Altın Koza’da dev isimler ağırlandı  

 OLAYNET/ Adana- Gazeteci, oyuncu, yayınevi müdürü, sinema muhabiri, film yönetmeni, hatta fotoromancı , film yapımcısı ve Türk sinemasının en önemli köşe taşlarından Arif Keskiner’in yaşamından kesitlerin yer aldığı belgesel “Bir Ömür Arif Keskiner’’in gösterimi Şehir Tiyatroları Salonu’nda yapıldı. Adana Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Arif Keskiner’in katılımıyla yapılan gösterim sonrasında, belgeselin yapımcısı Baran Seyhan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşiye Arif Keskiner, gazeteci-yazar Turhan Günay, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, yazar Melih Güneş katıldı. Arif Keskiner belgeselinin yapımcısı Baran Seyhan, ülkemizde arşiv kültürü olmadığını söylerken, “belgeseli yaparken de bununla bir kere daha yüzleştim ve çok üzüldüm.  Mesela bu festivalde Onur Ödülü aldığı görüntüler yok, bulamadık.  Antalya’daki  film festivalinde de arşivi yok” dedi.  Seyhan, Arif Keskiner’i sadece sinemacı olarak değil, Arif Keskiner penceresinden de bakmaya çalıştıklarını dile getirirken “bizim için öncelikle insani, yani beşeri bir Arif Keskiner figürü vardı. Bunun dışında müthiş bir zenginlik var. Bu zenginlik kültürel hazine” dedi. Arif Keskiner ise,  belgeseli yapan herkese teşekkürlerini iletti, “kalıcı bir şey oldu, hayat gelip geçiyor. Bizde geldik gideceğiz herkes gibi. Hiç olmazsa böyle bir gariban varmış desinler” dedi.
  1. Adana Uluslararası Yarışma filmlerinden “Yaban” ile “Suna’’ izleyici karşısına çıktı. 
Bir kaçış öyküsü “Yaban” Yönetmen Tareq Daoud’ın senaryosunu da yazarak yönetmenliğini yaptığı “Yaban”, yönetmenin ilk uzun metraj filmi. Bir kaçış öyküsünü konu alan filmin gösterimine yönetmenin yanı sıra oyuncular ve film ekibinden de katılım oldu. Film sonrası soru cevap bölümünde ise, yönetmen Tareg Daoud filmi dört yıl önce çektiğini, pandemi nedeniyle ancak gösterildiğini söyledi. Filmdeki metaforlarla ilgili soruya ise, “geniş bir konu metaforlar.  Kelebek birçok dillerde bir simge… Deliliğe giden bir yolculuk bu. Her yere gerçekçi bir şekilde ulaşmak. Yavaş yavaş daha fantastiğe, sübjektif konulara girmek. Filmin her yerinde simgeler var ama kelebek çok iyi bir örnek” diyerek cevapladı. Filmin başrol oyuncusu Doğanay Ünal ise Osman rolünün aslında talihsiz bir karakter olduğunu ve sonunda vicdanını dinlediğini söyledi. Odalara sıkışmış bir kadın “Suna” Yönetmen Çiğdem Sezgin’in ikinci uzun metrajlı filmi olan, “Suna” prömiyeri Esas 01 Burda AVM Cinemapink’te yapıldı. Burak Göral moderatörlüğünde gösterim sonrası gerçekleşen söyleşide, filmin senaristi ve yönetmeni Çiğdem Sezgin, başrol oyuncuları Nurcan Eren ve Tarık Papuçcuoğlu, yapım koordinatörü Tahir Soylu, sanat yönetmeni Osman Özcan soruları cevapladı. Çiğdem Sezgin, ‘’Filmde, kadın karaktere de, erkek karaktere de eşit mesafeden bakmaya çalıştım. Mümkün olduğunca, kimliğimi ne senaryo yazarken ne de reji masasına koymamaya çalışıyorum. Bu filmi kadın karakter üzerinden anlatmaya çalıştım.’’ dedi.   Başrol oyuncusu Nurcan Eren ise ‘’Çok heyecanlıyım. Adana’da olmaktan dolayı çok mutluyum. Hayatımda gördüğüm birkaç Suna var, bir tane Suna yok. Çok etkilendim Suna’nın hikayesinden.’’ dedi. Filmin başrol oyuncularından Tarık Papuççuoğlu ise ‘’Sete Tarık olarak geldim, önce Veysel’i merak ettim, sonra galiba bulmaya çalıştım ve sonunda yönetmenim sayesinde buldum. Hem Veyseller oldu, hem Sunalar oldu hayatımda.’’ dedi. Filmi izleyenler arasında, filmde misafir oyuncu olarak yer alan Şenay Gürler de vardı. Zeynep Atakan ile “Film Yapımında Yeni Nesil Metodlar”  “Yapımcı, bir filmin fikir aşamasından satış pazarlamasına kadar bütün yolculuğu planlayan insandır.” Türk sinemasının önemli filmlerinde imzası olan Yapımcı Zeynep Atakan sinemaseverler ve öğrencilerle biraraya geldi. Katılımcıların soruların yanıtlayan Zeynep Atakan, film yapımında yeni nesil metodlar üzerine tecrübelerini paylaştı. Atakan; “Türkiye’de bir senaryo bittiği zaman bunu proje olarak ele alıyoruz. Projenin en önemli ögelerinden biri senaryo ama proje diyebilmeniz için onun yanında yönetmen, ya da yapımcı olması lazım. Ya da senaryo yok, yapımcı ve yönetmen biraraya gelip bir senarist bulmaları lazım. Burada bir kavram kargaşası oluyor. Tabi ki yapımcı para koyuyor, her şeyden önce emeğini koyuyor. Ama yapımcı bir filmin fikir aşamasından satış pazarlama aşamasına kadar bütün yolculuğunu planlayan insan” diyerek yapımcılığın tanımını yaparak söyleşiyi sürdürdü.  
Benzer Videolar