Süleyman YAĞIZ
Türban ya da başörtüsü ülkemizin en önemli sorunlarından biridir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuyu sorun olmaktan çıkarmak için yasal güvenceye kavuşturulması yönündeki açıklaması çok önemli bir adımdır.
*
Başörtüsünün Kuran'da olup olmaması ayrı bir konudur. Konuya ilişkin teolojik tartışma hâlâ devam ediyor. Daha da devam edecek.
Yasal güvenceye kavuşturulması teolojik tartışmaya da katkıda bulunacaktır, diye düşünüyorum.
Tartışmanın sonu nasıl olursa olsun, başörtüsü kullanımı devam edecektir. Ama en azından siyasî malzeme yapılması önemli ölçüde etkşsizleşecektir.
*
Yasal güvence çağrısının bir sosyal demokrat parti olan CHP'den gelmesi ayrı bir önem taşımaktadır.
Demokratik Sol’un kurucusu ve kuramcısı Bülent Ecevit de bunu, Merve Kavakçı tuzağı olmasıydı, iktidarının son yıllarında mutlaka çözüme kavuştururdu.
Çünkü Ecevit, başörtüsü yasağı yanlısı değildi.
Kavakçı tuzağı, Ecevit'e 15 dakika bile müsaade etmedi.
*
Tayyip Erdoğan ise tek başına iktidarda olmasına rağmen sorunu çözmek için 15 yıl bekledi.
Aslında çözümü de Tayyip Erdoğan değil, Kemal Kılıçdaroğlu sağladı.
Kılıçdaroğlu, "BEN OLSAM TÜRBAN SORUNUNU HEMEN ÇÖZERİM" dedi.
Ertesi gün de dönemin YÖK Başkanı, üniversitelere yazı gönderdi, sorun bitti.
*
Şunu da belirtmek isterim: Türban ya da başörtüsü yasağı solcuların değil, Kenan Evren'in başlattığı asker yasağıydı.
Siyasal İslâmcılar da bunu, solcuların, özellikle de CHP'lilerin getirdiği bir yasakmış gibi kullandı ve amacına ulaştı.
Ama artık Siyasal İslâm, başta ahlâken olmak üzere her açıdan iflas etti.
Aktif siyaseti kesin olarak bırakan bir yazar olarak, Kılıçdaroğlu'nun yürekten kutluyorum.