyoruz diyorlar ya... Büyükler bazen bulamadıklarını söylüyor, o konuda da önlerini açıyoruz yavaş yavaş. Biz KGF ile bir devrim yapacağız. Devrim şu; herhangi bir bankaya gidip krediye ulaşabilen KGF'yi kullanamayacak. Bunlara vermeyeceğiz. Teminat veremeyene, kredibilitesi olmayana vereceğiz. Ülke ekonomisini ayakta tutanlara kredi vereceğiz. Büyüme tahminimiz 5. Kasım ve aralıkta göstergeler iyi görünüyor. 2023 için de büyüme, resesyon beklentisi de var, yüzde 5'e doğru yürüyeceğiz. Biz 11 milyar dolar borçlanacağız dedik. Son dönemdeki borçlanma, en iyi borçlanmalardan biriydi. Kalıcı yatırımcı geldi. 3 yıl sonra dönüşünü alabileceğine inanarak geldi. Batılı, doğulu hiç farketmez. Son 3 ayı söyleyeyim... Seçimden sonra politika devam edecek mi diye soruyorlar. Bir iktidar değişimi görmüyorlar. En güçlü potansiyeller arasında görüyor. Şuradan buradan borçlanmadık ki... Londra'dan borçlanınca çok doğal, Katar olunca, Suudi Arabistan olunca, Rusya olunca ne vereceksiniz diyorlar... Türkiye'nin potansiyelini bilmemektir bu. Bizim kimseye bir borcumuz yok, verdiğimiz ödün yok. Londra'dan gelen de baştacı, Katar'dan gelen de baştacı. BOTAŞ özel bir şirket. Önemli olan kendi hesap kitabını nasıl yaptığı. Görüşmeler sürüyor. BOTAŞ ya da başka şirketin hazineye yük olup olmayacağı önemli benim için. Ben geçen yıl 250 milyarlık vergiden vazgeçmişim. Bu bana bir yük. Ben gaz için indirim yapmışım, bu nasıl bir yük, ben buna bakarım. Zirvesi 1,5 trilyona yakın oldu. Şu anda 1,4'ler seviyesinde. KKM hesaplı kitaplı görülüyorsa, mudilerin tamamı yerleşikler. Hala bunu kullanılabilir görüyorlarsa kullanmaya devam eder. Yasal bir sınır var. 2023'e kadar kullanılacak. Sonrası için ekonomi yönetimi bakar, hesabını kitabını yapar, yürütür ya da yürütmez. Ülkenin menfaatleri gerekiyorsa 3 ay yönetirsiniz, gerekirse 3 yıl yönetirsiniz. Akşam gerekiyorsa vazgeçersiniz. İlan ettik ayıp olur yoktur bende. Ne ayıbı... Ülkeye faydası var mı ona bakarım. Mudiler tarafından çok güçlü destekleniyor. Türkiye'de insanlar dövize ve altına bakıyor. 2023 sonuna kadar uygulanıyor şu anda. Türkiye Cumhuriyeti, serbest kambiyo rejiminde olan bir ülke. Serbest piyasadan asla ödün vermez. Bu 50 bin dolarlık mesele zaten mevzuatta olan bir şey. Siz bugün Londra'dan Berlin'e 10 bin pound gönderirseniz size sorulabilir. Türkiye'de de 50 bin dolar üzeri çıkışların sorulabileceği üzerine bir şeydir bu. İstediğim gibi at oynatırım, kimse bana soramaz keyfiyetini kimseye tanımayız. Bütün dünya olağanüstü koşullardan geçiyor, olağan kurallarla devam ederseniz olağanüstü zarar görürsünüz. Piyasalar normalleşince siz de normalleşirsiniz. TOGG bizim başımızın tacı. Çok önemli bir yatırım. Seri üretim de başlıyor. Belli bir seviyeye ulaştıktan sonra ulaşımda sıkıntı olursa çok hızlı adım atarız. Bayraktarları ziyaret ettim, Kızılelma'yı. Şu insansız uçağı gördüğümüz an Türkiye Cumhuriyeti'nin ne kadar güçlü hale geldiğini anlamak için çok önemli."
Benzer Videolar