“Doğan 1,5 milyon Suriyeli çocuk unutulmasın!”

“Doğan 1,5 milyon Suriyeli çocuk unutulmasın!”

ABONE OL
9 Kasım 2022 10:28
“Doğan 1,5 milyon Suriyeli çocuk unutulmasın!”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Olaynet– Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,  Dış İşleri Bakanlığının bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu Toplantısında söz olarak, Türkiye’nin dış politikasını gündeme taşıdı, Suriyeli 1,5 milyon çocuğu sordu.

AKP öncesinde Musul ile Kerkük’ün Türkiye’nin kırmızı çizgisi olduğunu anımsatan Gürer, şunları söyledi:

“Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu vatan toprağı terk edildi. Gün ortasında Ankara’nın göbeğinde havai fişeklerle Avrupa Birliği kutlamaları yapıldı, o da dünde kaldı.

Ege adaları silahlandırıldı. Yunanistan Başbakanı Cumhurbaşkanının oğlunun düğününde nikâh şahidi olacak kadar yakınken adalar Yunanlıların anlaşmalar dışı kontrolüne girdi. Kardak Adası için verilen mücadele kadar adalar için ses çıkarmayıp sürecin sonunda ‘bir gece ansızın’la olayı seyreden ülke durumuna düştük. Bursa’da Ermenistan-Türkiye maçına can Azerbaycan bayrağı aldırılmayacak kadar Ermenistan’la yakınlaşırken birden ilişkiler koptu, şimdi ‘Ermenistan’la normalleşme süreci yürütüyoruz.’ diyorsunuz”. AKP iktidarının dış politikada ne yapmaya çalıştığını anlamak zor.

Bu görevde bulunduğum sürece İsrail’le olumlu bir şey düşünemem, başkaları düşünebilir. Tayyip Erdoğan’ı Batı ülkeleri ‘Gerilimcidir.’ diye tanımlayabilir. Ben egemen güçlere şirin görünme gayreti içinde olmadım, olmayacağım.” diyerek İsrail için “çocuk katili” ifadelerini kullandığını, Sisi için de “Sisi’nin kendisi de zalimdir, darbecidir.

2012 yılında Erdoğan ‘Biz en kısa zamanda Şam’a gideceğiz, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız, o gün yakın inşallah. Selahattin Eyyubi’nin kabri başında Fatiha okuyacağız, Emevi Camisinde namaz kılacağız.’ dediğinden bugüne on yıl geçti, şimdilerde ‘katil Esad’ yeniden ‘kardeşim Esad’ noktasına dönülüyor.  

İsrail için konuşmanızda diyorsunuz ki: “Ortak çıkarlarımız ve karşılıklı hassasiyetlere saygı çerçevesinde iş birliği hedefliyoruz.” Topluma düşman algısıyla sunduğunuz ülkeler ve liderleriyle nasıl yakın ve güvenilir ilişki kurulabilecek? Keşke yurt dışı ilişkileri iç siyasette malzeme olarak kullanmasaydınız. Bu yolla toplumun duygularını okşayıp oy alınabilir ancak ülke ilişkileri bozuldukça sorunların da derinleştiği görülüyor.

Kalp grafiği gibi bu dış politikayla ülkemiz ne kazandı? Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış.” politikası yerine “komşularla sıfır sorun” politikası diyordunuz; pazarlıksız iş tuttuğumuz komşu ülke neredeyse kalmadı. Dış politikada ülke olarak yarattığınız iklimin takibi dahi yorucu. “Dış güçler” olarak yarattığınız düşman algısı kimleri kapsıyor, bir türlü öğrenemedik. Her seçim öncesi birkaç ülkeyle savaşa girer havası yaratılıyor; Almanya, Hollanda, İsrail gibi, suçlanan ülkeler en yakın ticari iş yaptığımız ülkelere dönüşüyor. “Müslüman kasabı” dediğimiz Sırbistan dahi en önemli ticari ülke durumuna geldi. Bu kadar gelgit tarih boyuncu hiçbir dönemde yaşanmadı.

Keşke Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış.” ilkesi temelinde “dünyada barış yüzyılı” hedefinizi yirmi yıl önce hedefleseydiniz. Bu bağlamda, tüm ülkelerde dostane ilişkiler ve barışa dayalı bir politika doğru ve gerçekçi bir yoldur. Ülkemizin menfaatleri diplomatik süreçlerle doğru yönlendirilerek çözüme erdirilmelidir. Bu süreçte en ağır hakaretlerle diğer ülkeleri hedef koymak yerine, diplomatik ilişkiyle ülkemizin çıkarlarını korumak ve kollamaktan başka yol yoktur diyor…”

CHP’li Gürer, Bakan Çavuşoğlu’nun  “Ülkemizde 3,5 milyon Suriyeli geldi, 500 bini döndü.” dediğini, ancak ülkemizde on yılda 1,5 milyon Suriyeli çocuk doğduğunu, onların artık Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olduğunu, o nedenle de 500 bin giden yerine, 1,5 milyon doğan Suriyelinin bulunduğunu ileri sürdü.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP